NUR ŞAHİN MERMER
Dünyanın en büyük besin deposu ise bitkilerdir. Gerek sebze ve meyvelerle, gerekse çiçekli bitkiler ve bitki tohumlarıyla beslenmek; beden ve ruh sağlığımızın olmazsa olmazıdır. Bu hafta siz değerli okurlarımıza, ıhlamur ve beyaz çaydan bahsedeceğim. Bir yaşını geçmiş bebekler de dahil olmak üzere her yaş grubundan insanın güvenle tüketebileceği, soğuk algınlığı ve gribin geleneksel tedavi yöntemlerinden olan ıhlamur çayı tabiatın bize en büyük hediyelerinden biri.
Ihlamur hastalıklara karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin yanı sıra öksürük için de kullanılan iyi bir destekleyicidir. İçeriğiyle boğazda oluşan tahrişleri önlerken, ağrı kesici ve iltihap giderici etkisiyle tahrişlerin onarımına da yardımcı olur. Yatıştırıcı özelliğiyle de strese karşı etkilidir ve ayrıca hastalık durumunda terletici etkisiyle rahatlatır. Ihlamur ayrıca, Diüretik (idrar söktürücü) özelliğe sahiptir.
KOLESTROLÜ DE DÜZENLİYOR
Yeşilçayda bulunan kateşin maddesini bolca barındıran bir çaydan daha bahsedelim: Beyaz çay. Doğanın bizlere armağanı olan bu çay; metabolizmayı hızlandırmanın yanı sıra -yağ üretimi üzerinde baskılayıcı etki oluşturarak- düzenli tüketiminde kilo vermeye yardımcı olur. Antioksidan yapısıyla kanser oluşumundaki önemli etkenlerden olan serbest radikalleri azaltır ve bu sayede hastalıklarla başa çıkmada etkili rol oynar. İçeriği ile kolajen yıkımını sınırlandırıp, cilde esneklik veren elastin maddesinin azalmasını önler.
Cildi güzelleştirerek yaşlanma, kırışıklık gibi durumların önüne geçerek; sıkı ve pürüzsüz cilt oluşumunu destekler. Damarları genişletici etkisi olan beyaz çay, kalp sağlığını korurken, (HDL) iyi kolestrolün yükseltilmesi, (LDL) kötü kolestrolün ise düşürülmesine yardımcı olur. Lezzetine de doyum olmayan bu bitki çaylarını sık sık tüketmeye lütfen özen gösterin.
