Provokasyona cevap cemevinden

Provokasyona cevap cemevinden

Muharrem ayında bir haftada gerçekleşen iki saldırıyla çakılan tahrik kıvılcımı ortak tepkiyle boşa çıkarıldı. Toplumda artık karşılık bulamayan kirli oyuna karşı siyaset de en anlamlı yanıtı cemevi ziyaretleriyle verdi. Alevi, sünni Türkiye'nin geleceğine dönük provokasyonlara karşı kenetlenirken iktidar muhalefet ortak duruşa öncülük etti.

Hem iktidardan hem muhalefetten tahrike karşı ortak duruş

Muharrem orucunun ilk gününde Ankara’da cemevi ve Alevi derneklerine saldırı sonrası İstanbul’da Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş saldırıya uğradı. Çifte provokasyon girişimine toplumun her kesimi tarafından tepki geldi. ‘Bu oyun tutmaz’ mesajları paylaşıldı. Kışkırtmaya karşı iktidar ve muhalefet de ortak duruşla karşılık verdi. Liderler cemevlerini ziyaret ederek kardeşlik vurgusu yaptı, birlikte oruç açtı.

‘Hazreti Hüseyin’e ağlayıp Yezid gibi davrananlardan değiliz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, elçiler buluşmasında “Seçim yaklaştıkça sosyal barışımızı hedef alan saldırılar artacak, buna müsaade etmeyelim” dedi. Akşam da Alevi dedeleriyle görüştü. Aşura Matem Merasimi’nde adalet vurgusu yapan Kılıçdaroğlu “Hz. Hüseyin’e ağlayıp Yezid gibi davrananlardan değiliz” ifadesini kullandı. Davutoğlu ve Babacan da Muharrem orucu için cemevinde Alevi vatandaşlarla aynı sofraya oturdu, birlikte oruç açtı.

0908krt01a-tum.jpg

Karanlık ellere en kararlı yanıt

Muharrem Ayı’nda cemevlerine dönük planlı saldırılar karşısında ortak duruş sergilendi. İktidar ve muhalefetten gelen mesajlar bu tip provokasyonların artık karşılığı olmadığı ortaya koydu. Liderler de Aşura Matemi’nde cemevleri ziyaretleriyle birlik mesajı verdi.

Muharrem Ayı’nda peş peşe gerçekleştirilen tahrik girişimleri boşa çıkarıldı... 31 Temmuz’da Ankara’daki Şah-ı Merdan Cemevi, Batıkent Serçeşme Cemevi, Tuzluçayır Ana Fatma Cemevi, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı ve Gökçebel Köy Derneği’ne saldırı düzenlenmişti. Arka arkaya yapılan saldırıların ardından bir kişi tutuklandı, iki şüpheli adli kontrolle serbest bırakıldı. Olaylardan altı gün sonra da Alevi Vakıfları Federasyonu İkinci Başkanı ve Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş evinin önünde darp edildi. Sarıtaş, saldırıyı Ankara’da provokasyonun devamı olarak nitelerken tüm kesimlerden “Karanlık elleri çok iyi tanıyoruz. Milletimiz kirli tezgâh kuranlara izin vermeyecek. Kardeşliğimize kast edenlere karşı beraberliğimizi sürdüreceğiz” mesajları geldi. Ortak duruş, bu tip provokasyonların artık Türkiye’de bir karşılığı olmadığını gösterdi. İktidar ve muhalefetin net tavrı Aşura etkinliklerine de yansıdı.

