Türkiye, ekonomik sorunların yanı sıra gazetecilerin tutuklanması, muhalefet belediyelerine operasyon, denetimsizliğin yol açtığı faciaları tartışırken patronlar da sessizliğini bozdu. TÜSİAD Genel Kurulu’nda ‘Politikacılar, gazeteciler, iş insanları sorgulanıyor, tutuklanıyor’ slaytı paylaşıldı. YİK Başkanı Aras ‘Sistem çöküyor’ dedi. Başkan Turan ise ekonomiyi işaret ederek, ‘Her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz’ ifadesini kullandı.
Genel Kurul’da “Politik Hayatta Olağanüstü Olaylar” başlıklı sunumda yaşanan tutuklamalara dikkat çekilirken TSK’dan ihraç edilen teğmenler de hatırlatıldı. Başkan Orhan Turan “Depremlerde, yangınlarda çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Suistimal ve kayırmacılık yaygın. 10 küsur sene önceki olaylara şimdi yeni soruşturmalar açılıyor” dedi.
TUTUKLAMA İSTİSNA DEĞİL, KURAL OLDU
Siyaset ve adliye koridorlarında yaşanan gelişmeler TÜSİAD Olağan Genel Kurulu’na da yansıdı.
‘Politik hayatta olağanüstü olaylar’ başlıklı slaytla başlayan Genel Kurul’da, politikacıların, iş insanlarının ve gazetecilerin sorgulanıp tutuklandığı şema bir slaytla gösterildi. Gelişmelerin endişe yarattığı ve güveni sarstığı dile getirildi. ‘Tutukluluğun istisna değil, kural haline gelme sorunu çözülemiyor’ denildi. YİK Başkanı Aras konuşmasında Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın tutuklanması, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruşturma başlatılması, menajer Ayşe Barım ve gazeteci Suat Toktaş’ın tutuklanması konularına değindi.
YANAN, ÇÖKEN BİNALAR DEĞİL, SİSTEM
Kartalkaya faciasını hatırlatarak, “Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir” diye konuşan Patronlar Kulübü’nün YİK Başkanı Aras, ardından ekonomi politikalarını da eleştirdi. ‘Kamunun da vatandaşlarla eşit düzeyde kemer sıkması şart. Devlet de bütçe disiplinine uymalı’ ifadesini kullandı. TÜSİAD Başkanı Turan ise, ‘Mehmet Şimşek’in politikalarına destek versek de her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Sanayici kan ağlıyor, ithalatın cazibesi artıyor. Bu ortamda işimizi nasıl devam ettireceğiz?’ diye konuştu.
TÜSİAD’DAN HÜKÜMETE SERT ELEŞTİRİLER
ÇÖKEN ASLINDA SİSTEMİN KENDİSİ: İş dünyası, Türkiye’de son dönemde yaşananlara yönelik sessizliğini bozdu. İstanbul Beşiktaş’taki bir otelde yapılan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurul toplantısında hükümete sert eleştiriler yöneltildi. “Sussak gönlümüz razı değil” diyen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan “Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in programına destek veriyorsak da ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz” şeklinde konuştu; kayyum atamalarından kadın cinayetlerine, iş kazalarından büyük facialara, başlatılan soruşturmalardan yolsuzluk iddialarına kadar geniş bir yelpazede serzenişte bulunarak “Hukukun üstünlüğü tesis edilmeli” çağrısı yaptı. İşte o konuşmadan satır başları...
SUÇ-CEZA ORANTISIZ: “Depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Demek ki hata, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın. Eleştirel ifadelere, habercilik faaliyetlerine açılan soruşturma haberleri sıklaştı. 10 küsur sene önceki olaylara şimdi yeni soruşturmalar açılıyor. Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor. Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor fakat kamuoyunda infial yaratan nice olayda ya suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyor. Kamuoyu vicdanında suç ve ceza arasında orantısızlık kanaati oluşuyor.
İster seçimle, ister atamayla gelen kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının yeni örneklerine şahit oluyoruz. Üstelik yeni yasal düzenlemelerle kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınması ve TMSF’nin şirketlere kayyum olarak atanması mümkün oluyor. Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay.”
YARINLAR TEHLİKEDE: “Kadın cinayetlerinin de çocuk tacizlerinin de sonu gelmiyor. Biz niye bu hâle geldik? Hangisini ele alsak günlerce, belki de aylarca konuşmak gerekiyor. Tüm bu sorunların arkasında hukuka olan güvenin sarsılması var. TÜSİAD üyesiyiz ama her şeyden önce insanız, bu ülkenin vatandaşıyız. İnsani değerleri ekonomik değerlerin önüne koyarız. Çocuklarımıza, torunlarımıza daha büyük bir miras değil daha iyi bir gelecek bırakmak isteriz.”
