Bunun da çağrışımı iyi değil

Bunun da çağrışımı iyi değil

Montrö konusunda bildiri yayınlamaları, ‘geçmişteki antidemokratik girişimleri çağrıştırdığı için’ tepki çeken emekli amirallerin gözaltına alınması da eleştiriyle karşılandı. Muhalefetten ‘İfade özgürlüğünün sınırlarını daraltan yaklaşım’ uyarısı geldi. Emekli komutanların sabaha karşı evlerinden alınmaları da ‘Balyoz ve Ergenekon kumpaslarını hatırlatacak bir çağrışıma fırsat verilmemeli’ değerlendirmelerine yol açtı.

Gündemdeki Montrö tartışmasına ilişkin görüşlerini ortak metinle aktaran 104 emekli amirale ‘darbe çağrısı’ suçlamaları yöneltildi. Hem iktidardan hem muhalefetten tepkiler geldi.

Bildiriye ilişkin ‘anayasal düzene karşı suç işleme’ ithamıyla başlatılan soruşturma kapsamında ise aralarında Kadir Sağdıç, Cem Gürdeniz ve Mustafa Özbey’in bulunduğu 10 emekli amiral gözaltına alındı. Dört amirale de emniyete başvurmaları için tebligat yapıldı. 

CEM GÜRDENİZ’İN EVİNE 06.30’DA POLİS BASKINI 

Amirallerin lojman ve koruma haklarının da iptal edildiği öne sürüldü. Darbe çağrışımı tepkileri sonrası gözaltıların şekli ise yeni bir ‘olumsuz algı’ riskine zemin oluşturdu.

Amirallerin ifadeye davet yerine sabah gözaltına alınması Balyoz ve Ergenekon kumpaslarında yaşanan tabloyu çağrıştırdı.

Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz “Sabah 06.30’da polisler evimize baskın yaptı” dedi. CHP’li Engin Özkoç da “Biz bu oyunları daha önce gördük” tepkisini gösterdi.

karar-manset-6-nisan.jpg

OLUMSUZ ÇAĞRIŞIMLAR

104 emekli subayın imzaladığı Montrö bildirisi, içeriği ve yayımlanma saati ile darbeler geçmişi olan Türkiye’de olumsuz hatıraları çağrıştırdı. Hem iktidardan hem de muhalefetten askerlere sert tepki geldi.

CHP ifade özgürlüğüne işaret edip, iktidarın mağduriyet yarattığını savundu. Gözaltılar ise kumpas süreçlerini hatırlattı. 10 emekli amiral, Ergenekon ve Balyoz’da olduğu gibi sabah saatlerinde evlerinde gözaltına alınıp Ankara’ya götürüldü.

Türkiye, 104 emekli amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve gittiği bir tarikat evinde sarık ve cüppe ile fotoğrafları ortaya çıkan Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’ya dair kaleme aldığı bildiriyi tartışıyor. İktidarın darbe çağrışımına dikkat çektiği bildiri hakkında yargı süreci başlatıldı.

CHP, emekli amirallerin bildirisinin ifade özgürlüğü olarak yorumlarken, diğer muhalefet partileri askerlerin açıklamasına tepki gösterdi. 10 emekli subayın sabah saatlerinde evlerinde gözaltına alınması ise FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını hatırlattı.

Amirallere yönelik yargısal süreç şöyle gelişti: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bildiride imzası olan 14 emekli amiralle ilgili gözaltı kararı aldı. Başsavcılığın bildiri soruşturmasında emekli amirallerden 10’u gözaltına alınırken, dördü de ifadeye çağrıldı.

Amirallere “Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma” suçlaması yöneltildi. Bildiriye öncülük eden isimlerin belirlendiğinin açıklanmasının ardından dün sabah gözaltı kararları verildi. Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alındı. Yaş durumları göz önünde bulundurulan emekli amirallerden Atilla Kıyat, Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu ve Mustafa Özbey ise ifadeye çağrıldı. Bu dört isme üç gün içinde Emniyet’e müracaat etmeleri için tebligat yapıldı.

Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz “Az önce sabah polisler evimize baskın yaparak Cem’i gözaltına aldılar” ifadesini kullandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, arama ve el koyma işlemlerinin usulünce yerine getirildiğini, soruşturmanın deliller ışığında çok yönlü devam ettiğini duyurdu. İstanbul’da gözaltına alınan 6 emekli amiralin Ankara’ya götürüldüğü belirtilirken Gölcük’te gözaltına alınan Ünsal ve Erdağ’ın da Başkent’e götürüleceği öğrenildi. Daha sonra 10 amiralin de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü kaydedildi.

Başsavcılık kaynaklarından alınan bilgiye göre, bildirinin başlığı, yayınlanış biçimi, vurgulanan hususlar ve yayınlanma saatinin önceki muhtıralarla benzerlik gösterdiği, bu nedenle ‘Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma’ suçunu oluşturduğu savunuldu. İlk tespitlerde 14 kişinin bildirinin yayımlanmasında aktif görev aldığı ancak kimin kaleme aldığı, fikrin kimden çıktığı gibi soruların yanıtının soruşturma sonrasında ortaya çıkacağı öğrenildi.

Başsavcı Vekil Veysel Kaçmaz tarafından emniyet birimlerine gönderilen talimatla, gözaltı kararı verilen 10 kişi ile ifadeye çağrılan 4 kişi hakkında daha önce herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığı, haklarında yürütülen soruşturmalarla ilgili ifade bulunup bulunmadığı, yurt içi ve yurt dışında kimlerle bağlantılı oldukları yönünde araştırma yapılmasının istenildiği de belirtildi.