Babacan: Eşit vatandaşlığa sarılmalıyız

Liderler peş peşe cemevlerini ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da Hüseyin Gazi Cemevi’ne giderek Alevi dedeleri ile bir araya geldi.

krs1-taaa.jpg

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Fatma Ana Cemevi’ne giderek oruç açtı. Davutoğlu “Muharrem orucunun 9. günü lokması için dün akşam canlarla Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi’nde buluştuk. Tutulan oruçlar, yapılan hayırlar, edilen dualar kabul ola” paylaşımında bulundu.

krs1-davut.jpg

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise Hüseyin Gazi Cemevi’ndeydi. Babacan “Tüm Alevi vatandaşlarımızın Muharrem ayı oruçlarının ve ibadetlerinin kabul olmasını diliyorum. Bugün 10 Muharrem, Aşura Günü. Bu matem gününde Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin’i ve Ehl-i Beyt’i rahmetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı. Babacan burada cemevinin başkanı ve dedesiyle bir araya geldi. Alevi kurumlarına ve cemevlerine Muharrem ayının ilk gününden itibaren yapılan saldırıları sert bir dille kınadıklarını hatırlatarak geçmiş olsun dileklerini ileten Babacan “Bu saldırılara hemen tepki gösterdik, konunun takipçisi olacağız” dedi. Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün eğer bir Alevi valinin, kaymakamın, rektörün, daire başkanının, genel müdürün varlığından söz edemiyorsak, Türkiye’de eşit vatandaşlığın olduğunu söyleyemeyiz. Aleviler kimliklerini gizlemek zorunda kalıyorsa eşit vatandaşlığın olduğunu söyleyemeyiz. Devlette işe alımlarda liyakat ilkesi çiğneniyorsa, torpil ve ayrımcılık hüküm sürüyorsa, haklılar imtiyazlılara ezdiriliyorsa Türkiye’de eşit vatandaşlığın olduğunu söyleyemeyiz. İşte o nedenle biz, eşit vatandaşlık ilkemize sıkı sıkı sarılmaya devam edeceğiz.”

krs1-babacan.jpg

Kılıçdaroğlu: Biz adaletten yanayız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Küçükçekmece’de Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen Aşura Matem Merasimi’ne katıldı. Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi:

“Tüm farklılıklarımıza rağmen Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının şehadetlerinden duyduğumuz acı ve onların aziz hatıralarına karşı beslediğimiz saygı bizi bugün burada buluşturdu. Kerbela; sadece İslam tarihinin değil, insanlık tarihinin de en büyük trajedilerinden birinin adı olsa dahi, kendisinden çıkaracağımız sonuç kin ve intikam değil, mutlak anlamda adalet ve kardeşlik olmalıdır. Hz. Hüseyin Kerbela’da şüphesiz adaleti temsil ediyordu. Bizler, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da temsil ettiği adaletten yanayız, adaletten tarafız.

