Isparta, sadece gül ve lavantasıyla değil, aynı zamanda elma üretimiyle de Türkiye'nin tarım haritasındaki liderliğini pekiştiriyor. Özellikle Eğirdir ve Gelendost ilçelerinin iki dağ arasında sunduğu mikro iklimde yetişen 50 çeşit elma, kalitesiyle Avrupa ve dünya genelinde büyük bir talep görüyor. Hasadın tamamlanmasıyla birlikte, üreticiler modern soğuk hava depoları ve paketleme tesislerinin avantajını kullanarak ürünlerini 12 aya kadar taze bir şekilde iç ve dış piyasaya sunuyor.
ISPARTA, ELMADA TÜRKİYE'NİN LİDERİ
Türkiye'nin toplam elma üretiminde ilk sırada yer alan Isparta, tarımsal başarısını devasa bir alana yaymış durumda. Eğirdir, Gelendost, Yalvaç ve Senirkent gibi ilçelerin öncülüğünde, yaklaşık 215 bin dekar alanda elma yetiştiriciliği yapılıyor. Starking, golden ve gransimit gibi ticari olarak değerli cinslerin ağırlıkta olduğu kentte, toplamda 50 çeşit elma üretimi gerçekleştiriliyor.
Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, kentin gül, elma, lavanta ve barbunya üretiminde Türkiye birincisi olduğunu vurguladı. Geçen yıl 1 milyon 200 bin ton olan rekoltenin, bu yıl yaşanan don ve dolu hadiseleri sebebiyle 800 bin ton civarına gerilediğini belirten Selçuk, tüm olumsuzluklara rağmen sezonun üretici açısından bereketli geçtiğini ifade etti.
HASAT SONRASI KRİTİK ADIM
Elmanın kalitesini korumak ve dünya pazarlarına yıl boyunca taze olarak sunabilmek için hasat sonrası süreç büyük önem taşıyor. Uzmanlar, elmanın dalından koptuktan sonra en geç 5 saat içerisinde soğuk hava deposuna girmesi gerektiğini belirtiyor. Bu sürenin aşılması, üründe "kabarma" gibi kaliteyi düşüren olumsuzluklara yol açabiliyor.
Isparta, bu kritik ihtiyaca cevap verecek kapasiteye sahip. İl genelinde toplam 118 soğuk hava deposu tesisi bulunuyor ve bu tesislerin toplam depolama kapasitesi dudak uçuklatıyor: 513 bin ton. Ayrıca, 56 modern paketleme tesisi de hizmet vererek ürünlerin tasnif ve ihracata hazır hale getirilmesini sağlıyor. Bu tesisler, bölgede önemli bir istihdam kapısı da açıyor.
UZUN SÜRE TAZE KALIYOR
Üretici Nagehan Ersan, tesislerindeki 3 bin tonluk kapasitenin bin tonluk kısmının normal soğutma, 2 bin tonluk kısmının ise daha gelişmiş atmosfer kontrollü soğuk hava deposu olduğunu aktardı. Ersan, bu modern depolama yönteminin elmanın ömrünü 10-12 aya kadar uzatabildiğini vurguladı.
Depolara getirilen elmalar, 18 bant üzerinde büyüklük ve yapılarına göre hassasiyetle seçilip tasnif ediliyor. Özellikle ihracata yönelik birinci sınıf ürünler, atmosfer kontrollü depolarda saklanıyor. Bu sayede elma, hasat edildiği ilk günkü sertliğini ve tazeliğini koruyarak dünyanın dört bir yanındaki tüketicinin sofrasına ulaştırılabiliyor. Düşük kalitedeki elmalar ise meyve suyu fabrikalarına yönlendiriliyor.
DÜNYA VE AVRUPA'NIN BİR NUMARASI
Nagehan Ersan, dünya çapındaki bu yoğun talebin asıl nedenini açıkladı: Eğirdir elması, iki dağ arasında özel bir iklimde yetişiyor. Bu coğrafi avantajın toprağa farklı bir karakter kattığını belirten Ersan, "Eğirdir elması bu sayede benzersiz bir sertliğe ve farklı bir aromaya sahip oluyor. Bu özellikleriyle dünya ve Avrupa pazarında bir numara olarak talep görüyor" ifadelerini kullandı.
