Öncelikle şunu belirtelim ki, köpekbalığının peşinize düşmesi için mutlaka bir yerlerinizin kanaması gerekmiyor. Çünkü bu korkutucu canlıların sıradışı bir koku duyuları vardır. 25 milyonda bir konsantreli suda bile kanın kokusunu hemen fark ederler. Bu, dokuz bin litrelik tankın içindeki tek bir kan damlası demektir.
Kokunun su içindeki dağılımının yönünü ve hızını belirleyen ise akıntılardır. Mesela akıntının hızı 3,5 kilometre ise 400 metre mesafedeki bir köpekbalığı kokunuzu tam yedi dakikada alır.
Köpekbalıkları saatte yaklaşık 40 km hızla yüzer. Yani bu hesapla 60 saniyede yanınıza gelmemesi için hiçbir sebep yok.
Saatte 26 km’ye ulaşan gelgitlerde ise, yarım km uzaklıktaki bir köpekbalığı sizi bir dakikadan kısa sürede fark edip iki dakikada yanınıza gelebilir. Yani kaçmak için toplam üç dakikanız var.
Köpekbalıklarının görme duyuları da oldukça gelişmiş. Köpekbalıkları düşük frekanslı sesleri çok iyi işitir, yarım kilometre ötede birilerinin çırpındığını rahatlıkla duyabilirler. Yani saklanmak için gerçekten çok sessiz olmanız gerek.
Kör, sağır ve burnu olmayan bir köpek balığı bile sizi hiç zorlanmadan bulabilir. Köpekbalıklarının kafalarında içi jölemsi maddeyle dolu kanallar vardır. Onları ilk defa 1678 yılında keşfeden İtalyan doktor Stefano Lorenzini’ye ithafen bu kanallara Lorenzini ampulleri adı veriliyor. Bu ampuller radar gibi, canlılar tarafından üretilen zayıf elektrik dalgalarını algılıyor.
Özetleyecek olursak, köpekbalığından ancak bir tarafınız kanamadığında ya da kımıldamadığınızda veya kalbiniz atmayıp beyniniz çalışmıyorsa saklanabilirsiniz.
Californialı okyanus bilimcisi Prof. Dr. Jamie MacMahan’ın ispatladığı üzere ters akıntılar sanıldığı gibi bir yerden başlayıp başka bir yerde bitmiyor. Tıpkı bir girdap gibi daire çiziyorlar. MacMahan’a göre, sahile paralel yüzdüğünüzde okyanusa doğru çekilme ihtimaliniz yüzde 50, el ve ayak hareketleriyle suda durduğunuzda ise üç dakika içinde sahile dönme ihtimaliniz yüzde 90. Yani bir köpekbalığı tehlikesiyle karşı karşıya kaldığınızda öylece durup beklemeniz daha mantıklı görünüyor.
Peki bir köpekbalığı ile mücadele etmenin yolları yok mu? Elbette var. Bir köpekbalığı sizi bulacak olursa, onu ters çevirmeye çalışıp göbeğini gıdıklayın. Bu durumda tonik hareketsizlik diye bilinen bir refleks haline giren hayvan, sanki hipnotize olmuş gibi suda hareketsiz bir şekilde süzülmeye başlıyor.
Katil balinalar da aynı yöntemi izliyor. Köpekbalıklarını sırtüstü çevirip hareketsiz şekilde suda tutuyorlar. Ters çevirdikten sonra köpekbalığının aklının başına gelmesi için 15 dakika var. Ama tabii siz yine de dikkatli olun. Bütün köpekbalığı türleri aynı şekilde tepki vermeyebilir. Mesela kaplan köpekbalıkları gözlerinin çevresine yapılan masaja hipnotik bir tepki gösteriyorlar. Masaj yapmaya cesaret edebilirseniz…
Bütün bunlardan sonra sizi rahatlatacak bilgiye geldi sıra. Araştırmalara ve istatistiki verilere göre köpekbalıkları insanlara neredeyse hiç saldırmaz. Birleşik Devletler’in 22 eyaletinden son 50 yılda alınan verilere göre, yıldırım düşmesi sonucu ölmek, bir köpekbalığı saldırısında ölmekten 76 kat daha olası.