Ancak şunu da vurgulamak isterim. Hz. Hüseyin’e ağlayanlardan olup Yezit gibi davrananlardan da değiliz. Hz. Hüseyin’e ağlayıp; kim olursa olsun, kimden yana olursa olsun, hangi inanca, mezhebe, etnik kimliğe sahip olursa olsun Yezit gibi davrananlardan değiliz. Olmayacağız. Olmamalıyız. Hz. Hüseyin, ‘Ben zulme karşı adaletin savaşını verirken, kendisi zalim olan birisinin bu harekete katılmasını istemiyorum’ demişti. Bu sözün, bu şartın günümüz İslam dünyasındaki karşılığı şudur: Her türden haksızlığa, şiddete, adaletsizliğe, eşitsizliğe karşı birlikte davranmalı ve birlikte karşı çıkmalıyız. Haksızlık, şiddet, adaletsizlik, eşitsizlik; kimden gelirse gelsin, kimden kaynaklanıyorsa kaynaklansın hep birlikte karşı çıkmalıyız. Günümüzün Yezidi anlayışına; ‘Ama, ancak, fakat, lakin’ ile başlayan cümleler kurarak meşruiyet kazandırmamalıyız. Tek bir Müslüman’ın dahi kendi Yezit’ine sahip çıkmak gibi gafletin içine düşmesini, asla ve asla kabul edemeyiz. Dedesinin, babasını ve kendisinin dilinde, fikrinde, irfanında olmayan kin ve nefreti; Sünni, Şii, Caferi, Alevi, Bektaşi… Ezcümle kendisine Müslüman’ım diyen tek bir ferdin de sürdürmeye hakkı yoktur. Bizim için tek bir kriter olmalıdır, o da adalet. İslam dünyasının ve tüm dünyanın temel problemlerine adalet penceresinden bakabilmeyiz. Tüm İslam dünyası olarak, bugüne kadar bunu başaramamış olmamız, başaramayacağımız anlamına gelmez. Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Birbirimize karşı tahammülsüzlüklerimizi ortadan kaldırmakla başlayacağımız yeni bir gelecek inşası tüm coğrafyamızı barışa, kardeşliğe bir adım daha yaklaştıracaktır. Susmamalıyız ve İslam dünyasında öfkeyi değil, hoşgörüyü büyütmeliyiz. Bunu başardığımızda Hz. Hüseyin’in hala akmaya devam eden kanını durdurabilir, onu huzura kavuşturabilir, Kerbela’daki hüznü dağıtabiliriz. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyetimizin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti kimliğinin tüm İslam dünyasına rehber olacağına inanıyorum. Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanacak ikinci yüzyılının, Kerbela’da hala akmaya devam eden kanın durmasına çok önemli katkılar sunacağını görüyorum.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “Üç yılı aşkın bir süredir İstanbul’da herkese eşit duran bir yerel yönetim olma gayreti içerisindeyiz. Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi başta olmak üzere bütün Caferi inanç merkezleri ve camileriyle ilgili en üst seviyede bütçemizden İstanbul halkı adına hemşerilerimizin hizmetine ayıracağımızdan hiçbir Caferi kardeşimizin şüphesi olmasın. İslam, mazlumlara sahip çıkmayı öğütler, kardeşliği ve barışı öne çıkarır. Bu topraklar üzerinde hepimiz biriz ve kardeşiz. Toplumu kutuplaştıranlara, kardeş kavgası çıkarmak için çabalayanlara asla ve asla izin vermemeliyiz. Farklılıklar üzerinden bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara bir arada, güçlü durarak en güçlü yanıtı vermeliyiz. Güçlü, huzurlu ve sağlıklı bir toplumu ancak ve ancak hep birlikte böyle inşa edebiliriz. Bu matem, hepimizin ortak matemidir” ifadelerini kullandı.

krs1-kilic.jpg

Türkiye Caferileri lideri Selahattin Özgündüz ise “Atamalarda, tayinlerde, mülakatta Iğdırlı, Azeri, Caferi Türk olduğunu diyenlerin, elenmesi bizi rencide eder. İnanın Allah şahittir. Benim inanasım gelmiyor. Azeri Türkü’nü ötekileştirecek baba yiğit olamaz bu ülkede. Buranın asli sahipleriyiz. Yabancılık hisseden istediği yere gidebilir. Bu yurt, bu devlet, millet bizimdir” dedi. Özgündüz “Hüseyin şahsında şehitler günü, şehitlerimizi anma günü olarak Aşura’nın bir günlüğüne tatil olmasında ne gibi bir beis var” diyerek bu talebi dile getirdi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu da Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerini andı. AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Aydın ise cemevlerine yapılan saldırıları kınayarak “Değerli dostlar, sevgili canlar Müslümanların tarihinde yer alan ve acı, ibret dolu Kerbela olayı asırlardır ibret alma ve ders çıkarma kültürünü oluşmasında büyük önem arz etmiş, dünyevi hırsların, makam sevgisinin ve çıkarcılığın insana neler yaptırabileceğini ortaya koymuştur. Çetin bir imtihanın, haksızlığın karşısında direnmemin, asırlardır hiç dinmeyen acımızın adıdır Kerbela olayı” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş de birlik mesajı verdi: “Hepimizin bir arada olması örneklik teşkil etmektedir. Gelecek için umut vermektedir. Bütün farklılıklarla beraber daha çok el ele vermemiz ve kucaklaşmamız gerekir. Biz hep birlikte inancımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.”

