DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, İstanbul’un Fethi’nin 572. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kentin tarihsel mirasına dikkat çekerek bugünkü İstanbul’un yönetim anlayışını sert sözlerle eleştirdi. Karal, “1453’te adaletle fethedilen bu kadim şehir, bugün ihmalkârlık, sosyal eşitsizlik ve plansızlıkla adeta tüketiliyor” dedi.
“İSTANBUL ARTIK İLMİN VE ESTETİĞİN DEĞİL, KAOSUN BAŞKENTİ”
İstanbul’un fethinin sadece askeri bir zafer olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet inşası olduğunu hatırlatan Karal, Fatih Sultan Mehmet’in şehri akılla, bilimle ve estetikle fethettiğini vurguladı. “Ancak bugün aynı İstanbul, tarihsel misyonuna uygun şekilde yönetilmek bir yana, plansızlık ve rant odaklı projelerin baskısı altında nefes almaya çalışıyor. İstanbul artık ilmin ve estetiğin değil, betonlaşmanın ve düzensizliğin merkezine dönüşmüş durumda” diye konuştu.
“DEPREME KARŞI DİRENÇLİ ŞEHİR SÖYLEMİ, LAFTA KALIYOR”
İstanbul’un en temel sorunlarından birinin deprem riski olduğunu hatırlatan Karal, kentsel dönüşüm politikalarının sosyal adaletten uzak yürütüldüğünü savundu. “Bu şehirde milyonlarca insan, hala dayanıksız yapılarda yaşıyor. Depreme hazırlık teknik bir mesele olmaktan çoktan çıktı. Bu artık insan onurunu ve yaşam hakkını ilgilendiren bir vicdan meselesidir. Ne yazık ki İstanbul, adaletli dönüşüm yerine rant projeleriyle şekilleniyor” ifadelerini kullandı.
“BARINMA KRİZİ DERİNLEŞİYOR, GENÇLER ŞEHRİ TERK EDİYOR”
Karal, İstanbul’daki ekonomik darboğazın dar gelirli vatandaşlar için dayanılmaz hale geldiğini belirterek, özellikle konut fiyatları ve kira bedellerindeki artışın alt gelir gruplarını şehir dışına ittiğini söyledi. “Ev kiraları uçmuş, satın alma gücü dibe vurmuş durumda. İstanbul artık gençler için bir umut değil, hayal kırıklığına dönüşmüş bir şehir. Bu durum sadece bireyleri değil, geleceğimizi de tehdit ediyor” dedi.
“İSTANBUL’UN BAZI MAHALLELERİ SOSYAL ÇÖKÜŞÜN EŞİĞİNDE”
Kentte giderek artan sosyal sorunlara da dikkat çeken Karal, uyuşturucu baronlarının bazı mahallelerde kontrolü ele geçirdiğini ve gençlerin bu bataklığa sürüklendiğini ifade etti. “Devlet bu tehlikeli gidişata seyirci kalmamalı. İstanbul’da yaşanan sosyal erozyon ancak kararlı ve kapsayıcı sosyal politikalarla durdurulabilir. Aksi halde bu şehir, yalnızca fiziksel değil, toplumsal olarak da çöküşe sürüklenir” diye uyardı.
“FETHEDİLMESİ GEREKEN ARTIK TOPRAK DEĞİL, İNSAN ONURU”
Karal, açıklamasının sonunda İstanbul’un geçmişte kazandığı ruhu yeniden ayağa kaldırmak gerektiğini vurguladı. “Bu şehrin artık fethedilmesi gereken toprağı değil; insan onurudur, şehir hakkıdır, ortak yaşam kültürüdür. İstanbul’un ruhunu koruyarak geleceğe taşıyacak güçlü ve adaletli bir vizyona ihtiyaç var. Unutmamalıyız ki fetih yalnızca tarihsel bir zafer değil, bugüne düşen ağır bir sorumluluktur. Fatih’in mirasını yaşatmak, bu şehri adalet, estetik ve ilimle yeniden buluşturmakla mümkündür” dedi.
Karal, açıklamasını İstanbul’un Fethi’nin 572. yıl dönümünü kutlayarak ve Fatih Sultan Mehmet’i rahmetle anarak tamamladı.
