DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt tavsiye fiyatını litre başına 18,35 TL olarak açıklamasına sert tepki gösterdi. Üreticinin beklentisinin en az 21 TL olduğunu hatırlatan Karal, “Bu fiyat alın terinin yok sayılmasıdır. Üreticiye iflas, hayvancılığa çöküş, üretime de dur demektir” ifadelerini kullandı.
“18,35 TL, MALİYETLERİ KARŞILAMAKTAN UZAK”
Karal, yüzde 7’lik artışla belirlenen yeni fiyatın, süt üretim maliyetlerini karşılamaktan uzak olduğunu belirterek, yem, enerji ve işçilik giderlerindeki artışa dikkat çekti. “Üreticiye 18,35 TL’yi reva görmek, çiftçiyi kaderine terk etmektir. Bu kararın sektörde yaratacağı tahribatın farkında mısınız?” diye sordu.
“ÜRETİCİ ÜRETMEZSE SANAYİ DURUR, RAFLAR BOŞ KALIR”
Süt üretiminin yalnızca çiftçiyi değil, gıda güvenliği, sanayi ve perakende zinciri başta olmak üzere tüm sistemi etkilediğini vurgulayan Karal, fiyat politikasının üretimi durma noktasına getireceğini söyledi. “Bu gidişat, sadece bir sektörün değil, Türkiye’nin kendi kendine yetebilme kapasitesinin çöküşüdür” diyen Karal, devletin üreticiye sahip çıkmadığını savundu.
“REVİZE EDİLMEZSE HEM SÜTÜ HEM ÜRETİCİYİ KAYBEDERİZ”
Açıklanan fiyatın ithalatçı ve büyük sanayi kesimlerinin lehine alındığını iddia eden Karal, hayvanını kesime göndermek zorunda kalan üreticiden süt beklenemeyeceğini söyledi. “Fiyat derhal revize edilmeli ve üreticiye yaşam hakkı tanınmalıdır. Aksi takdirde, sadece sütü değil, üreticiyi de kaybederiz” diye uyardı.
“BU KARAR STRATEJİK BİR HATA”
Karal, çiğ süt fiyatının yalnızca ekonomik değil, stratejik bir karar olduğuna da dikkat çekti. “Bu artış ya hesap bilmemenin ya da üreticiyi bilinçli şekilde ihmal etmenin sonucudur. İthalat odaklı politikalar, üretim yerine dışa bağımlılığı teşvik ediyor” şeklinde konuştu.
DEVA Partili Karal’ın açıklamaları, gıda tedarik zincirinin güvenliği ve yerli üretimin sürdürülebilirliği açısından yeni bir tartışma başlatırken, gözler Ulusal Süt Konseyi’ne ve hükümetin olası adımlarına çevrildi.
