Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 2025 Ağustos ve Ekim tarihlerinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki iki deprem, büyük İstanbul depremi korkusunu yeniden tetikledi ve gözlerin Marmara Denizi'ne çevrilmesine neden oldu.
Bölgede yaşayan milyonlarca insan fay hattı analizi sonuçlarını merakla beklerken, konuyla ilgili en yetkili ağızlardan biri olan yer bilimci (jeolog) Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan deprem uzmanı yorumları geldi.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, özellikle Yalova ve çevresinde yaşayan vatandaşları rahatlatacak bilimsel verileri kamuoyu ile paylaştı.
Kandilli'nin erken uyarı sistemi, depremi 8.4 saniye önce haber veriyor!
"YAKIN ZAMANDA KIRILMA BEKLENMİYOR"
Marmara Bölgesi'ndeki hareketliliği değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Yalova ve Çınarcık hattına dair ortaya atılan felaket senaryolarına açıklık getirdi.
Bölge halkının gereksiz bir panik havasına girmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Yalova'da yaşayanlar için yakın vadede korkulacak düzeyde ciddi bir deprem riskinin bulunmadığını net bir dille ifade etti.
"BARDAK DOLMADAN TAŞMA OLMAZ"
Fay hatlarındaki stres birikimi kavramına da değinen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 1999 Gölcük depreminin ardından enerjinin Yalova'dan Esenköy ve Bozburun istikametine yüklendiğini hatırlattı.
Ancak stres birikmesinin, o fayın mutlak suretle kırılacağı manasına gelmediğini belirten uzman isim, durumu şu örnekle açıkladı:
"Bardağın içi boşsa ve içine su dolduruluyorsa, su ancak taşma noktasına ulaştığında deprem meydana gelir.
Eğer 1999 sonrası yüklenen stres bardağı taşıracak seviyeye ulaşırsa deprem olur, fakat şu anki tablo bu seviyede değil."
"TARİHSEL DEPREMLER ENERJİYİ TÜKETTİ"
Bölgedeki riskin neden düşük olduğunu tarihsel verilerle destekleyen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 1894 yılında yaşanan büyük depreme dikkat çekti.
Yalova ve Çınarcık'tan batıya uzanan çatal kol ile güneydeki Esenköy-Bozburun fayının 1894 yılında birlikte çalıştığını anlattı.
İstanbul bloğu ile Anadolu-Bursa bloğu arasındaki stresin bu tarihsel olayla boşaldığını belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 1766'dan beri biriken enerjinin de o dönemde atıldığını söyledi.
"ADALAR FAYI ARTIK ÖLÜDÜR"
Mevcut durumda Yalova, Çınarcık ve Esenköy hattında 1999 sonrasında bir miktar stres birikmiş olsa da, bu birikimin yeni bir kırılmayı tetikleyecek güce sahip olmadığı ortaya çıktı.
Değerlendirmesini net bir ifadeyle sonlandıran Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bölge halkı için risk olmadığını yinelerken, çok tartışılan Adalar Fayı için de, "Ölü bir faydır" tanımını kullandı.
