Molotof kokteyli akla ilk geleceği üzere Bay Molotof tarafından icat edilmemiştir. Hatta bu silaha bu adın verilmesi bir tür hakaret amacı taşıyordu.
Molotof kokteyli akla ilk geleceği üzere Bay Molotof tarafından icat edilmemiştir. Hatta bu silaha bu adın verilmesi bir tür hakaret amacı taşıyordu.
Vyacheslav Mikhailovich Skriabin (1890-1986) takma adı olan Molotof’u (molot Rusça çekiç demek) devrim öncesi Rusyası’nda genç bir Bolşevik parti örgütçüsü ve yeraltı gazetecisi olarak çalışırken almıştı.
Stalin’in en sadık yardımcılarından olarak bilinen Molotof, aynı zamanda Sovyet Dışişleri Bakanı’ydı. Dört devrim hükümeti üyesinden biri olan Molotof, İkinci Dünya Savaşı başladıktan birkaç hafta sonra, Finlandiya’nın işgali için gizlice emir vermişti.
İşgalin başlangıç safhasında radyolarda yapılan yayınlarda, Sovyet uçaklarının bıraktığı parça tesirli bombaların, açlık içinde yaşamaya çalışan halk için yiyecek paketleri olduğu söylendi.
Fin direnişi Sovyetler’in beklediğinden daha güçlü çıkınca işgal 1940 kışında da sürüp öyle sona erdi. Finlerin gizli silahı ise ağzı fitille kapatılan şişelerdeki yanıcı madde sayesinde elde edilen, yanıcı bir bombaydı. Bu silahı İspanya İç Savaşı’ndan galip çıkan General Franko’nun faşist birliklerinden almışlardı.
Faşistler bu elle fırlatılan bombaları, solcu cumhuriyetçi hükümet güçlerinin kullandığı Rus yapımı tankları durdurmak için kullanmıştı. Finler bu bombalara molotof kokteyli adını taktı.
Bu ismin esprisi, Molotof’un yolladığı ‘yiyeceklerle' iyi gidecek olmasındaydı. Devlete ait bir votka damıtım tesisi sayesinde bunlardan 450 bin tane ürettiler. Ünleri yayıldı ve herkes onları molotof kokteyli olarak bildi.
Yiyecek yardımı gibi yalanlar, Molotof’un tipik karaktersizliklerinden biriydi. Ama hakkını yememek gerek ki, propaganda konusunda son derece yetenekli bir bürokrattı. Fin savaşı, 1939 Ağustos ayında Nazilerle imzaladığı Molotof-Ribbentrop paktının bir sonucuydu.
Bu gizli anlaşma SSCB ile Almanya’nın Polonya ve diğer Baltık Devletleri’ni bölüşmeleri için imzalanmış, savaş sona erene kadar da kamuoyuna açıklanmamıştı.
Molotof böyle bir paktın varlığını ölene kadar reddetti. Bu pakt sayesinde Almanlar Polonya’ya girmiş, Ruslar da Finlandiya’yı işgal etmişti. Bu paktın imzalanması, Molotof’un 22 bin Polonyalı subayın 1940’ın Mart ayında Katyn Ormanı’nda katledilmesi için emir vererek, Polonya direnişinin kökünü kurutmasına izin vermişti.
1930’lardaki Sovyet temizliği sırasında insanları ölüme göndermek için listeler yapmak da Molotof’un zalimliklerinden biriydi. Kitle katliamı için 372 emrin altına şahsen imza attı. Bu Stalin’inkinden bile fazlaydı.
Vejetaryen, içki karşıtı ve birinci baskı kitapların sıkı bir koleksiyoncusu olan Molotof son kalan Bolşevik’ti. Mikhail Gorbachev’in reformlarını ilan ettiği 1986 yılında öldü. Beş sene sonra da SSCB dağıldı.