Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dün verilen iftara esnaflar katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dün verilen iftara esnaflar katıldı.
İftarda kamyoncu, oto tamircisi, hurdacı, berber, yufkacı, keresteci, büfeci, pastacı ve kalorifercilerin de bulunduğu farklı meslek gruplarından yer aldı.
İftar davetine araçları ile gelen taksi, dolmuş ve özel halk otobüsü şoförlerinin araçlarını sarayın önündeki Alparslan Türkeş Caddesi üzerine park ettikleri görüldü.
Park halinde uzun kuyruklar oluşturan araçlar Beştepe'de dikkat çekici görüntülere dönüştü.
İftar sonrası konuşma yapan Erdoğan:
"Çankaya Köşkü sadece bir kişiye göre tasarlanmış bir mekandır." "Cumhurbaşkanlığı'nın Çankaya Köşkü'nden Beştepe Külliyesi'ne taşınmasının asıl sebebi işte budur." diye konuştu
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Çankaya Köşkü'nde böyle geniş toplantılar yapma imkanı yoktu, halbuki biz burada her ay en az birkaç defa muhtarlarımızla, işadamlarımızla, gençlerimizle velhasıl milletimizle buluştuğumuz toplantılar gerçekleştiriyoruz.
er gün milletimizle birlikteyiz, elhamdülillah. Şimdi artık burada bize 400-500 kişilik toplantılar yetmiyor. Buluşmalarımızı yakında inşallah tamamiyle temeli atılıp başladığımız kongre ve kültür merkezinde, 2200 kişilik gruplar halinde orada toplantılar yapacağız.
Hemen onun altında kütüphanemizi yapacağız. İnşallah 5 milyon ciltlik bir kütüphaneye sahip olacağız. Bütün gençler gelip orada araştırmalarını, çalışmalarını yapabilecekler. Niye? Burası milletin evi, onun için.
Dünyanın en ileri ülkelerine bakın, başkanlık sistemiyle yönetiyor. Parlamenter demokrasiyle geldiğimiz yer belli. Şimdi patinajdayız, bu patinajı aşmamız lazım.
Siyasetin ve siyasetçinin görevi, ülkenin önünü tıkamak değil, tam tersine açmaktır. Bu milletin geçmişte kendi kavgalarına dalan siyasetçileri nasıl tasfiye ettiği unutulmamalıdır.
Muhalefetin ülkenin tekerinin önüne taş koymaktan vazgeçmesi gerekiyor. Esasen Türkiye'nin tekerinin önüne taş koyma çabaları hiç eksik olmamıştır.
Gün olmuştur bu darbeler, muhtıralar olarak karşımıza çıkmıştır. Gün olmuştur sağcı, solcu, mezhep, köken diyerek milletimiz birbirine düşürülmeye çalışılmıştır.