Osmanlı'da günümüze kadar ulaşıyor sadece özel günlerde pastanelerde çıkıyor. Kandilin bir simgesi olarak görülen bu lezzeti almak isteyen sabahtan kuyruk oluşturuyor. Pastane önünde oluşan kuyrukların başı var sonu yok!
Berat Kandili’nin manevi huzuru tüm yurdu sararken, Osmanlı’dan günümüze uzanan asırlık bir lezzet olan kandil simidine de ilgi her zamankinden fazla oldu. Pastanelerin önünde metrelerce uzayan kuyruklar, bu mübarek gecede hem bereketi hem de paylaşmayı temsil eden simidin sofralardaki yerini koruduğunu bir kez daha gösterdi.
BERAT KANDİLİ’NDE PASTANELERDE SİMİT KUYRUĞU
Berat Kandili, İslam dünyasında günahların affedildiğine inanılan ve duaların kabul olduğuna inanılan önemli gecelerden biri olarak kabul ediliyor. Bu özel gün, manevi huzur ve bereketin yanında Osmanlı’dan günümüze uzanan bazı gelenekleri de beraberinde yaşatıyor. Bunların başında ise kandil simidi geliyor.
Özellikle kandil gecelerinde fırın ve pastanelerde simide olan talep katlanarak artıyor. Bu yıl Berat Kandili öncesinde ve gününde de Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Eskişehir, İstanbul, Bursa, Ankara gibi büyükşehirlerde pastaneler önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Vatandaşlar, sıcak sıcak tezgaha dizilen kandil simitlerini almak için sabah saatlerinden itibaren sıraya girdi. Bazı yerlerde simitler daha tezgaha dizilmeden tükendi, tezgahlarda kırıntı bile bırakılmıyor.
OSMANLI SARAYINDAN MAHALLE FIRINLARINA
Kandil simidinin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Osmanlı sarayında özellikle kandil gecelerinde halka simit, helva gibi yiyecekler dağıtılırdı. Saray mutfağında hazırlanan bu simitler daha sonra camilerde halka ikram edilirdi. Kandil günlerinde padişahların halka ikramda bulunması, halkla bütünleşmenin ve paylaşmanın önemli bir sembolü haline gelmişti.
Zamanla bu gelenek, halk arasında da yaygınlaştı. Mahalle fırınlarında kandil günleri özel simitler yapılır, komşular arasında paylaşılırdı. Özellikle susamla kaplı, gevrek yapılı ve mis gibi kokan bu simitler, hem o günün manevi atmosferini yaşatır hem de paylaşım ve ikram kültürünü pekiştirirdi.
KANDİL SİMİDİNİN ANLAMI: PAYLAŞMANIN VE BEREKETİN SEMBOLÜ
Kandil simidi sadece lezzetiyle değil, taşıdığı anlamla da önemli bir yere sahip. Osmanlı’dan günümüze uzanan bu gelenekte simit, bereketin ve paylaşmanın sembolü olarak görülüyor. Kandil günlerinde evlerde pişirilen ya da fırınlardan alınan simitler, komşulara, akrabalara, dostlara ikram edilir. Bu da hem toplumsal dayanışmayı hem de manevi birlikteliği güçlendirir.
FIRINLARDA ÜRETİM GECE BOYU SÜRDÜ
Berat Kandili’nin yaklaşmasıyla birlikte fırınlarda ve pastanelerde hummalı bir çalışma başladı. Yoğun talebe yetişebilmek için bazı işletmeler gece yarılarına kadar üretim yaptı. Özellikle sıcak sıcak tezgaha çıkan kandil simitleri, dakikalar içinde tükenirken, fırıncılar siparişleri yetiştirebilmek için mesai yaptı.
GELENEKSEL LEZZET GELECEK NESİLLERE AKTARILIYOR
Fırıncılar ve vatandaşlar, kandil simidi gibi geleneksel lezzetlerin yaşatılmasının önemine dikkat çekiyor. Özellikle genç nesillerin bu tür manevi günlerde büyüklerinden gördükleri gelenekleri sürdürmesi, toplumsal hafızanın diri kalmasına katkıda bulunuyor.