2020’de yapılan Kovid düzenlemesindeki ‘infaz eşitsizliği’ gerekçe gösterilerek hazırlanan 11. Yargı Paketi kapsamında 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen 115 bin mahkumun tahliyesi başladı. Ancak Adalet Bakanlığı’nın ‘Türkiye’de cezaevinden çıkanların yüzde 45’i yeniden suç işliyor’ açıklamasına rağmen, bu kadar ‘suçlu’nun infaz süresi dolmadan bırakılması endişe uyandırdı. Tablo, ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen 2000’deki düzenleme sonrasında yaşanan suç artışlarını hatırlattı.
‘YENİ ÇIKTIM KURŞUNLARIM, YARALARIM’
Tahliyeler toplumda ‘güvenlik’ endişesini artırırken internetin karanlık mecralarına yansıyan ilanlar korkunun yersiz olmadığını gösterdi. ‘Yeni nesil çeteler’in işlediği suçların tartışıldığı süreçte, dijital platform Telegram gruplarına yansıyan bir ilanda ‘İzmir’in her yerinde, mekan kurşunlarım, adam yaralarım, infaz ederim’ yazıldı. Bir başkasında ‘Yeni çıktım, tersoyum, iş varsa halledilir’ denildi. İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın gündeme getirdiği olay sonrası İzmir polisi ilanların peşine düştü.
TELEGRAM’DA ‘SUÇ İLANI’
Rusya merkezli mesajlaşma platformu Telegram üzerinden paylaşılan ‘suç ilanları’nın birinde ‘Mekan kurşunlama, mekan kundaklama, adam yaralama, infaz, adam kaldırma, adam dövme va not bırakma yapılır’ yazılması toplumdaki korkunun yersiz olmadığını gösterdi.

KOVİD-19 TAHLİYESİNDE 'RAHŞAN AFFI' ENDİŞESİ
11. Yargı Paketi’yle 6 ay içinde 120 bin hükümlüye tahliye yolunu açan düzenleme tartışma konusu oldu. Serbest kalan bazı hükümlülerin “Mekan kurşunlama, kundaklama, adam yaralama, infaz yapılır” diye ilan verdiği ortaya çıktı. Akıllara 2000 yılında çıkan ve hâlâ tepki toplayan ‘Rahşan Affı’ geldi.
Avrupa’da en fazla tutuklu ve hükümlünün bulunduğu ülke Türkiye... Resmî rakamlara göre; şu an cezaevlerinde toplam 420 bin kişi bulunuyor. Yani kapasitenin yüzde 138’i dolu. 2010 yılında sayı 121 bindi. 15 yılda gelinen nokta adalet sistemini sorgulatırken art arda çıkan ‘af düzenlemeleri’ ise toplumda endişeyle karşılanıyor. Hükümetin “10. Yargı Paketi”, 4 Haziran’da Meclis’ten geçti, aynı gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasa, “Kovid-19 affı” şeklinde adlandırıldı. Temmuz 2023 ve sonrasında suç işleyen yaklaşık 20 bin kişinin yararlandığı kanunla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç hasta mahkumlara tahliye ve konutta infaz yolu açıldı.
BAKAN’DAN SAVUNMA
Çarşamba akşamı ise “11. Yargı Paketi” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu sefer, 31 Temmuz 2023 ile öncesinde işlenen suçlardan hükümlülere, kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden denetimli serbestliğe 3 yıl daha erken ayrılma hakkı getirildi. İlk etapta 55 bin, 6 ay içinde 120 bin kişiye ‘müjde’ verildi. Terör ve örgütlü suçlar, kadına ve çocuğa çocuklara yönelik suçlar ile deprem suçları hariç tutuldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Bu tamamen ceza adaletini, eşitliği sağlamaya yönelik bir düzenleme. 10. Yargı Paketi’nde özellikle denetimli serbestlik uygulamalarından kaynaklanan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik değişiklikler yapılmıştı. 2 yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde hiç kalmama gibi bir eleştiri söz konusuydu. Bunlar çözülmüştü. Artık toplumda ‘2 yılın altında ceza aldı, hiç hapse girmeden yapanın yanına kâr kaldı’ gibi düşünce söz konusu değil. 11. Yargı Paketi’nde de yine ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik önemli düzenlemeler gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
17 YAŞINDA TETİKÇİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’dan “İstisna tutulanlar biraz daha sabretsin, yakınmalarını anlıyoruz” açıklaması geldi ancak tahliyeler sonrası yaşananlar kamuoyunu kaygılandırdı. Cezaevleri önünde yakınlarını karşılayanlardan bazılarının “Mutluyuz ama kaç defa girdi çıktı. Umarım bu defa rehabilite olmuştur” temennisi dikkat çekti. Sosyal medyada yayımlanan tahliye olan hükümlülerin paylaşımları korkuyu daha da artırdı. İYİ Parti Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan “Sürecin ardından organize suç çevrelerinde belirgin bir hareketlenme söz konusu. Paketi millî piyango gibi gören kimi mahkûmlar, Telegram gruplarında yaralama, gasp, öldürme gibi suçlar için ilan vermeye başladı. ‘Selamünaleyküm, yeni cezaevinden çıktım’ diyerek İzmir’in her yerinde mekân kurşunlama, kundaklama, adam yaralama, infaz, adam kaldırma gibi suçları sıralıyorlar. Bu kanunun getirdiği sıkıntılardan biri de budur” uyarısına bulundu. İddia üzerine İzmir Kemalpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri inceleme başlattı. İlanı veren kişinin kimliğinin R.S.T. (17) olduğu tespit edildi. R.S.T. gözaltına alındı, adli işlemlerin ardından tekrar tutuklandı.
KENDİSİ BİLE SONRADAN PİŞMAN OLMUŞTU
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 50’den fazla af yasası çıkarıldı. Bunlardan 22 Aralık 2000 yılında kabul edilen ve kamuoyunda “Rahşan Affı” olarak anılan şartlı salıverme yasası, kapsamının genişliği nedeniyle ciddi tartışmalara yol açtı. O dönemde ülkeyi yöneten DSP-MHP-ANAP koalisyonunun çıkarttığı kanuna ilham olan, merhum Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in okuduğu bir haberdi. Gündüzlerini kreşte, gecelerini 27 yıl ağır hapse mahkûm olmuş annesinin yanında cezaevinde geçiren 2 yaşındaki Aylanur’un durumunı gören Ecevit, düşünce suçları ve adi suçlar için af önerdi. 3 yılda hazırlanan yasa Meclis’ten geçti ama Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel veto etti. Mahkumlar, cezaevlerinde isyanlar çıkardı. Uzun tartışmaların ardından ikinci defa Meclis’e gelen teklif, yasalaşarak yürürlüğe girdi. 70 bin kişilik kapasitesi dolan cezaevlerinin nüfusu 40 bine kadar düştü. Ancak mahkûm sayısı 3 yılda 20 binden fazla artarak yeniden 64 bine çıktı. Kanun sayesinde cezaevinden çıkan kişilerin karıştıkları yeni suçlar kan dondurdu. Daha sonra pişmanlığını dile getiren Rahşan Ecevit “Benim düşündüğüm katillerin değil garibanların affıydı” dedi.
