Gani Sait Ömer... 15 yıllık öğretmendi. Yedi kişilik ailesiyle mutlu mesut yaşıyordu. Ta ki IŞİD Musul’a gelip hayatlarını karartana kadar. Terör örgütünün zulmü yüzünden önce işinden oldu, sonra yurdundan. Geçimini günlük işlerle karşılamaya başlayan Ömer, beş çocuğunun boğazındaki sağlık sorunu nedeniyle de çaresizdi. Onlara şifa ararken biriyle tanıştı, kendilerini 750 dolar karşılığında Türkiye’ye götürebileceğini söylüyordu. Evindeki eşyaları satarak istenen ücreti temin etti. Ailesiyle birlikte bir kamyonetin kasasında umuda yol aldı.
BOŞ ARAZİYE BIRAKILDILAR
Türkiye’ye gittiğini düşünen Ömer ve ailesi, İlyas Salman’ın oynadığı ‘Banker Bilo’ filmini aratmayan yolculuk sonrası boş bir araziye bırakıldı. Türkiye’ye geldiklerini sanan aile kısa bir süre sonra şaşkına döndü. Zira geldikleri yer Türkiye değil, Suriye’nin El-Bab kasabası yakınlarıydı. Dolandırıldıklarını anlayan aile beş saat boyunca yürüyerek Fırat Kalkanı Harekatı’nın simge kenti Cerablus’a sığındı. Burada boş bir okula yerleşen aile, çevredeki halk ve Cerablus Meclisi’nin getirdiği kilim ve birkaç battaniye ile hayata tutunmaya çalışıyor.
NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUM
Gani Sait Ömer, yaşadıkları şaşkınlığı hala üzerlerinden atamadıklarını söylüyor: Bizi Türkiye’ye diye yola çıkardılar. Buraya nasıl geldik bilemiyoruz. Çünkü beş gün süren bir yolculuğumuz vardı ve bu süre içerisinde hep kamyonet kasasındaydık. Hiçbir yeri görmedik. Evimizin tüm eşyalarını ‘çocuklarımıza sağlık bulalım’ diye sattık ama şimdi ne yapacağımızı bilemiyorum.
