1947 yılında Ankara’da dünyaya gelen Deniz Gezmiş, 1971 yılında idam cezasına çarptırılarak hayata veda etti. Vefatının üzerinden 49 yıl geçmesine rağmen sevenleri tarafından her yıl anılmaya devam ediyor. Peki, Deniz Gezmiş kimdir ve nerelidir? İşte, ayrıntılar…
DENİZ GEZMİŞ KİMDİR?
Dedeleri Rize’nin İkizdere ilçesinin Cimil köyünden olan Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947’de Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. Babası Cemil Gezmiş, Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi annesi Mukaddes Gezmiş ise Erzurum’un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeniydi.
Üç çocuklu ailenin ikinci evladı olan Deniz Gezmiş’in 1944 yılında dünyaya gelen ağabeyi Bora Gezmiş hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştı. 1952 yılında doğan kardeşi Hamdi Gezmiş ise mâlî müşavirdir.
İlk ve orta öğrenimini Sivas’ta gören Deniz Gezmiş, lise öğrenimini İstanbul’da Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladı. Daha lise öğrencisiyken sol düşünce ile ilgilendi ve dönemin gösterileri içinde yer aldı.
11 Ekim 1965 tarihinde Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. 15 Ağustos - 31 Ağustos 1966 tarihleri arasında Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı’na çelenk koymaları esnasında işçileri destek veren ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden eylem sırasında ilk göz altısını yaşadı. 6 Temmuz 1966 tarihinde üniversite sınavına girdi. Sınav sonucunda hem hukuk fakültesini hem de fen fakültesini kazandı. Babasının onun fen fakültesine gitmesini istemesi üzerine Deniz Gezmiş, babasının isteğini reddetmedi ve fen fakültesine gitmeyi karar verdi. Ancak sonradan fikrini değiştirdi ve hukuk fakültesine kaydını yaptırdı.

7 Kasım 1966 tarihinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Ardından 19 Ocak 1967 tarihinde Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi esnasında çıkan olaylarda yakalandı ve ertesi gün iki arkadaşıyla beraber çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Deniz Gezmiş, 22 Kasım 1967 tarihinde öğrenci örgütleri tarafından düzenlenen Kıbrıs Mitingi esnasında Aşık İhsani ile beraber ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alındı ama daha sonra serbest bırakıldı.
Hukuk Fakültesi’nde beraber öğrenim gördüğü arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968 tarihinde "Devrimci Hukukçular Örgütü"’nü kuran Deniz Gezmiş, 7 Mart 1968 tarihinde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonundaki toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto etmesi sebebiyle tutuklandı. Gezmiş, 2 Mayıs’a kadar tutuklu kaldı, 30 Mayıs’ta 6. Filo’yu protesto etmesi nedeniyle yargılandı ve beraat etti.
Öğrenci eylemleri arasında günden güne aktifleşen Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesi olayında önder olarak yer aldı. İ.Ü. Senatosu ile Baltalimanı’nda yapılan görüşmelere İşgal Konseyi adına katılan öğrenci heyetinin arasında yer aldı; işgalin sona erdirilmesinde ve öğrenci haklarının elde edilmesinde rol aldı.
Gezmiş, işgal olayından kısa zaman sonra İstanbul’a gelen 6. Filo’yu protesto eylemlerinde yer aldı, 30 Temmuz 1968 tarihinde bu eylemler sebebiyle tutuklandı ve 20 Eylül 1968 tarihinde serbest bırakıldı. Yaşanan tüm bu olayların ardından öğrenci hareketinin efsanevi lideri oldu. Deniz Gezmiş, TİP içinde yoğunlaşarak ayrılıklara ve tartışmalara neden olan ideolojik sorunlarda "Millî Demokratik Devrim" gurubunun görüşlerini benimsedi ve bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler içinde yayılmasında rol oynadı.
1968 yılı Ekim ayında eylemlerde birlikte olduğu Mustafa İlker Gürkan, Cihan Alptekin, Devran Seymen, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Mehdi Beşpınar, Cevat Ercişli, Saim Kurul, Ömer Erim Süerkan ve M. Selahattin Okur’la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’ni kurdu. 1 Kasım 1968 tarihinde TMGT (Türkiye Millî Gençlik Teşkilatı),AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB’ün başlangıcını yaptığı Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü düzenledi.
