2025 yılında diğer önemli para birimleri karşısında kayda değer bir değer kaybı yaşayan ABD dolarının, 2026 yılında küresel faiz politikalarındaki keskin ayrışma nedeniyle daha da zayıflaması bekleniyor. Yatırımcılar, ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirimlerine hazırlanırken, Avrupa ve bazı gelişmiş ekonomilerdeki faiz artışı ihtimalinin güçlenmesine yönelik pozisyonlar alıyor.
Financial Times gazetesinin analizine göre, bu durum halihazırda %8'i aşkın değer kaybeden dolar üzerinde ek baskı yaratabilir.
FED İNDİRİRKEN ECB ARTIRABİLİR
Nefes'in haberine göre Swap piyasalarında yapılan fiyatlamalar, küresel faiz politikalarındaki zıt yönlü beklentileri netleştiriyor:
Euro Bölgesi (ECB): Piyasalar, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2026’da faiz indiriminden ziyade faiz artışına daha yakın olduğuna işaret ediyor. Yıl sonuna kadar Euro Bölgesi faizlerinde ortalama 0,06 puanlık bir artış fiyatlanırken, bu, geçen haftaki indirim beklentisinin tam tersine dönüldüğünü gösteriyor.
ABD (Fed): Fed'in yarınki toplantısında faiz indirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ayrıca, gelecek yıl için en az iki ilave faiz indirimi yapacağı beklentisi piyasada fiyatlanıyor.
TD Securities’ten Pooja Kumra, bu durumun 2026’yı Euro Bölgesi, Kanada ve Avustralya merkez bankaları için bir “dönüm noktası” yapacağını belirtirken, “Şahinler (faiz artışını savunanlar) daha sesli hâle geliyor” yorumunu yaptı.
KÜRESEL BÜYÜME BEKLENTİLERİ FAİZİ ETKİLİYOR
Yatırımcılar, ABD’nin aksine ekonomilerindeki toparlanmayla birlikte Avustralya ve Kanada gibi ülkelerde de faiz artışı beklentilerini yükseltti. İngiltere Merkez Bankası’nın ise gelecek yaz itibarıyla indirim döngüsünün dip noktasına ulaşması bekleniyor.
Uzmanlar, Euro Bölgesi ve diğer büyük ekonomilerin, Trump dönemindeki ticaret savaşlarının etkilerinin başlangıçta tahmin edildiği kadar yıkıcı olmaması nedeniyle, büyümeyi teşvik etmek için daha fazla faiz indirme baskısı altında kalmayacağını belirtiyor. T Rowe Price’dan Tomasz Wieladek, "Dünya genelinde merkez bankaları giderek daha şahinleşiyor," diyerek küresel çapta bir politika değişimine dikkat çekti.
Bu zıtlaşan yönelimler, ABD ile diğer büyük ekonomiler arasındaki faiz farkını daraltarak, düşük faiz oranlarının yatırımcı motivasyonunu azaltması nedeniyle ABD dolarında daha fazla zayıflamaya neden olabilir.
