BÜŞRA CEBECİ
Böcek ailesinin şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma derinleştikçe, gözler yıllardır ruhsatsız biçimde faaliyet gösteren DSS İlaçlama firmasına çevrildi. Otopsi bulgularının “gıda zehirlenmesi” ihtimalini zayıflatmasıyla birlikte, soruşturmanın odağındaki firmanın resmî kaydı olmadan altı yıldır “home ofis” çalıştığı, hiçbir denetime tabi tutulmadığı ve “özel formüllü ilaç” adı altında ölümcül kimyasallar sattığı ortaya çıktı. Ancak firmanın adı, bu faciadan aylar önce de bir başka ölümle anılmıştı.
KARAN BEBEĞİN ÖLÜMÜ AYNI FİRMAYLA BAĞLANTILI
Nisan ayında İstanbul’da yaşayan 2,5 yaşındaki Karan Yazıcı, yan dairede DSS İlaç tarafından yapılan ilaçlamadan etkilenerek yaşamını yitirdi. Daire sakini yan dairede çocuk olduğunu, ilacın çocuğa zararı olup olmayacağını firmaya sorduğunda, “Hiçbir şey olmaz, boşlukları bantlıyoruz, hatta odada yemeğiniz varsa bir iki saat havalandırıp onu bile yiyebilirsiniz” dedi. Aynı gün akşam saatlerinde Karan ve ailesi kusma ve halsizlik şikayetleriyle hastaneye başvurdu; Karan yapılan müdahalelere, 2 buçuk saat kalp masajı yapılmasına rağmen kurtarılamadı. Başta besin zehirlenmesinden şüphe edildi ancak ailenin tüm üyeleri farklı gıdalar tükettiği için bu ihtimalin üzerinde durulmadı ve aile doğrudan ilaç firmasından şüphelendi. Nisan ayında firmadan şikayetçi oldular ancak firmanın zaten resmi olmayan faaliyetini durdurmak için hiçbir yetkili harekete geçmedi. Aile, olayı medyaya da duyurdu, istedikleri başka ailelerin canının yanmamasıydı ancak yetkililer yine harekete geçmedi ve aynı firmanın ölümcül zehirle ilaçladığı otelde bir aile yok oldu.
ADLİ TIP RAPORU DA FİRMAYI DURDURMAYA YETMEDİ
Karan’ın ölümünün ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu mütalaası, ölümün kullanılan kimyasala bağlı olduğunu açıkça ortaya koydu. Ancak raporun Eylül ayında tamamlanmasına rağmen, firmanın faaliyeti yine durdurulmadı. Ne yargı ne Tarım Bakanlığı ne de yerel idareler harekete geçti; şirket, ilaçlama yapmaya devam etti. Kasım ayında ise bu kez İstanbul Fatih’te bir otelde yapılan ilaçlamanın ardından dört kişilik Böcek ailesi yaşamını yitirdi. Aynı firma, aynı yöntem ve benzer kimyasal... Fark, bu kez beş ay önce gelen uyarıların ve kesinleşmiş adli tıp raporunun görmezden gelinmiş olmasıydı.
'KARAN ÖLDÜĞÜNDE ŞİKÂYETÇİ OLDUK, KİMSE HAREKET ETMEDİ’
Karan Yazıcı’nın ailesi, yaşananlar karşısında tepkili. Karar’a konuşan bir aile üyesi, “Karan vefat ettiğinde hem firmadan şikâyetçi olduk hem de olayı medyaya taşıdık. Başkalarının canı yanmasın istedik ama hiçbir kurum önlem almadı. O gün engellenseydi, bugün dört kişilik bir aile hâlâ yaşıyor olacaktı” dedi. Aile, hâlâ yanıt bekleyen en kritik soruyu da soruyor, “Bu firmanın başka ölümlerden sorumlu olmadığını kim garanti edebilir?”
‘TABLET YERLEŞTİRİP KAPILARI BANTLADILAR’
Karar’a ulaşan bir ihbar, firmanın kullandığı tehlikeli yöntemleri gözler önüne serdi. İki yıl önce aynı firmayı ilaçlama için çağıran bir apartman sakini, çalışanların oda köşelerine tabletler yerleştirdiğini, ardından kapı ve hava boşluklarını bantladığını anlattı. Kısa süre sonra apartmana keskin bir koku yayıldı, komşular evlerini boşaltmak zorunda kaldı. İhbar sahibi, “Komşum kedilerini dışarı çıkardı, nefes alınmıyordu. Firmayı arayıp tabletleri kaldırttım” dedi. Uzmanlara göre bu uygulama, alüminyum fosfit gibi tablet formundaki yüksek toksisiteye sahip maddelerin kullanıldığına işaret ediyor. Firma yetkilisi ifadesinde bu ilacın adını gizlese de hem sahadaki uygulama hem de sosyal medya yorumlarında paylaşılan kül benzeri kalıntılar aynı maddeye işaret ediyor. Firmanın internet sitesinde, “özel formüllü tahtakurusu ilacı” adıyla 3 bin 500 liraya satılan ürünlerin içeriği ise açıklanmıyor. Üstelik satışlar kargo yoluyla yapılıyor. Site hakkında yapılan 600’den fazla kullanıcı yorumunun çoğunda, ilacın “çok güçlü” olduğu belirtiliyor; bazı kullanıcı fotoğraflarında ise kül ve duman kalıntıları görülüyor.
