Psikolojinin kara deliği: Gelir eşitsizliği ruhsal bozukluk riskini artırıyor

Psikolojinin kara deliği: Gelir eşitsizliği ruhsal bozukluk riskini artırıyor

Yeni bir akademik araştırma, yoksulluğun çocuklar üzerindeki ruhsal etkisinin 40 yaşına kadar sürdüğünü kanıtladı. Genetik faktörlerin ötesine geçen "ekonomik stres", depresyon ve kaygı riskini artırırken; uzmanlar, gelir adaletsizliğiyle mücadelenin aslında bir kamu sağlığı ve işgücü verimliliği yatırımı olduğunu vurguluyor.

2025 yılında yayımlanan kapsamlı bir akademik araştırma, küresel ekonominin en sancılı başlıklarından biri olan gelir adaletsizliğinin, sadece cüzdanları değil, bireylerin ruhsal dokusunu da derinden sarstığını kanıtladı. “Ebeveyn Geliri ve 10–40 Yaş Arası Ruhsal Bozukluklar” başlıklı çalışma, ekonomik eşitsizliğin biyolojik sınırları aşarak nesiller arası bir "ruhsal yük" haline geldiğini ortaya koyuyor.

GENETİĞİ GÖLGEDE BIRAKAN EKONOMİK FAKTÖR

Ekonomim'in haberine göre, araştırmanın en çarpıcı bulgusu, gelir düzeyi ile ruhsal bozukluklar arasındaki bağın, genetik yatkınlıktan bağımsız olarak son derece güçlü olması. Bilim insanları, ruhsal hastalık riskindeki artışın sadece ailevi genlerle açıklanamayacağını; çocukluk ve ergenlik dönemindeki maddi yoksunluğun, bireyin ruhsal dayanıklılığını (resilience) kalıcı olarak zayıflattığını vurguluyor.

BİR VERİMLİLİK VE KAMU SAĞLIĞI MESELESİ

Ekonomik perspektiften bakıldığında, düşük gelirli hanelerdeki barınma sorunları, beslenme yetersizliği ve eğitim olanaklarının kısıtlılığı, uzun vadede devletlerin sağlık harcamalarında birer "kara delik" yaratıyor.

  • Sağlık Yükü: Erken yaşta başlayan depresyon ve kaygı bozuklukları, kamu sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı artırıyor.

  • İşgücü Kaybı: Ruhsal sağlığı bozulan bireylerin kariyer gelişimlerinin sekteye uğraması, ulusal işgücü verimliliğinde ciddi düşüşlere yol açıyor.

ÇÖZÜM: "SOSYAL POLİTİKA, RUH SAĞLIĞI POLİTİKASIDIR"

Uzmanlar, ekonomik büyüme ve istihdam rakamlarının ötesine geçilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Araştırma sonuçları, aile gelirini destekleyen sosyal yardımların aslında birer "önleyici sağlık yatırımı" olduğunu gösteriyor. Maddi refahın tabana yayılması, sadece ekonomik bir adalet değil, aynı zamanda daha dirençli ve üretken bir toplum inşa etmenin anahtarı olarak görülüyor.

YAPISAL BİR MESELE: 40 YILLIK TAKİP

Gelir eşitsizliği artık sadece bugünün sosyal bir sorunu değil, bireylerin 40’lı yaşlarındaki yaşam kalitesini dahi belirleyen yapısal bir ekonomik mesele olarak tanımlanıyor. Ekonomik refahın toplumsal huzura dönüşmesi için, çocukluk dönemindeki ekonomik koşulların iyileştirilmesi, kalkınma planlarının merkezine yerleşmek zorunda.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN