Kendimiz ettik kendimiz bulduk

Kendimiz ettik kendimiz bulduk

Ekonomide keyfi kararların faturası ağırlaşıyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve ticari kredilere sınırlama getirme kararlarının ardından Türkiye’nin risk primi kritik 800 eşiğini aştı. Bu gelişmeyle birlikte dış borçlanma maliyeti yeniden artışa geçti. Ekonomistler “Tuhaf deneyler faizi de kuru da darmadağın etti. Bu gidişat hepimizin ödeyeceği bedeli büyütür” diyor.

Hükümetin ekonomi yönetiminde izlediği politikalar enflasyona da kura da çare olmadığı gibi krizi derinleştirdi. Son olarak Merkez Bankası ticari kredi faizlerine dolaylı üst sınır getirdi. ‘Sandık hamlesi’ olarak görülen adımın ardından Türkiye’nin risk primi yeniden patladı. 10 gün önce 650’nin altına kadar gerileyen 5 yıllık prim 800 puan seviyesini aştı. 29 Temmuz’dan bu yana en yüksek seviyeye geldi.

RİSKİ KATLADIK MİLLETİN PARASIYLA DOLAN HAZİNE DAHA FAZLA FAİZ ÖDEYECEK

Hazine’nin daha pahalı borçlanmasına yol açıp 85 milyonun cebini etkileyecek gelişmeyi ekonomistler değerlendirdi: CDS’yi 10 günde 800’ün üstüne çıkardık. 2 milyar dolar borç için Hazine’den 300 milyon dolar ek faiz çıkacak. Akıl yakan bu denklem uzun sürmez. Çok daha büyük bir bedel öderiz. Tuhaf para-kur politikası deneyi ve finansal baskılama nedeniyle ülkede faiz, kur darmadağın oldu.

KENDİ ELİMİZLE CDS'Yİ 800'E ÇIKARDIK

Ekonomi yönetiminin aldığı hatalı kararlar TL’ye tarihi kayıplar yaşatırken, Türkiye’nin risk primini de zirveye çıkardı. Merkez Bankası’nın sürpriz faiz kararının ardından ticari kredilere getirdiği sınırlama sonrası dolar/TL kuru 18.10’nu aşarken, risk primi de 800 baz puanın üzerine çıkarak 29 Temmuz’dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. CDS puanındaki yükselişi değerlendiren uzmanlar yapılan kredi düzenlemesinin sonucu olduğunu aktarırken, borçlanma faizinin de arttığına dikkat çekti.

Pandemi ve savaşla beraber dünyada genelinde artışa geçen enflasyona karşı ülkeler faiz artırımına giderek kendilerini korumaya alıyor. Dünya faiz artırırken, Türkiye düşük faiz kararında ısrar ediyor. 2022’nin başından bu yana faizi pas geçen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ağustos ayında sabit faiz kararına son vererek indirime gitti. TCMB, faiz oranını 100 baz puan düşürerek yüzde 13’e indirdi. Merkez Bankası, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın ilk 7 toplantısında faizde bir değişiklik yapmamıştı. Piyasaları şaşırtan kararın ardından Mekez aldığı yeni bir kararla ticari kredilere sınırlama getirdi. TCMB’nin faiz ve kredi sınırlama kararları piyasalarda yeni bir şok dalgası yarattı. Dolar/TL kuru 18.12’nin üstünü test ederken, Türkiye’nin risk primi 800 baz puan eşiğini aştı. Son günlerde yükseliş ivmesi yaşayan Türkiye’nin risk primi haftanın ilk işlem gününde bir eşiği daha aştı. 5 yıllık kredi temerrüt takası (CDS) 805 baz puan ile 29 Temmuz’dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Temmuz ayının ortasında 900 baz puan ile 2008 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkan risk priminde Temmuz ayının sonlarından Ağustos ayının ortalarına kadar bir gevşeme yaşanmıştı. 11 Ağustos’ta 650 baz puanın altını test eden risk primi o tarihten sonra yükseliş ivmesine geçmişti. CDS puanındaki yükselişi değerlendiren uzmanlar yapılan kredi düzenlemesinin sonucu olduğunu aktarırken, borçlanma faizinin de arttığına dikkat çekti. Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre yaptığı değerlendirmede CDS’teki artşın kredi düzenlemesiyle geldiğini belirtirken, Analist Fatih Sezer de risk priminin artmasının dış borçlanma faizini katlayacağının altını çizdi.

