Doping skandalları ile dibe vuran Türk atletizmi, devşirme sporcular ile atağa kalktı. Aralarında Küba ve Jamaika gibi okyanus ötesi ülkelerde doğmuş atletlerin de bulunduğu Türkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası madalya sıralamasında ilk sıraya yerleşti.
[Karar]
HASAN ALPEREN DELİBAŞ
Türkiye, uzun zamandır doping skandallarıyla çalkalanan atletizmde tekrar zirveye çıktı... Birçok Türk atletin ceza almasının sonrasında düğmeye basan Gençlik ve Spor Bakanlığı, devşirme yöntemine başvurmuştu. Bunun meyveleri de toplanmaya başladı. Amsterdam’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda yarışan atletlerimiz toplamda 8 madalya kazanırken, bunların yedisini ‘yabancı asıllı’ sporcular getirdi, genel sıralamada Türkiye’yi ilk sıraya taşıdı.
Turnuvanın ilk gününde Kenya asıllı Yasemin Can 10 bin metrede altın madalyanın sahibi oldu. İkinci günde ise Jamaika doğumlu Jak Ali Harvey, 100 metrede altını kıl payıyla kaçırdı ve gümüş madalya elde etti. O gün ayrıca Türkiye’de yetişen Emel Dereli de gülle atmada bronz madalya kazandı.
Yasemin Can (Kenya) / FOTO: AA
Organizasyonun üçüncü gününde ise tam anlamıyla bir destan yazıldı. Tamamı devşirme sporculardan kurulu Türkiye, 3 gümüş 2 de altın madalyayı kazanmayı başardı. Önce Küba asıllı Yasmani Copello Escobar, 400 metre engellide 48.98’lik derecesiyle ülkemize altın getirdi. Sonra Azeri asıllı Ramil Guliyev 200 metrede 20.51’lik bir derece gerçekleştirdi ve gümüş madalya elde etti. 10 bin metrede ise iki madalya geldi. Kenya asıllı atletler Kemboi Arıkan ve Ali Kaya, ilk iki sırayı aldı ve Türk bayrağını göndere taşıdı. 3 bin metre su engellide finişi 2. sırada gören Kenya asıllı Aras Kaya kazanmasını bildi. Son madalyayı da, Yasemin Can 5 bin metrede 15 dakika 18 saniye 17'lik derecesiyle yarışı birinci bitirerek aldı.
Böylece doping skandallarıyla kendi altyapısından yetiştirdiği sporcularından bir verim alamayan Türkiye, yabancı ülkelerden devşirdiği atletlerle başarıya ulaştı.
Kenyalı asıllı atletler Polat Kemboi Arıkan (solda) ve Ali Kaya (sağda) / FOTO: AA
ASLI'NIN İTİRAZINA RET!
2012 Londra Olimpiyatları’nda 1500 metrede altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin’in biyolojik pasaportunda anormal değerlere rastlanmıştı. Bunun sonucunda milli atlete, 8 yıl men cezası verilmişti. Aslı ise geçtiğimiz günlerde yeniden yarışmak için başvuruda bulunmuştu ancak CAS, sporcunun bu itirazını reddetti.
Şeref Osmanoğlu (Ukrayna) / FOTO: AA
Spor yazarı Mert Aydın, aldığı altın madalyalarla Avrupa Atletizm Şampiyonası'na damga vuran Milli Atletizm Takımı'nı KARAR okurları için kaleme aldı.
SÜRPRİZ DEĞİL
Bir Görüş / Mert Aydın
"Türkiye’nin Amsterdam’da madalyalara ambargo koyması aslında bir sürpriz değil. Federasyon bu çıkışı bekliyordu. Şimdi herkes başarıdan çok bu başarıyı getiren devşirmeleri tartışıyor. Bu konunun çok farklı açıları var, basit bir cevap bu sorunun yanıtı olamaz.
Konunun bu kadar gündeme gelmesi madalya alan sporcuların Türkçe konuşamaması ile de ilgili. Bu sporcular Elvan gibi Türkiye’de yaşamadığı, yarışlara geldiği için Türkçe öğrenemedi, ‘bizden biri’ gibi görülmedi.
Türkiye’ye devşirme tercihi nedeniyle haksızlık da yapmamak gerekir. ABD, Hollanda ve diğer ülkeler de sporcu transferi yapıyorlar ama bizde siyahi sporcu olmadığı için bizimki hemen farkediliyor.
Telegraph’ta çıkan eleştiri de bence doğru değil. Biz madalyalı sporcuları toplamadık. Guliev dışında yıldız transferi yapmadık, potansiyeli olan sporcuları aldık. Mesela Yasemin Can gibi Kenya’da 100 tane kız var. Uluslar arası yarışlara katılma şansları olsa ne onlar Kenya’yı terk eder, ne onları almaya bizim paramız yeter. Başka bir örnek de Ali Kaya. Tavsiye üzerine köyünden alınıp Türkiye tarafından sporcu yapıldı. Devşirme konusu tüm yönleriyle yorumlanmalı."
