Dün sabah, 27 Aralık akşamı Ankara Ahlatlıbel’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile 2, buçuk saat baş başa görüşen İYİ Parti lideri Meral Akşener’i aradım ve “Görüşme sonrası bir açıklama yapmadınız, neler konuştunuz, masa dağılıyor mu, aday konusu gündeme geldi mi, görüşmeyi kim istedi, neler oluyor” diye peş peşe sordum.
Sayın Akşener ben daha cümlemi bitirmeden “Masa neden dağılsın, sebep ne? Ben niye masadan kalkayım” diyerek masanın Türkiye’nin geleceği için öneminin, değerinin altını uzunu uzun çizdi.
Görüşmeyi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu istemiş, kamuya açık bir yer olması sebebiyle Ahlatlıbel Tesisi’nde karar kılmışlar, tek bir gündem maddesiyle bir araya gelmişler, Akşener’in kendi ifadesiyle: “Saraçhane meselesi.”
“Enteresan bir ülkede yaşıyoruz. 14 Aralık günü siyasi bir cinayet işlendi, bir belediye başkanının kellesi hukuk kıskacıyla giyotine yatırıldı. Yapılması gerekeni yaptım, kalktım ve destek için gittim. Bütün programlarımı iptal ettim. Bundan daha elzem program mı olur? Giderken de Altılı Masadaki bütün liderleri aradım. En başta Sayın Kılıçdaroğlu’nu aradım, telefonu kapalıydı. İmamoğlu’na yapılanı tartışmak, hukuk cinayetini konuşmak yerine bir anda konu geldi, geldi, geldi döndü mü bir anda Meral Akşener’in rol çalması meselesine… Mesele İmamoğlu meselesi değil, iktidar bir cinayet işliyor, İstanbul’a kayyım atayabilmek için adım adım ilerliyor, İstanbul’da başarı sağladığında bu hukuksuzluk başka şehirlere de sıçrayacak. Bir düşünün bakalım yerel mahkemenin ardından bir de terör soruşturması başlatıldı, niye? Bu hukuksuzluğu anlatmamız gerekirken biz neyi tartışmaya başladık? Neyi gündem yaptık? Akşener rol mu çaldı, siyasi nezaketsizlik mi yaptı? Akıl alır gibi değil, şaşkınlık içindeyim ve çok üzgünüm. Çok büyük nezaketsizlikle, çok büyük saygısızlıkla karşı karşıya kaldım.”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Akşener’in duyduğu bu rahatsızlıktan haberdar olunca, Ahlatlıbel Zirvesi gerçekleşmiş. Dolayısıyla toplantının ana teması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aldığı hapis ve siyasi yasak cezasının ardından birlikte verdikleri fotoğrafın ardından CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan sorunlar olmuş. Başlık, başlık konuşulmuş. Güven tazelenmiş.
***
Sayın Akşener çok büyük haksızlığa uğradığını düşünüyor. Çok klişe bir söylem olacak ama fotoğrafın kendisiyle ilgileniyor, fotoğraftaki ince ayrıntılarla ilgilenmiyor, telefon görüşmemizde bende oluşan kanaat bu oldu.
Akşener’in “Aday meselesi gündeme geldi mi?” soruma verdiği yanıt şu oldu: “Hayır. Aday meselesi iki liderin konuşacağı bir mesele değil, aday meselesini görüşmek, konuşmak etik de olmazdı, onu Altılı Masada konuşacağız, birlikte karar vereceğiz. Dediğim gibi sadece Saraçhane meselesini konuştuk. Bir de bir yıldır Altılı Masa olarak toplanıyoruz, ne yaptık, ne ettik, ne aşama kaydettik, ne yapmamız gerekiyor, bunların üzerinde konuştuk.”
Bir iki mesele daha konuşmuşlar ama o konuşulan bir iki meselenin ne olduğunu öğrenemedim. Akşener “Altılı Masa asla dağılmayacak, masayı dağıtmaya kimsenin gücü yetmez. Ne ben ne de başkası ülkenin geleceğinin konuşulduğu o masadan hiçbirimiz kalkmayız” dedi.
Ahlatlıbel’deki yemek Sayın Akşener’de oluşan kırgınlığı gidermiş mi? Açıkçası Meral Hanımla konuşmamda ben bu kırgınlığın giderilmediğini hissettim.
***
Karar Tv’de Sayın Akşener’le olan görüşmemizi anlattıktan sonra Kemal Beyin kurmaylarından biri şu açıklamayı gönderdi. Sabah Kılıçdaroğlu kurmaylarıyla bir araya gelmiş ve Ahlatlıbel Zirvesi’ne ilişkin şu kısa değerlendirmeyi yapmış: “Son derece verimli ve güzel bir toplantı oldu. Toplantı içeriğini aktaramam, bu yanlış olur. Ancak Türkiye’nin yönetilememesi sorununu önümüze getiren ucube sistemin değişiminin zorunluluk olduğu konusunda mutabakatımız tamamdır bunu söyleyebilirim.”