Amirallere, bildirinin hazırlanma sürecinden, yayınlanan son içeriğinden, yayınlanacağı tarih ve saatten haberdar olup, olmadıklarının sorulacağı öğrenildi. Soruşturmada, bildiriyi hazırlayan amirallerin görevde olan muvazzaf subaylarla irtibatı olup olmadığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dışında diğer komutanlıklarla da irtibat kurulup kurulmadığı, başka kişilere imza için baskı yapılıp yapılmadığının araştırıldığı kaydedildi. Soruşturmanın gidişatına göre elde edilecek yeni deliller ışığında yeni gözaltılar olabileceği bildirildi. 

AMİRALLERİN AVUKATI ÜLGEN: 

‘İNSANLARDA BALYOZ VE ERGENEKON TRAVMALARININ ETKİSİNİ GÖRÜYORUZ’ 

Avukat Celal Ülgen “İstanbul’da gözaltına alınan emekli amiraller Ankara’ya götürülmek üzere yola çıktılar” dedi. Ülgen Oda TV’ye yaptığı açıklamada ise “Suçlama; suç için anlaşma. Hangi suç için? Darbeye teşebbüs... Suç için anlaşma maddesi uzun süre tutuklu kalmayı gerektirecek bir madde değil. Son derece samimi uyarılar içeren, demokratik açıklamalar bunlar.

Açıklamayı yapanların hepsi sivil, asker değiller. Türkiye’nin yararları konusunda hem hükümeti hem de vatandaşları bilgilendirme amacı taşıyor. Bundan darbe teşebbüsü çıkarmak akla ziyan” dedi.

Ülgen, “Yeniden bir Balyoz süreci başlıyor” endişelerine ilişkin şunları söyledi: “Balyoz ve Ergenekon süreçleri insanlarda travmalar yarattı. Bizi arayan insanlarda bu endişe, bu travmaların etkileri olduğunu görüyoruz. Sabun köpüğü gibi bir operasyondur.

Emekli amiraller hem TSK’nın cemaatlere teslim edilmemesi gerektiğini hem de Montrö ile ilgili endişelerini dile getirmişlerdir. Bundan darbe teşebbüsü çıkmaz. Pandemi sürecinde ve yaşları itibariyle de risk grubundan olan emekli amirallerin Ankara’ya soruşturma için götürülmeleri de içimizi sızlatıyor. SEGBİS ve e-duruşma metotlarını devreye niçin koydular.” 

asker.jpg

AMİRALLERİN LOJMAN HAKLARI İPTAL EDİLDİ 

Gözaltına alınan emekli subayların bildiriyi hazırlayan ve yayımlanma sürecinde aktif olarak faaliyet göstererek imza listesinde yer alan diğer kişiler tarafından imzalanmasını sağladığı ileri sürüldü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma’ suçundan soruşturma başlatmıştı. 

Gece yarısı yayımlanan bildiriyi imzalayan emekli amirallerin lojman hakları ve koruma hakları iptal edildiği belirtildi. Bir grup meslektaşıyla amirallerin avukatlığını üstlenen Celal Ülgen “İdari olarak lojmanları geri alabilirler. Bu hukuken mümkün ama bize ulaşan böyle bir bilgi yok” dedi. 

BİR BİLDİRİ DE ESKİ VEKİLLERDEN 

Emekli amirallerin Montrö bildirisi sonrası bir açıklama da çoğunlukla eski CHP ve DSP’li milletvekillerinden oluşan bir grup eski parlamenter tarafından yapıldı. “Cumhuriyetimizin temel nitelikleri tartışılamaz. Kanal İstanbul yapılamaz.

Montrö tartışmaya açılamaz” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, önce eski büyükelçilerin, ardından emekli amirallerin yaptığı açıklamalara değinildi. Aralarında eski bakanların da olduğu 96 eski vekil “Düşünce açıklama hak ve özgürlüğünü kullanan kişilerin darbecilikle suçlanmasını, baskı altına alınmasını esefle karşıladığımızı kamuoyuna duyururuz” ifadesine yer verdi.  

DÜŞMANLARIMIZI SEVİNDİRİR 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: “Bu bildirinin demokrasimize zarar vermekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramadığı açıktır. Türk Silahlı Kuvvetleri kişi veya kişilerin hırsı, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarını görmeyen, görmek istemeyen hırs, ihtiras ve haset ile körleşenlerdir. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tam.”  

YARGI DA TOPA GİRDİ 

Yargıtay Başkanlığı “Anayasal ve yasal yetkiye dayanmayan ve milletin iradesini hedef alan hiçbir güç ve oluşum kabul edilemez” açıklamasıyla bildiriye tepki gösterdi.

“Anayasal ve demokratik düzen ile bireysel hak ve özgürlüklere yönelik her türlü müdahaleye karşı yargı yetkisini Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız şekilde kullanan yargı kurumları, yasalar çerçevesinde gereğini takdir ve ifa edecektir” ifadelerine yer verdi.

Yargıtay üyesi Ali Doğan da bir televizyon programına bağlandı ve bir tarikat evinde fotoğrafı ortaya çıkan Tuğamiral Sarı’ya işaret etti. Doğan “Namaz kılan bir subayı bahane eden darbe imalı bildiriyi kınıyorum” dedi. Danıştay da “Devlet organlarının egemenlik yetkisine müdahale edilmesi, demokrasiye ve hukuk devletine zarar vermektedir” açıklaması yaptı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN