AFAD Deprem ve Risk Azaltma Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Ege’deki sismik aktivitenin devam ettiğini ancak riskin azalma eğiliminde olduğunu belirtti. Deniz çekilmelerinin deprem habercisi olmadığı vurgulanırken, tsunami senaryoları üzerinde modelleme çalışmaları sürüyor.
Avrupa Birliği Sivil Korunma Mekanizması tarafından desteklenen Earthquake Resilient Schools (EReS) Projesi kapsamında, Çanakkale’de pilot olarak seçilen 6 okulda yürütülen çalışmalar tamamlandı. Türkiye ve Yunanistan’da toplam 44 araştırmacının katılımıyla gerçekleştirilen proje, deprem risklerinin azaltılması ve okulların depreme dayanıklı hale getirilmesi amacıyla uygulandı.
Çalışmaların tamamlanmasının ardından "Çanakkale İlinin Deprem Tehlikesi ve Depreme Dirençli Okullar" başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Çalıştaya katılan AFAD Deprem ve Risk Azaltma Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Türkiye genelinde "Afete Dirençli Okullar" adı altında kapsamlı bir proje yürütüldüğünü belirtti.
“Avrupa Birliği tarafından desteklenen projemiz kapsamında hem Türkiye’de hem Yunanistan’da belirlenen 4 ilde uzun süredir saha çalışmaları yürütülüyor.”
EGE’DEKİ SİSMİK AKTİVİTE DEVAM EDİYOR
Çalıştayda, son dönemde Ege Denizi’nde artan sismik hareketlilik ve olası riskler de ele alındı. Prof. Dr. Orhan Tatar, yaklaşık bir ay önce başlayan ve 2-3 Şubat tarihlerinde en yoğun seviyeye ulaşan sismik aktivitenin halen devam ettiğini belirtti.
"Şubat ayının başında günlük ortalama 200 civarında deprem meydana geliyordu. Günümüzde bu sayı 60 ila 100 arasında değişiyor. Ancak bu durum, riskin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor."
AFAD’ın koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, gerekli önlemlerin alındığını ve bölgedeki hazırlıkların gözden geçirildiğini belirten Tatar, 7 Şubat’ta İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlığında geniş katılımlı bir toplantı düzenlendiğini, ardından 11-13 Şubat tarihlerinde bölgesel koordinasyon toplantıları yapıldığını ifade etti.
TSUNAMİ RİSKİ VE VOLKANİK HAREKETLİLİK ÜZERİNE MODELLEMELER YAPILIYOR
Tatar, olası bir tsunami ya da volkanik patlama senaryosu için de detaylı modelleme çalışmaları yapıldığını belirtti.
"Meteoroloji Genel Müdürlüğü, her gün belirli yüksekliklerde rüzgâr akış yönlerini modelleyerek, olası bir volkanik patlama durumunda etkileri değerlendirmektedir. Tsunami senaryolarına göre, böyle bir durum yaşansa bile dalgaların ülkemiz kıyılarına ulaşma süresi 1 saatten daha uzun olacak ve herhangi bir yıkıcı etki beklenmemektedir."
DENİZ ÇEKİLMELERİ DEPREM HABERCİSİ Mİ?
Son dönemde kamuoyunda tartışılan deniz çekilmeleri hakkında da açıklamalarda bulunan Tatar, bu olayın deprem habercisi olarak yorumlanmasının bilimsel bir dayanağı olmadığını vurguladı.
"Deniz çekilmeleri tamamen kuzeyden esen rüzgârların etkisiyle meydana geliyor. Bu durum, deniz yüzeyinin rüzgâr tarafından geri çekilmesi ve sürtünme etkisiyle oluşan doğal bir olaydır. AFAD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yaptığı modellemeler, bu çekilmelerin herhangi bir şekilde deprem belirtisi olmadığını net bir şekilde ortaya koymuştur."
DEPREM RİSKİNE KARŞI HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR
AFAD yetkilileri, Ege Bölgesi’ndeki sismik hareketliliği ve potansiyel riskleri yakından takip ettiklerini belirterek, bölgedeki tüm kurumlarla koordineli çalıştıklarını ifade etti.
Depreme karşı dayanıklı şehirler ve okullar oluşturma hedefiyle yürütülen projelerin bilimsel veriler ışığında sürdürüleceği ve gerekli önlemlerin alınmaya devam edileceği vurgulandı.
