Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin 15 Ekim tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda Gazze’de yaşananlara dikkat çekti. Arıkan, “Gazze’ye yiyecek, giyecek, yara bandı göndermekle destek olunmaz; Filistin’e tam boykot, tam tecrit, tam ambargo gerekir” diyerek hem iktidara hem de uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti.
Arıkan, konuşmasında ayrıca ABD Başkanı Trump’ın “barış güvercini” gibi sunulmasını “yüzyılın en büyük sahtekârlığı” olarak nitelendirdi ve “İçi saman dolu bir barış güverciniyle Ortadoğu’ya barış gelmez” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına Gazze’ye insani yardım filosuyla giden Saadet Partili milletvekilleri Sema Silkin Ün, Mehmet Atmaca ve Necmettin Çalışkan’a teşekkür ederek başlayan Arıkan, “Sadece bu milletin değil, vicdan sahibi bütün insanların vekilleri oldular” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİN’E YARA BANDI GÖNDERMEK DESTEK DEĞİLDİR”
Gazze’de iki yılı aşkın süredir süren katliamlara rağmen Filistin’in teslim olmadığını belirten Arıkan, Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin “onurlu direnişe gerçek destek vermediğini” söyledi.
“Filistinli direnişçiler, işgalci İsrail’e karşı tam boykot, tam tecrit, tam ambargo istediler. Ama Türkiye dahil bölge ülkeleri, sadece yiyecek, giyecek, sargı bezi ve yara bandı gönderebildi. Üstelik bunlar da İsrail’in izin verdiği kadarıyla gönderilebildi. Bunun adı direnişe destek değildir; bu, katliama ara verildiğinde olay mahalline yara bandı götürmektir.”
“ATEŞKES BARIŞ DEĞİLDİR”
Gazze’de ateşkes çağrılarını “gerçeği gizleyen” bir perde olarak nitelendiren Arıkan, “Ateşkes, barış demek değildir. İşgal sona ermeden hiçbir şey bitmiş sayılmaz” dedi.
“Gazze’ye çizilen mavi çizgi, sarı çizgi, kırmızı çizgi fark etmez; işgalin çizgisi bitmedikçe barış olmaz. Bugün ‘tampon bölge’ diye asker yerleştirmek de işgali bitirmez. İsrail bulunduğu her karış toprakta işgalcidir.”
“MESELE NETANYAHU DEĞİL, İSRAİL’DİR”
Arıkan, uluslararası kamuoyunun tüm suçu Netanyahu’ya yükleyip “işgalci İsrail’i aklama” çabasına girdiğini söyledi.
“Netanyahu, 18 yıldır başbakan ama işgal 77 yıldır sürüyor. Soykırımın faturasını sadece Netanyahu’ya kesip İsrail’i görmezden gelmek, tam da Siyonizmin istediği şeydir. İsrail çocuk katilidir, soykırımcıdır ve bölgedeki en büyük tehdittir.”
“TRUMP İÇİ SAMAN DOLU BİR BARIŞ GÜVERCİNİ”
ABD Başkanı Donald Trump’ın barış söylemlerine sert tepki gösteren Arıkan, Trump’ın “barış güvercini” olarak sunulmasını “dünyanın gördüğü en büyük sahtekârlıklardan biri” olarak nitelendirdi.
“Trump, Netanyahu’ya silah göndermekle övünüyor, sonra barış elçisi gibi gösteriliyor. Netanyahu’nun Trump’a hediye ettiği altın güvercinin kanatları var ama ruhu yok. O güvercin uçamaz. Trump, içi saman dolu bir barış güvercinidir.”
“ABD VE İSRAİL’İN PLANLARINDAN BARIŞ ÇIKMAZ”
Arıkan, hükümeti uyararak “İbrahim Anlaşmaları” benzeri dayatmalara boyun eğmemesi gerektiğini söyledi:
“ABD’nin ve İsrail’in içinde bulunduğu hiçbir anlaşmadan barış çıkmaz. Bu planlara karşı durmak tarihî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.”

“PAZARA 200 LİRAYLA GİTTİM, SADECE YARIM KİLO BİBER ALABİLDİM”
Arıkan, hayat pahalılığını “çarşıdan, pazardan örneklerle” anlattı:
“200 lira ile pazara gittim; yarım kilo biber, bir kilo elma, bir kilo üzüm ve bir kıvırcık alabildim. Türkiye’nin en büyük banknotu artık yoksulluğun belgesi oldu. 200 lira ile sadece 268 gram kıyma alınabiliyor.”
“BU DÜZEN DEĞİŞMELİ”
Konuşmasının sonunda, ekonomik ve sosyal adaletsizliğe karşı “yaşanabilir Türkiye” çağrısı yapan Arıkan, “Herkesin kaderi borç defterine yazılı. Bu düzen değişmeli. Biz adil, demokratik, yaşanabilir bir Türkiye için mücadele ediyoruz” dedi.
“ENGELLİLER VE ASTSUBAYLAR İÇİN ADALET ÇAĞRISI”
Konuşmasının son bölümünde 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü ile 17 Ekim Dünya Astsubaylar Gününe değinen Arıkan, her iki grup için de adalet ve hak taleplerini dile getirdi:
“Engelli vatandaşlarımızın talepleri bize emanettir. Görme engelli kardeşlerimizin yaşamlarını bağımsız sürdürebilmeleri için ‘Beyaz Baston Yasası’ çıkarılmalıdır.
Astsubaylarımız ise bu ülkenin bel kemiğidir. Onlara verilen sözler tutulmalıdır. Emekli bir albay maaşının yüzde 70’ini alırken, astsubay yüzde 43’ünü alıyor. Bu adaletsizlik giderilmelidir.”
