Uluslararası gastronomi platformu Taste Atlas, dünya mutfaklarını mercek altına alan ve merakla beklenen “Dünyanın En İyi 100 Yemeği” listesini açıkladı. Geleneksel lezzetlerimizin uluslararası alanda ne kadar sevildiğini bir kez daha kanıtlayan bu çarpıcı listede, Türkiye’den tam 7 farklı lezzet yer alarak mutfak mirasımızın zenginliğini gözler önüne serdi.
Listenin en dikkat çeken başarısı ise ilk 10 sıra içinde kendisine yer bulan Bodrum’un efsanesi Çökertme Kebabı ve Erzurum’un geleneksel incisi Cağ Kebabından geldi. Türk mutfağının bu iki yıldızının küresel çapta tanınırlık kazanması, lezzetlerimizin dünya çapında yarattığı etkiyi gözler önüne serdi. Özellikle son yıllarda istikrarlı yükselişiyle adından söz ettiren Cağ Kebabının listeye bu denli iddialı bir giriş yapması, yemeğin anavatanı Erzurum'da ve tüm Türkiye'de büyük bir gururla karşılandı.
CAĞ KEBABI: LEZZETİN ANAVATANI NERESİ?
Cağ Kebabı, tartışmasız bir şekilde Doğu Anadolu Bölgesi’nin, özellikle de Erzurum ili ve onun meşhur Oltu ilçesi ile özdeşleşmiş geleneksel bir et yemeğidir.
Erzurum Oltu Cağ Kebabı, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2010 yılında tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır. Bu tescil, yemeğin kökenini ve geleneksel üretim yöntemlerini koruma altına almıştır. Kimi çevrelerce Artvin'in Yusufeli ilçesi ile de ilişkilendirilse de, ulusal ve uluslararası alanda en çok bilinen ve tescillenen haliyle Erzurum mutfağının baş tacıdır. Adını, etlerin yatay bir şişe (cağ) dizilip odun ateşinde pişirilmesi tekniğinden alır ve Selçuklu dönemine, hatta Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi'nde bahsettiği Kıpçak Türklerine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir.
CAĞ KEBABI EVDE NASIL YAPILIR?
Cağ Kebabı, geleneksel olarak yatay bir şişte odun ateşinde pişirilse de, marine edilmiş etin lezzetiyle evde de bu eşsiz deneyimi yaşamak mümkün. Izgarada veya döküm tavada pişirerek geleneksel lezzete yaklaşabilirsiniz.
MALZEMELER
- 1 kg kuzu eti (tercihen kuzu kol veya but, ince ince kesilmiş)
- 2 adet büyük boy soğan
- 1 yemek kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı taze veya kuru reyhan (isteğe bağlı, geleneksel lezzet için önemli)
TERBİYE VE PİŞİRME
- Etleri Hazırlama: Kuzu etini, döner yapımında kullanılan et dilimleri gibi, ince ve büyük parçalar halinde kesin.
- Marine Harcını Yapma: Soğanları rendeleyin veya çok ince jülyen doğrayın. Suyu sıkılmadan (suyu etin yumuşamasını sağlar) geniş bir kaba alın. Üzerine tuz, karabiber ve reyhanı ekleyerek elinizle iyice karıştırın.
- Terbiye Etme: Hazırladığınız soğanlı baharatlı karışımı kuzu etleriyle birleştirin. Etin her yerinin harçla kaplandığından emin olacak şekilde iyice yoğurun.
- Dinlendirme: Marine edilmiş etleri, kapalı bir kapta veya streç filmle sararak buzdolabında en az 12 saat, tercihen 24 saat dinlendirin. Bu süre, etin yumuşaması ve lezzeti içine çekmesi için kritik öneme sahiptir.
- Pişirme: Dinlenen etleri evde şişlere (ince çöp şişler kullanılabilir) sıkıca dizin. Eğer cağ kebabı şişi yoksa döküm tavayı veya ızgarayı çok yüksek ateşte ısıtın. Şişlere dizdiğiniz etleri veya tek tek et dilimlerini tavada veya ızgarada dışı kızarana kadar pişirin. Etler kurumamalı, sulu kalmalıdır.
- Servis: Geleneksel olarak yanında ince kesilmiş soğan, közlenmiş domates ve biber, turşu ve mutlaka sıcak lavaş veya pide ile servis edilir. Pişen etler, kebapçılarda olduğu gibi küçük "cağ" adı verilen şişlerle sunulur.