Sosyal barışı hedef alan saldırılar yoğunlaşacak

Erdoğan, Suriye’nin kuzeyine ilişkin bir kez daha operasyon sinyali verdi. “30 km derinliğinde güvenli hat kurma kararımız baki” diyen Cumhurbaşkanı 2023 seçimlerine işaret edip elçilere seslendi: Seçimler yaklaştıkça insanımızın sosyal barışını hedef alan saldırıların yoğunlaşacağı anlaşılıyor. FETÖ ve PKK’nın süreci zehirlemesine müsaade etmeyin.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde büyükelçiler onuruna verdiği yemekte konuştu. Tahıl koridoruna işaret eden Erdoğan “Bildiğiniz gibi gemiler geliyor. Böylece gıda krizinin kapıda olduğu bir dönemde dünya arz güvenliğine katkıda bulunduk. Şimdiye kadar ciddi bir sıkıntıyla karşılaşmadan bu mutabakatı işletmeyi başardık” dedi. Kafkaslar’daki gerilim hakkında da konuşan Cumhurbaşkanı “Ermenistan’ın gelişmeleri doğru okuyarak Azerbaycan ve Türkiye’nin samimi çağrılarına karşılık vermesiyle bölgemizin kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyorum” ifadesini kullandı.

Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması, Irak’ta, Lübnan’da, Filistin’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da istikrarın temini için gayret göstermeye devam ettiklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizi daha eskisinden güçlü hale getiriyoruz. İsrail ile tekrar rayına oturan ilişkilerimizi ülkemizin çıkarları yanında Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu savunmak için de kullanıyoruz. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın bizim kırmızı çizgimiz olduğunu açıkça ifade ediyoruz. Son birkaç gündür İsrail güvenlik güçlerinin, Gazze’yi, Gazzeli sivilleri hedef alan saldırıları karşısında da net bir duruş sergiledik. Çocukları, daha kundaktaki bebekleri öldürmenin hiçbir bahanesi olamaz. Türkiye, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerinin yanındadır.”

Erdoğan, şöyle devam etti: “Adını Abdülhamid Han koyduğumuz yeni nesil teknolojiye sahip dördüncü sondaj gemimizi, Mersin Taşucu Limanı’ndan uğurlayacağız. Bugüne kadar yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan katil sürülerini bölgemizden tamamen söküp atana kadar durmayacak, terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir. Suriye’de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek, bu güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz.”

Türkiye’nin sadece PKK ve uzantılarıyla değil, FETÖ ile mücadelesinde de yalnız bırakıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “FETÖ elebaşının Amerikan makamlarına verdiğimiz klasörler dolusu belgeye rağmen hala serbestçe dolaşmasını kabul etmiyoruz. Hiçbir NATO ülkesinin Türk adaletinden kaçan FETÖ’cü alçaklar ve PKK’lı teröristler için birer güvenli liman olmaması gerekir. Finlandiya ve İsveç ile ilgili net ve kararlı tutumumuzu koruyoruz. Ülkemize verilen ve mutabakatla yazılı kayıt altına alınan sözler yerine getirilmeden Türkiye, bu iki ülkenin üyeliğini onaylamayacaktır.”

Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefinden geri adım atmadıklarını, atmayacaklarını dile getiren Erdoğan, elçilere seslenerek “Yurt dışındaki vatandaşlarımızın da oy vereceği 2023 seçimleri öncesinde büyükelçilerimizin mesuliyetleri de artmaktadır çünkü seçimler yaklaştıkça insanımızın birlik, beraberlik ve sosyal barışını hedef alan saldırıların da yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Bu seçimlerin suhuletle ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışır şekilde düzenlenmesi noktasında sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her bir insanımızın mutlaka sandığa gitmesini teşvik ederken FETÖ ve PKK’nın süreci zehirlenmesine müsaade etmemelisiniz” çağrısında bulundu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN