Suriye’de Esad sonrası dönemde yapılan ilk büyük kamuoyu araştırması, halkın dış ülkelere yönelik güven ve destek sıralamasında dikkat çekici bir tablo ortaya koydu. Arab Barometer’ın saha çalışmasına göre Suriyelilerin en çok olumlu baktığı dış aktör yüzde 87 ile Suudi Arabistan olurken, yüzde 83 ile Katar ikinci olurken Esad rejiminin devrilmesi için en çok çaba gösteren ülkelerin başında gelen Türkiye'nin yüzde 73 ile üçüncü sırada yer alması dikkat çekti. Araştırma, bölgedeki siyasi dengelerin değiştiği bir dönemde Suriyelilerin dış ülkelerle ilişki konusundaki eğilimlerini net biçimde gözler önüne seriyor.
Şoke eden belgeler ortaya çıktı: BM Esad rejiminin işkence aygıtını yıllarca finanse etti
Foreign Affairs’in aktardığına göre, Arab Barometer araştırma ağı ve RMTeam International tarafından 29 Ekim–17 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen saha çalışmasında, rastgele seçilen 1.229 kişiyle yüz yüze görüşüldü. Katılımcılarla hem Arapça hem Kürtçe görüşmeler yapıldı.
YENİ YÖNETİM GENİŞ DESTEK GÖRÜYOR
Ankete göre, Suriye’nin yeni Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’ya halkın %81’i güveniyor. Ulusal hükümete güven %71, yargıya güven %62, orduya güven ise %71 seviyesinde.
Halkın büyük kısmı siyasi baskı altında olduğunu düşünmediğini belirtirken, ifade özgürlüğü olduğunu söyleyenler %73, basın özgürlüğü olduğunu düşünenler yine %73 oldu. Ancak parlamentonun halkı ne kadar temsil ettiği konusunda ciddi şüphe var: Sadece %53 “temsilden memnun”, seçim sürecinin adil olduğunu düşünenlerin oranı ise %40.
Esad döneminin ağır yıkımı nedeniyle yeni yönetime verilen kredi dikkat çekici. Suriyelilerin %78’i 2011–2024 arasında yerinden edilme, mal kaybı, baskı gibi bir veya daha fazla travmatik olay yaşadığını, ancak 2025 sonrası dönemde bu oranın %14’e düştüğünü aktardı.
EKONOMİK MEMNUNİYETSİZLİK ÇOK YÜKSEK
Araştırmanın en çarpıcı yönü ise derin ekonomik kriz.
Başlıca sorunlar şöyle sıralandı:
En büyük toplumsal sorun: ekonomi
Ekonomik performanstan memnuniyet: %17
En ciddi sorunlar: enflasyon (%31), işsizlik (%24), yoksulluk (%23)
Halkın %86'sı gelirinin giderlerini karşılamadığını söylüyor
%56 temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor
Gıda yetersizliği yaşayanların oranı: %65 (yerinden edilmiş kişilerde %73)
Altyapı hizmetlerinde memnuniyet de düşük: Elektrik (%41), su (%32), sağlık hizmetleri (%36).
GÜVENLİK KAYGISI DEVAM EDİYOR
Her ne kadar halkın %94’ü kendi mahallesinde kendini güvende hissettiğini söylese de ülke genelindeki güvenlik riskleri kaygı yaratıyor.
Silahlı grupların silahsızlandırılması gerektiğini düşünenler: %74
Bireysel silahlanmanın tehdit olduğunu düşünenler: %78
Kaçırılma vakalarını tehdit görenler: %63
AZINLIK BÖLGELERİNDE MEMNUNİYETSİZLİK YÜKSEK
En kritik bulgulardan biri, siyasi ve toplumsal memnuniyetin bölgesel ve etnik olarak ciddi farklılıklar göstermesi.
Lazkiye, Tartus ve Süveyda gibi ağırlıklı olarak Alevi ve Dürzi nüfusun yaşadığı bölgelerde hükümete güven %36’ya kadar düşüyor.
Bu bölgelerde:
İfade özgürlüğü algısı %31
Basın özgürlüğü algısı %34
Hükümetin halkı dinlediğini düşünenler %35
Rapora göre, Esad döneminde azınlıkların sağlanan ayrıcalıklar sonrasında bugün kendilerini güvende hissetmemesi, bazı bölgelerde yaşanan misilleme saldırılarıyla birleşince toplumsal gerilim artıyor.
SUUDİ ARABİSTAN VE KATAR AÇIK ARA ÖNDE
Araştırmanın Türkiye açısından dikkat çeken bölümü, ülkelerin Suriye halkı nezdindeki popülaritesi.
Olumlu bakış oranları şöyle:
- Suudi Arabistan: %87
- Katar: %83
- Türkiye: %73
- AB: %70
- ABD: %66
Türkiye’nin yüksek oranda olumlu karşılanmasına rağmen, Suudi Arabistan ve Katar’ın belirgin biçimde daha önde olması dikkat çekici. Uzmanlara göre bu durum, iki ülkenin son dönemde Suriye’nin yeniden inşasına yönelik finansal desteklerinin etkisini yansıtıyor.
Türkiye’ye yönelik desteğin etnik ve dini kimliklere göre değiştiği de vurgulanıyor:
Azınlıklarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarına destek %38, çoğunluk gruplarda ise %81.
DEMOKRASİYE GÜÇLÜ DESTEK
Suriyelilerin %71’i demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğuna inanıyor.
Transitional justice (geçiş dönemi adaleti) konusunda da önemli mesajlar var:
Halkın %70’i, adalet mekanizmasının yalnızca Esad dönemi değil, diğer silahlı grupların işlediği suçları da kapsaması gerektiğini düşünüyor.
Yargısız infaza destek: %9
Hızlı sonuç için yargı dışı yöntemleri destekleyenler: %19
SURİYELİLERİN %80’İ DIŞ DESTEKTE ISRARCI
Ekonomik yıkım nedeniyle halkın büyük çoğunluğu dış yardıma sıcak bakıyor:
- Kalkınma yardımı isteyenler: %45
- Altyapı desteği isteyenler: %36
- “Hiç destek istemiyoruz” diyenler: sadece %4
Yani halkın büyük kısmı yeniden yapılanmanın ancak uluslararası ortaklarla mümkün olduğunu düşünüyor.
“FIRSAT PENCERESİ AÇIK AMA UZUN SÜRMEYECEK”
Foreign Affairs analizi, ülkenin şu an görece sakin ve umutlu bir atmosferde olduğunu, ancak ekonomik çöküş, güvenlik kaygıları ve etnik gerilimlerin bu fırsatı hızla yok edebileceğini vurguluyor.
Yeni yönetim için en büyük risk:
Esad döneminin kötü hatırasının zamanla unutulması
Halkın yeni iktidarı bugünkü ekonomik koşullara göre değerlendirmeye başlaması
Analizin sonunda şu uyarı öne çıkıyor:
“Suriye kendini yeniden inşa etmek için tarihsel bir fırsata sahip. Ancak bu pencere sonsuza dek açık kalmayacak.”
