Likya Uygarlığı'nın önemli merkezlerinden, içinden geçen sularla dikkat çeken Limyra Antik Kenti'nde, uzun süredir varlığı epigrafik kaynaklarla bilinen ancak yeri bir türlü tespit edilemeyen Zeus Tapınağı'nın bir kısmı gün yüzüne çıkarıldı. Bu tarihi keşif, kentin kutsal topografyasını yeniden şekillendirecek nitelikte.
Antalya'nın Finike ilçesi yakınlarındaki Toçak Dağı eteklerinde yer alan Limyra Antik Kenti, Likya Kralı Perikle döneminde başkentlik yapmış, Bizans dönemindeyse piskoposluk merkezi olarak önemini korumuştu. Kaya mezarları, 6 bin kişilik tiyatrosu ve anıt mezarlarıyla bilinen kentteki kazılar, Limyra Kazı Başkanı Doç. Dr. Kudret Sezgin yönetiminde, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü iş birliğiyle devam ediyor.
TAPINAĞIN YERİ ONAYLANDI
Doç. Dr. Kudret Sezgin, kentin batı bölümünde yoğunlaştırılan çalışmaların, 1982 yılından bu yana yazılı kaynaklarda yer alan Zeus Tapınağı’nın yerini netleştirdiğini açıkladı.
Sezgin, keşfe dair şunları kaydetti:
"Arkeolojik verilerle, bulduğumuz yapının Klasik Dönem'de inşa edilmiş bir Zeus Tapınağı olduğu sonucuna vardık. Hellenistik ve Roma İmparatorluğu döneminde de kentin baş tanrısının Zeus olduğunu yazılı kaynaklardan biliyoruz. Tapınağın ön cephesi yaklaşık 15 metre genişliğinde."
KUTSAL ODA PORTAKAL BAHÇESİNİN ALTINDA
Kazı başkanı, yapının üzerine Bizans döneminde bir sur hattı inşa edildiğini ve tapınağın kutsal odasının (cella) ise surun dış kısmında kaldığını belirtti. Cella bölümünün, ne yazık ki şu anda özel mülkiyete ait bir portakal bahçesinin altında kaldığı öğrenildi.
Doç. Dr. Sezgin, bu alanda kazı ve belgeleme çalışmalarını sürdürmek için kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. Zeus Tapınağı’nın konumunun netleşmesi, Limyra’nın şehir planı ve kutsal alan örgütlenmesine dair bilimsel çalışmalara yeni bir boyut katacak.
