Hafta sonu kısıtlamasında kaliteli zaman geçirmek isteyen KARAR okurları için müzik dünyasının efsane isimleri Elvis Presley, Tina Turner, Ray Charles, Edith Piaf ve Johnny Cash’i beyazperdeye taşıyan biyografik yapımları derledik. Filmler, sanatçılara hayat veren Kurt Russel, Angela Bassett, Jamie Foxx, Marion Cotillar ve Joaquin Phoenix’in Oscarlık performanslarıyla da keyif dolu saatler vadediyor.
SALİHA SULTAN | KARAR
Elvis Presley, Tina Turner, Ray Charles, Edith Piaf ve Johnny Cash. Hepsi söyledikleri şarkılarla, tarzlarıyla dünya üzerinde müziğin seyrini değiştiren isimler. Yaşadıkları dönemde hem kendi kuşaklarının sanatçılarını hem de arkalarından gelen nesilleri etkilediler. On yıllar önce söyledikleri şarkılar bugün hala ünlü isimler tarafından coverlanıyor.
Peki söyledikleri şarkıların arkasındaki hayatları nasıldı? Hafta sonu kısıtlamasını film izleyerek değerlendirmek isteyen KARAR okurları için, bu beş sanatçının biyografilerini gerçeğe en yakın hikâyeyle anlatan filmleri derledik. Filmler, aynı zamanda sanatçılara hayat veren oyuncuların Oscarlık performanslarıyla öne çıkıyor.
ELVİS (1979)
Televizyon dizisinden sinemaya uyarlananan John Carpenter’ın yönettiği Elvis’te, genç Elvis Presley’e o günlerde 27 yaşında olan Kurt Russell hayat veriyor. Ancak Russell, filmde kendi sesiyle yer almıyor, şarkılar için country şarkıcısı Ronnie McDowell ile dudak senkronizasyonu yapıyor. Presley’in ölümünden sadece üç yıl sonra çekilen filmin ardından, dünya gençliği yeniden Elvis kimliğine bürünmeye başladı. Film, Elvis’in Las Vegas’taki International Hotel’deki meşhur konserine çıkmadan önce hayatının bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesi üzerine kurulu.
AŞKIN BUNUNLA NE İLGİLİ VAR?
Angela Bassett’in başrolde yer aldığı ‘Aşkın Bununla Ne İlgisi Var?’ süperstar Tina Turner’ın hayat hikayesi. Film, eşi Ike Turner tarafından istismar edilen ve uzun süre izleyicinin kocasını daha çok sevdiği paranoyalarıyla yaşayan Tina’nın, kendine güvensizliğinin ardında yatan aile sorunlarını beyazperdeye taşıyor. Fakat Tina bir gün cesaretini toplayıp, cebinde sadece birkaç sentle her şeyden uzaklaşır. Ucuz bir otele yerleşen Tina, burada acısını sanata dönüştürür. Filmde Tina’ın eşini canlandıran Laurence Fishburne, rolü alırken şarkıcının hayranları tarafından tepki görmekten korktuğunu yıllar sonra itiraf etmişti
RAY (2004)
Yönetmenliğini Taylor Hackford’un yaptığı ‘Ray’ filminde başrolleri Jamie Foxx ve Tequan Richmond paylaşıyor. Blues müziğinin dev ismi kör şarkıcı Ray Charles’ın hayatını anlatan filmin özelliği sanatçının ölene kadar filme katkı sağlamış olması. Filmde Charles’e hayat veren Foxx, sanatçının kendine has özelliklerini, özellikle de kör bir adamın ihtiyatı ile bir yıldızın havası arasında bir yerde yuvarlanan yürüyüşünü bir virtüöz performansıyla sergiliyor. Charles’ın blues, country, R&B, rock’n’roll ve en önemlisi gospel tarzda deneyler yaptığı filmde, ‘Hit the Road Jack’ şarkısını seslendirdiği sahne efsane.
KALDIRIM SERÇESİ (2007)
Olivier Dahan’ın 30’lu, 40’lı ve 50’li yıllarda Fransa’da ve dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri heyecanlandıran Fransız şarkıcı Edith Piaf’ı beyazperdeye taşıdığı film, baş döndürücü flashbacklerle Piaf’ın yaşam trajedisine ışık tutuyor. Savaş zamanında Nazilerin işgali altındaki Fransa’da olan Piaf’ın hayatta kalma mücadelesinde efsane sanatçıya Marion Cotillard hayat veriyor. Oyuncu ‘kaldırım serçesi’ olarak anılan şarkıcıyı beyazperdede fiziksel özelliklerinden kırılganlığına büyük bir ustalıkla somutlaştırıyor. Cotillard bu filmdeki performansı ile Oscar, Altın Küre ve BAFTA ödüllerini kazandı.
SINIRLARI AŞMAK (2005)
Country müziğinin efsanesi Johnny Cash’in yaşamını aktaran ‘Sınırları Aşmak’ biyografisinde sanatçıya beyazperdenin efsane oyuncusu Joaquin Phoenix hayat veriyor. Oyuncuya başarılı rolüyle Oscar kazandıran filmin yönetmeni James Mangold. Film Cash’in Arkansas’ta pamuk toplayarak geçen zorlu çocukluk dönemini detaylarıyla anlatırken, çok sevdiği kardeşinin ölümünden duyduğu suçluluğu, ardından bir kaçış olarak gördüğü askeri kariyerini ve bir stüdyoda keşfedildikten sonra ‘siyah giyen adam’ olarak ünlenmesini beyazperdeye taşıyor.
