Ankara’nın önde gelen tarım merkezlerinden Polatlı ilçesinde, nisan ayında ekilen şeker pancarı hasadı son aşamasına ulaştı. Eylül sonunda başlayan yoğun mesai, bölge çiftçisinin aralık ayının sonuna kadar devam edecek yorucu mücadelesini gözler önüne seriyor. Üreticiler, sabahın erken saatlerinde, henüz güneş doğmadan tarlalara girerek geride kalan son ürünleri toprakla buluşturmaya devam ediyor.

POLATLI'DA VERİM BEKLENTİSİ YÜKSELDİ
Ankara Pancar Kooperatifi Polatlı Mağaza Şefi ve Ziraat Mühendisi Kerem Güler, hasadın yarılandığını ve sona yaklaşıldığını belirtti. Güler, köy genelinde ortalama 10 ton civarında bir verim beklediklerini ifade ederken, Polatlı genelinde ise bu rakamın 5.5 ton civarında olduğunu söyledi. Pancarlarda polar oranının ise 16.5-17 seviyelerinde geldiğini ekledi.
Güler, bu yılki verim üzerinde etkili olan zorlu şartlara da dikkat çekti: “Sakarya Nehri’miz, en büyük su kaynağımız kesildi. Yer altı sularımız çekildi. Yıl da çok sıcak geçti. Bunlar üretimi çok etkiledi.” Ayrıca, pancarlarda her geçen yıl artan kök çürüklüğü hastalığı gibi hastalık baskısının da bu sezon fazla olduğunu dile getirdi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen çiftçilerin üretime devam ettiğini vurgulayan Güler, şeker pancarının Polatlı’da en çok üretilen ve çiftçilerin önem verdiği ürünlerin başında geldiğini, aynı zamanda Türkiye’de sözleşmeli üretimin ilk örneği olarak alım ve fiyat garantisi sunması sayesinde çiftçiyi tarlaya bağladığını belirtti.

“1 DEKAR PANCAR YILLIK 6 KİŞİNİN OKSİJEN İHTİYACINI KARŞILIYOR”
Şeker pancarının çevresel ve stratejik önemine vurgu yapan Güler, “1 dekar pancar yıllık 6 kişinin oksijen ihtiyacını karşılıyor.” diyerek pancar üretiminin yalnızca ekonomik değil, ekolojik önemine de dikkat çekti. Açıklanan güncel fiyatların iyi olduğunu ancak gübre, mazot ve ilaç maliyetleri göz önüne alındığında daha da iyileştirilebileceğini düşündüğünü belirtti. Güler, sözleşmeli üretimin sağladığı gübre ve nakdiye avanslarının çiftçileri sürekli desteklediğini ve üretimi kolaylaştırdığını ifade etti.
Güler, şeker pancarının stratejik ve kritik bir ürün olduğunu yineleyerek, Avrupa Birliği ülkelerinin bile ihtiyaçlarının iki katına yakın üretim yaparak yedek stok oluşturduğunu hatırlattı. Çiftçilerin zaman zaman zorlansa da pancar tarımından asla vazgeçmemesi gerektiği mesajını verdi. Bölgede pancar ekiminin nisan ortasında başlayıp, hasadın 170-200 günlük olgunlaşma süresinin ardından eylül sonundan aralık sonuna kadar sürdüğünü de sözlerine ekledi.

ÇİFTÇİDEN SULAMA VE RANDEVU SİSTEMİ TEPKİSİ
Tarlasında ortalama 9 ton verim ve %17-18 polar kalitesi beklediğini belirten çiftçi Abdullah Arslan, genel olarak hasattan memnun olduğunu dile getirdi. Arslan, gün doğmadan tarlaya girdiklerini ve gün batımında çıktıklarını belirterek, sezonun en zorlu aşamasına dikkat çekti: susuzluk.
En büyük problemimiz susuzluk,” diyen Arslan, ayrıca fabrika alımlarında karşılaştıkları bir sorunu da dile getirdi:
“Fabrikanın yoğun zamanlarında pancarımızı randevu sistemiyle götürüyoruz bu sene. Randevu alamıyoruz sisteminden. Pancar duruyor, durdukça da bu fire veriyor. Hasat ettiğimiz pancarı da götürmekte zorlanıyoruz şu an. Yeni bir güncelleme gelse iyi olur.”
