Sivas'ta yaşayan emekli öğretmen Mustafa Bakay, 100 metrekareden oluşan bahçesinde ata tohumlarına sahip çıktı. İsrail ve Hollanda'dan alınan kısırlaştırılmış tohumlara inat doğal sebze yetiştiriciliğine başlayan Bakay, elde ettiği tohumları ise ücretsiz dağıtıyor. İşte, emekli öğretmen Bakay'ın ata tohumu macerası...
Sivas'ta yaşayan emekli öğretmen Mustafa Bakay, sürdürülebilir tarım için 100 metrekarelik bir bahçe kurdu. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden ata tohumu toplayan Bakay, bahçesinde çoğalttığı tohumları ise ücret almadan dağıtıyor.
KISIRLAŞTIRILMIŞ TOHUMLARA İNAT GÜBRESİZ YETİŞTİRİYOR
Kurduğu bahçesinde domates, salatalık, biber, kabak, fasulye, ayçiçeği gibi çeşitli ürünler yetiştiren Bakay, ürünlerinde kimyasal gübre kullanmıyor. Her ürünün yüzlerce farklı çeşidini yetiştirip test eden Bakay, kısırlaştırılmış tohumlara inat 81 ile ücretsiz gönderim sağlıyor.
"ÜRETEN TOPLUM HALİNE DÖNÜŞELİM"
Türkiye'nin tarımsal olarak verimli bir ülke olduğunu söyleyen Mustafa Bakay, "Burada kendi ülkemizin endemik türleri olan sebzelerin tohumlarını üretiyoruz, çoğaltıyoruz. Türkiye genelinde bu işe gönül verecek olan milletine, memleketine, insanlığa, kültürüne sevdalı insanlara emanet ediyoruz. Onlarda bu tohumları üretsin ve yurt genelinde yaygınlaşsın üreten toplum haline dönüşelim diyoruz. Üretmeyen toplum köle olmaya mahkûmdur" ifadelerine yer verdi.
HER ŞEY TAMAMEN DOĞAL
Ürettiği ürünlerin her aşamasında doğallıktan yana olduklarını belirten Bakay, "Kavun, karpuz, domates, biber, fasulye, patates, kabak, salatalık, ayçiçeği, mısır çeşitlerini burada üretiyoruz. Üretirken de bazı doğal denemelerden geçiriyoruz. Aslında tarımsal bir AR-GE yapıyoruz. Uyum, direnç, hastalık, ilaçlama gibi durumları analiz ediyoruz. Kimyasal ilaç ve gübre asla kullanmıyoruz. Çapa yaparken topraktan aldığımız otları bile heba etmiyoruz. Onları ya kurutuyoruz ya da yaş iken fermente edip tekrar toprağa dönüştürüyoruz" dedi.
TİCARİ MAKSAT GÜTMÜYOR
Yüzlerce çeşit ürünü küçük bahçesinde yetiştirmek için büyük çaba gösteren Bakay, sözlerine şunları da ekledi:
"Burada 230 çeşit domates, 100'den fazla biber, 12 çeşit salatalık çeşidimiz var. Bunların tohumlarını almak için çaba sarf ediyoruz. Bunlar genetik yapısıyla oynanmamış tohumlar. Kimyasal bombardımanına tabi tutulmamış ürünler. Benim gibi bu işe gönül verenler var. Biz köylere ilçelere gidiyoruz. Yaşlı insanlarımızı buluyoruz. Kalpleri gibi tertemiz olan ancak kirli çıkın denilen çıkınlarını buluyoruz. Onlara amacımızı anlatarak tohumları alıyoruz. Buralarda yetiştiriyoruz. Burada hiçbir ticari maksat gütmeden ücretsiz olarak dağıtıyoruz."
