Dünya haritaları uzun zamandır süregelen bir tartışmanın odağında. En yaygın kullanılan Mercator projeksiyonu, Afrika'yı olduğundan çok daha küçük gösterdiği için eleştiriliyor. Bu eleştiriler, Afrika merkezli grupların başlattığı yeni bir kampanya ile yeniden gündeme geldi. Kampanya, "Correct The Map" (Haritayı Düzeltin) adıyla, Equal Earth adı verilen yeni bir harita modelinin kullanılmasını talep ediyor. Geçtiğimiz günlerde Afrika Birliği'nin de bu kampanyaya destek vermesi, girişimin uluslararası boyutta önem kazanmasını sağladı.
AFRİKA, GRÖNLAND’DAN 14 KAT DAHA BÜYÜK
Mercator haritasındaki en büyük çarpıklık, kutuplara yakın bölgelerin (Grönland, Kuzey Amerika) olduğundan büyük, ekvatora yakın bölgelerin (Afrika, Güney Amerika) ise küçük gösterilmesi. Paylaşılan yeni haritalarda, gözler önüne serilen gerçek, harita algısını tamamen değiştirecek nitelikte. Normal bir haritada Afrika ile neredeyse aynı büyüklükte görünen Grönland'ın aksine, gerçek oranları gösteren Equal Earth projeksiyonunda, Afrika kıtasının içine tam 14 adet Grönland sığabiliyor.
MERCATOR HARİTASININ KISA VE İLGİNÇ GEÇMİŞİ
yüzyılda, Flaman kartograf Gerardus Mercator tarafından denizcilere rehberlik etmesi amacıyla tasarlanan bu harita, o dönem için büyük bir yenilikti. Düz çizgiler, gemi rotalarını kolayca belirlemeye yardımcı oluyordu. Ancak coğrafya uzmanlarına göre, bu dar kullanımın dışında, dünya haritası olarak hiçbir anlamı yok. Bugün hala okullarda ve dijital platformlarda yaygın olarak kullanılıyor. Hatta Google bile 2018'de masaüstü sürümünde üç boyutlu küre görünümüne geçse de, mobil uygulamasında hala Mercator haritasını varsayılan olarak kullanıyor.
KAMPANYANIN AMACI: AFRİKA'NIN ROLÜ KÜÇÜMSENMESİN
Africa No Filter ve Speak Up Africa adlı sivil toplum kuruluşları tarafından başlatılan kampanyanın temel amacı, Equal Earth haritasının okullarda, uluslararası kuruluşlarda ve medyada yaygınlaşmasını sağlamak. Speak Up Africa'nın kurucusu Fara Ndiaye, yanlış bir haritayla büyüyen nesillerin, Afrika'nın demografik, ekonomik ve stratejik rolünü küçümseyen bir bakış açısı geliştirdiğini belirtiyor. Bu nedenle, haritayı düzeltmenin sadece Afrika için değil, tüm dünya için bir doğruluk ve adalet meselesi olduğunu vurguluyor.