28 Kasım 1968 tarihinde ABD büyükelçisi Kommer’in gelişi esnasında Yeşilköy Havaalanı’nda düzenlenen protesto gösterileri sebebiyle tutuklandı ve 17 Aralık 1968 tarihinde serbest bırakıldı. Oya Sencer’in "Türkiye’de İşçi Sınıfı’nın Doğuşu ve Yapısı" konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesinin ardından öğrenciler olayı protesto etmek için üniversiteyi işgal ettiler. İşgalin başında ise Deniz Gezmiş bulunuyordu. 27 Aralık 1968’de polislerce tutuklanmak üzereyken polislerin ellerinden kurtuldu ve İzmir’e gitti. Tutuklu arkadaşı Celal Doğan’ın evinde kalırken, bir hafta sonra yapılan baskın sonucunda yakalandı. 22 Şubat 1969 tarihinde serbest bırakıldı. 16 Mart 1969tarihinde İstanbul Üniversitesi’nde sağcı güçlerin giriştiği hareketlere öğrenci topluluğuyla birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi sebebiyle 19 Mart’ta yeniden tutuklandı ve 3 Nisan’a kadar hapis yattı.
Deniz Gezmiş, 31 Mayıs 1969 tarihinde İ.Ü. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto etmek için giriştikleri işgale önder olarak yer aldı. Üniversitenin kapatılarak polise teslim edilmesi sebebiyle gerçekleşen çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabî tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçtı ve Haziran’ın son günlerinde Filistin’e gitti. Filistin’e gitmeden önce 23 Haziran 1969 tarihinde TMGT’nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı’na Gezmiş gibi haklarında tutuklama kararı bulunan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile beraber bir mücadele programı gönderdi.
Deniz Gezmiş, Eylül ayına kadar Filistin’de gerilla kamplarında kaldı, 23 Eylül 1969 tarihinde Hukuk Fakültesi’nde olduğunun ihbar edilmesi üzerine fakülteye düzenlenen polis baskınında teslim oldu. 25 Kasım’da ise serbest kaldı. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’nde Battal Mehetoğlu’nun sağcılar tarafından öldürülmesinin ardından okulda gerçekleşen aramada ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin sahibinin Gezmiş olduğu iddia edilerek hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. 20 Aralık 1969 tarihinde yakalanan Gezmiş, kendisiyle beraber tutuklanan Cihan Alptekin’le birlikte 18 Eylül 1970 tarihine kadar tutuklu kaldı. Hapisten çıktığında askere alınacaktı, aklındaki gerilla planlarını gerçekleştirmek için askere gitmedi. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaştı ve mücadelesini farklı alanlarda devam ettirdi. Hüseyin İnan ve Sinan Cemgil ile beraber Ankara’da THKO’yu kurdu. 11 Ocak 1971 tarihinde THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi’nin soygununu yapanlar içinde yer aldı. Bu olayın ardından Yusuf Aslan’la birlikte"vur emri" ile aranmaya başlandı. Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş’in yakalanmasına yardımı bulunan kişilere 15.000 lira ödül verileceği açıklaması yapıldı. THKO’nun silah sıkıntısını gidermek için THKO mensuplarıyla birlikte 15 Şubat 1971’tarihinde Balgat’taki Tuslog tesislerine sızdı, ancak silah deposunu boş buldu. Onun yerine dört Amerikalı askerin kaçırılması eyleminde bulundu. Kaçırılan askerler 9 Mart 1971’de serbest kaldırlar.
12 Mart Muhtırası yaşandıktan üç gün sonra yani 15 Mart 1971 tarihinde bir motosiklette Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak’a doğru yön değiştirdi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile beraber Sivas’a yolundayken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucunda polislerin gelmesiyle çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerinden ayrıldılar.
Aslan, o sırada Elmalı’da bukunurken Gezmiş, 16 Mart 1971 Salı günü Sivas’ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri’ye getirildi. Ardından Ankara’ya dönemin İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu’nun makamına götürüldü. Mahkemesi 16 Temmuz 1971 tarihinde Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi’nde başlayıp 9 Ekim 1971 tarihinde sona erdi. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 16 Temmuz 1971tarihinde başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.
