Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan Trablus’a gitmek üzere havalanan Falcon 50 tipi özel iş jetiyle kalkıştan kısa süre sonra radar bağlantısı kesilen uçakta Libya Genelkurmay Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 5 kişilik Libya heyeti ve mürettebattaki 3 kişi olmak üzere toplam 8 kişinin hayatını kaybetmesi, sadece Türkiye ile Libya basınında değil, dünya basınında da yankı uyandırdı.
Kazanın sebebine yönelik uzmanlardan oluşan ekip, soruşturmasına devam ederken çeşitli iddialar da ortaya çıkmaya başladı. Olayın bir elektrik arızası mı yoksa kasıtlı bir sabotaj mı olduğu konusunda tartışmalar sürerken, İsrail basını Türkiye'yi hedef gösterdi.
Libya’dan Türkiye’ye uçak kazası için uzman heyet
İSRAİL, TÜRKİYE'İ 'SABOTAJ' İLE SUÇLADI
İsrail'in Jerusalem Post gazetesi, Al-Haddad'ın Türkiye'den bağımsız hareket etmeye başladığını ve Yunanistan'a yakınlaştığını iddia etti. Bu durumun, Türkiye'nin Libya'daki stratejik çıkarlarını tehlikeye attığı öne sürüldü. İsrail basını, Türkiye'nin bu nedenle uçağı sabote etmiş olabileceğini ileri sürdü.
İsrail medyasının iddialarına göre, Al-Haddad'ın Türkiye'den uzaklaşması ve Libya'da Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı olması, Ankara'nın bu tür bir eyleme girişmesine neden olmuş olabilir. Ayrıca, uçağın Türk hava sahasında düşmesi ve olayın araştırmasının yalnızca Türkiye tarafından yürütülmesi de şüpheleri artırdı.
Bu iddialar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın sağcı medya organlarından geldi. İsrail basını, uçakta hiçbir Türk vatandaşının bulunmadığını ve olayın bir iç hesaplaşma meselesi olabileceğini savundu. Türkiye'nin Libya ile olan stratejik ilişkileri ve Münhasır Ekonomik Alan anlaşması da bu tartışmaların merkezinde yer aldı.
MSB’den Libya heyetini taşırken düşen uçakla ilgili açıklama: İncelemeler sürüyor
