Akademide skandal gözler önüne serildi! Parayla doktora tezi yazdırmanın fiyat listesi ifşalandı: Zirvede ise "ilahiyat" bulunuyor.
Türkiye'de yükseköğretim sisteminin kanayan yarası olan "parayla tez yazdırma" sektörü, sosyal medyaya sızan bir fiyat listesiyle bir kez daha gündeme oturdu. Bir "akademik danışmanlık" şirketine ait olduğu iddia edilen ve doktora tezleri için bölüm bölüm fiyat belirleyen liste, on binlerce liralık tarifesiyle görenleri şaşkına çevirdi. Akademik sahtekarlığın geldiği bu nokta büyük tepki çekerken, listenin zirvesinde 108.000 TL'ye varan fiyatıyla İlahiyat bölümünün yer alması, tartışmaları daha da alevlendirdi.
İŞTE O LİSTE: BÖLÜM BÖLÜM DOKTORA TEZİ FİYATLARI
Yüzlerce benzeri bulunan şirketlerden sadece birine ait olduğu anlaşılan listede, bir doktora tezi yazdırmanın bedeli, adeta bir araba fiyatıyla yarışıyor. İşte o skandal tarife:
- İlahiyat: 90.000 TL – 108.000 TL
- Eğitim Bilimleri: 85.500 TL – 103.500 TL
- Hukuk: 81.000 TL – 99.000 TL
- Mühendislik: 76.500 TL – 94.500 TL
- Sağlık: 72.000 TL – 90.000 TL
- Sosyal Bilimler (Tarih, Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji vb.): 67.500 TL – 85.500 TL
ZİRVEDEKİ "İLAHİYAT" SÜRPRİZİ TARTIŞMA YARATTI
Fiyat listesinde en çok dikkat çeken ve sosyal medyada en çok yorum alan kısım, İlahiyat tezlerinin en yüksek fiyata sahip olması oldu. Ahlaki ve manevi değerlerin öğretildiği bir alanda, akademik etiğe tamamen aykırı olan bu hizmet için en yüksek bedelin istenmesi, ironik ve düşündürücü bulundu.
SİSTEM NASIL İŞLİYOR? "AKADEMİK SAHTEKARLIK" SEKTÖRÜ
Bu listeyi yayınlayan şirketler, internet üzerinden rahatlıkla ulaşılabilen ve "danışmanlık" adı altında faaliyet gösteren yüzlerce firmadan sadece biri. Bu firmalar; lisans bitirme tezinden yüksek lisansa, doktora tezinden makaleye kadar her alanda, "uzman kadroları" tarafından "intihalsiz ve özgün" çalışmalar hazırlama vaadinde bulunuyor.
Yaşanan bu son olay, üniversitelerdeki denetim mekanizmalarının yetersizliğini ve akademik emeğin nasıl değersizleştirildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tablonun, üniversitelerden alınan diplomaların ve akademik unvanların güvenilirliğini nasıl etkileyeceği ise en büyük endişe konusu.