KUTUPLAŞMA YERİNE UYUM: “Hukukun üstünlüğünü, hemen ve tam olarak tesis etmeden ne ekonomide ne toplumda ne iç ne de dış politikadaki sorunlar çözülebilir. Ayrıca toplumsal kutuplaşmanın yerini toplumsal uyuma bırakması, siyasette yumuşama ve siyasi alanın genişlemesi, sorunlarımızın çözümünü mutlaka kolaylaştıracaktır. Bu noktada terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkması en büyük dileğimizdir ancak şunu da görelim. İzlenmekte olan sürecin başarısı ile hukuk devleti ve demokratik standartların iyileştirilmesi arasında birbirini besleyen karşılıklı bir etkileşim vardır. Biri olmadan diğeri eksiktir. Hukukun üstünlüğünü tesis edersek tüm sorunlarımızı konuşarak ortak akılla çözebiliriz.”
İHRACATÇI KAN AĞLIYOR: “Ekonomiyle ilgili de birkaç söz söyleyeyim. Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek veriyorsak da ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Enflasyonla mücadelenin hızlanması gerekiyor. Artık daha hızlı netice almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetine katlanmak zorlaşıyor; hem girişimciler için hem çalışanlar için. Sanayici çok zorlanıyor. İhracatçı kan ağlıyor.
İthalatın cazibesi artıyor. Rakiplerimizle nasıl rekabet edebiliriz? Verimlilik farkı bu makası kapamaya yeter mi? Bugün işimizi nasıl devam ettireceğiz? Çalışanlarımız ne olacak? Nüfus artış hızının dramatik biçimde azaldığının farkındayız. Peki, bunun verimlilikte çok daha büyük bir artışı gerektirdiğinin ne kadar farkındayız? Çalışan sayısı artmadan, nitelik yükselmeden, verimlilik hızlanmadan, katma değer artmadan nasıl büyüyeceğiz? Bunu açıklayan bir teori var mı?..”
YATIRIM, ÜRETİM VE İHRACAT DESTEKLENMELİ
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan “Hem sanayici mutsuz hem çalışanlar. Hem büyük işletmeler zorlanıyor hem KOBİ’ler. Hem batıdaki girişimciler yakınıyor hem doğudakiler. Peki, kimin yüzü gülüyor? Özdemir Asaf, ‘Her şeyi zamana bıraktık, zamanımız var mı bilmeden’ demişti. Artık zamanımızın kalmadığını biliyoruz” dedi. Turan, şöyle devam etti: “Yıllardan beri ‘İklim değişikliğine hazırlanalım. Teknolojik dönüşümü kaçırmayalım. Ticaret savaşlarına hazırlanalım. Tarım ve hayvancılığın stratejik önemini hatırlayalım’ diyoruz. Dünyada büyük bir değişim yaşanıyorken önümüzde bir sıçrama fırsatı olduğunu görüyoruz. Bundan yararlanmalıyız. Enerjimiz boşa gidiyor. Bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım. Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim. Sanayiye nefes aldırılması lazım. Yatırım, üretim ve ihracat desteklenmeli.”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, Kartalkaya faciasını hatırlatarak “Kurallarımız var ama uymayan çok, yeterli denetim yok. Sistem bozulmuştur, nasıl düzeleceği net şekilde bellidir. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermelidir” dedi.
YANGIN ÇIKABİLİR AMA 78 KİŞİ ÖLMEZ: Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) Genel Kurul toplantısında “Politik Hayatta Olağanüstü Olaylar” başlıklı bir sunum yapıldı. Slaytta; siyasetçilere, iş insanlarına ve gazetecilere yönelik yargı süreçlerine dikkat çekildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen teğmenler “Ordudan ihraç ediliyor” ifadesiyle işaretlendi. Toplantıda söz alan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras “Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Hakkında soruşturma başlatılan bir siyasi parti lideri, farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır, yoktur diyemeyiz ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıca tutukluluğun istisna değil, kural hâline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
LİYAKAT VURGUSU
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan faciayı hatırlatan Aras, şunları kaydetti: “Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Geçen sene Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde oluşan heyelan sonucu 9 işçi hayatını kaybetmişti. İki yıl önce yaşadığımız büyük depremde 10 binlerce insanımızı usulüne uygun yapılmadığı için çöken binalar altında yitirdik. 2014’te Soma’da 301 işçi can verdi. Koca Los Angeles şehri yandı, Japonya’da çok daha şiddetli depremler oldu. Kaç kişi öldü? Lütfen bakın ve mukayese edin. Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni; sistem bozukluğudur. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir. Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir. Her şeye rağmen ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; doğru politikalarla ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini mutlu hisseder. Bu nedenle inandığımız doğruları bıkmadan usanmadan dile getireceğiz.”