Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, 58 yıl aradan sonra BM Genel Kurulu kürsüsüne çıkan ilk Suriye lideri olarak tarihi bir konuşma yaptı. Şara, ülkesinde 60 yıl süren baskıcı rejimin sona erdiğini ilan ederken, “Hak geldi, batıl yok oldu” sözleriyle yeni bir dönemin başladığını duyurdu.
New York’ta BM’nin 80. Genel Kurul oturumunda konuşan Şara, Suriye’nin onlarca yıl süren baskıcı rejim altında ağır acılar yaşadığını vurguladı. “Halkımız özgürlük ve onur istedi, karşılığında varil bombaları, kimyasal saldırılar, işkence ve sürgün gördü” diyen Şara, eski rejimin milyonlarca insanı yerinden ettiğini, yüz binlercesini işkencehanelerde çürüttüğünü ve yaklaşık bir milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtığını söyledi.
“HALKIN ZAFERİ, İNTİKAM DEĞİL ADALETLE GELDİ”
Cumhurbaşkanı Şara, rejimi deviren sürecin “intikam değil, merhamet, uzlaşı ve affetme” ile gerçekleştiğini belirterek, “Ne siviller öldürüldü, ne de yeni göçler yaşandı. Bu zafer mazlumlar, kayıplar ve gelecek nesiller içindir” dedi. Şara, Suriye’nin yeniden inşa sürecine girdiğini, silahların yalnızca devletin elinde kalacağını ve kapsamlı bir adalet mekanizması kurulduğunu açıkladı

İSRAİL’E TEPKİ VE DİPLOMASİ VURGUSU
Konuşmasında İsrail’e de değinen Şara, Aralık 2024’ten bu yana ülkesine yönelik tehditlerin sürdüğünü belirtti. “Suriye olarak diyalog ve diplomasiyi kullanıyoruz. 1974 Ateşkes Anlaşması’na bağlıyız. Uluslararası toplumu, ülkemizin egemenliğini savunmaya çağırıyoruz” dedi.
TEŞEKKÜR VE GAZZE MESAJI
Şara, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, ABD ve Avrupa Birliği’ne teşekkür ederek, Suriye’nin yeniden uluslararası sisteme entegre olduğunu vurguladı. Gazze’ye de özel bir selam gönderdi: “Yaşadığımız acıyı kimse yaşamasın. Gazze’nin çocukları ve kadınlarıyla dayanışma içindeyiz. Savaş hemen sona ermeli” ifadelerini kullandı

YENİ SURİYE SÖZÜ
Konuşmasını “Hak geldi, batıl yok oldu” ayetiyle bitiren Şara, Suriye’nin yeniden doğduğunu belirtti:
“Bugün Suriye, barış, refah ve kalkınma başlıklı yeni bir sayfa açıyor. Halkımız küllerin arasından yeniden doğdu, onurunu ve özgürlüğünü geri aldı. Artık Suriye’nin yeri, hak ettiği gibi, dünyanın onurlu uluslarının arasındadır.”