TAHVİL GETİRİSİNDE 12 YILIN EN SERT DÜŞÜŞÜ KAYDEDİLDİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kredilerde menkul kıymet teminatlarıyla ilgili düzenlemesinin ardından tahvil getirilerinde hızlı geri çekilme izlendi. Merkez Bankası’nın kredi düzenlemesi tahvillerde ralli yarattı. Düzenlemeyi takip eden ilk işlem gününde 10 yıllık tahvil getirisi 258 baz puan düşüşle yüzde 14,35 seviyesine geriledi. Böylelikle 10 yıllık tahvil getirisinde 12 yılın en sert düşüşü kaydedildi. 2 yıllık tahvil getirisi ise 340 baz puan düşüşle yüzde 14,22 düzeyine geriledi. Merkez Bankası geçtiğimiz hafta faizi sürpriz bir şekilde indirmesinin ardından “makroihtiyati tedbir” kapsamında bankaların ticari kredi faizlerinde sınırlama getirecek adımlar açıklamıştı.Tahvil faizlerindeki düşüşü değerlendiren ekonomist Uğur Gürses, ‘Bir yıl sonrasına dair enflasyon beklentisi yüzde 42, iki yıl sonrası için yüzde 24.3. Ama 2 yıllık tahvil faizi yüzde 14’e düşmüş durumda. Yapay ve manipüle edilmiş işlerle birkaç günü kurtarırsınız belki ama “neyin doğru olduğu” sorusu yaygınlık kazanır’’ değerlendirmesini yaptı. Ekonomist Cem Başlevent ise ‘’Merkez’in son kararlarıyla bankaların sahip olması gereken tahvil miktarı artınca, bu sabah mecburen alım yapmışlar ve Hazine’nin TL ve dolar cinsi kağıtlarının getiri farkı çok azalmış. Hem de enflasyon ve dolar kuru zirvede, CDS 800’ün üzerindeyken’’ yorumunu yaptı.

DIŞ BORÇLANMA MALİYETİ ARTACAK

CDS‘in 800 baz puanı aşması dış borçlanma maliyetini çift haneye getirirken, borçlanma maliyetinin artması ödemeler dengesi krizi riskinin arttığına da işaret ediyor. Uzmanlar CDS puanındaki artışın dış borçlanma maliyetinin artacağını belirterek mantık dışı ekonomik adımların büyük bedellere neden olacağını söyledi. Analist Fatih Sezer sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede ‘’Aferin bize! Eylülde Hazine'nin yüklü dış borç ödemesi varken attığımız mantık dışı ekonomik adımlarla 10 gün önce 650'ye kadar gerileyen CDS'yi birkaç gün içinde 800'ün üzerine çıkarmışız. 2 milyar dolar borçlanılsa 10 yıl için Hazine'den çıkacak ilave faiz 300 milyon dolar’’ ifadelerini kullandı.

‘ÇOK BÜYÜK BEDEL ÖDERİZ’

Türkiye’nin tırmanışa geçen risk primini değerlendiren ekonomist Ömer Rıfat Gencal yaptığı değerlendirmede ‘’024 vadeli Türkiye faizleri: 2 yıl CDS 700. Akıl yakan bu denklem çok uzun sürmez Zorlama dışında kimse TL bono almaz. Çok daha büyük bir bedel öderiz.. Tecrübesi olmayan ekonomi yönetimine küçük bir uyarı..’’değerlendirmesini yaptı. Gelecek Partisi Sözcüsü ve ekonomist Serkan Özcan ise Twitter’dan yaptığı paylaşımda ‘’Ülkenin kaynaklarını kullanıp piyasaya müdahale ederek, kontrol edebildikleri göstergeleri şimdilik etkileyebiliyorlar! Yüzde 80 enflasyonda 10 yıllık faizin 14’e gerilemesi ve kurun arka kapı satışları ile dizginlenmesi bundan! Ama söz konusu CDS(yine 800 puan) olunca güç yetmiyor’’ ifadelerini kullandı.

‘FİNANSAL BASKILAMAYLA ÜLKEDEKİ VARLIK FİYATLARI DARMADAĞIN OLDU’

Ekonomiye ilişkin sosyal medya hesabından değerlendirme yapan TCMB eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ‘’Tuhaf para-kur politikası deneyi ve finansal baskılama nedeniyle ülkede varlık fiyatları (DİBS faizi, döviz kuru vs) darmadağın oldu. Çoğu iktisadi temelleri yansıtmıyor. Varlık fiyatlarının çarpıklaşması kaynakların etkin dağılımını bozarak üretim potansiyelini düşürür’’ paylaşımını yaptı. Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre ise CDS’teki sıçramanın kredi düzenlemesi sonrası olduğuna dikkat çekerek ‘’ Cuma gecesi kredi düzenlemesiyle beraber CDS 800 üzerine attı. Tahvillere beklendiği üzere alım geldi. Kredilerle ile ilgili gelişmeleri de önümüzdeki dönemde göreceğiz’’ dedi.

23-agustos-2022-kapak.jpg

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN