Keele Üniversitesi’nden psikolog Richard Stephens ve ekibi, küfür etmenin insan üzerindeki zihinsel ve bedensel etkilerini uzun süredir araştırıyor. Stephens’a göre küfür, bireyin kendini daha odaklanmış, daha kararlı ve dikkatini dağıtan unsurlardan daha uzak hissetmesine katkı sağlıyor. Bu durumun yalnızca bir algı olmadığı, fiziksel çıktılarla da desteklendiği vurgulanıyor.
Araştırma ekibinin daha önce yaptığı çalışmalar, küfür eden kişilerin buzlu suda elini daha uzun süre tutabildiğini ya da sandalye şınavı gibi egzersizlerde vücut ağırlığını daha uzun süre destekleyebildiğini göstermişti. Stephens, bu ilişkinin artık tekrar tekrar doğrulanan güvenilir bir bulgu haline geldiğini belirtiyor.
ŞINAV DENEYİ DİKKAT ÇEKTİ
T24'te yer alan habere göre, American Psychologist dergisinde yayımlanan son çalışmada, 192 gönüllü üzerinde deneyler yapıldı. Katılımcılardan, sandalye şınavı çekerken her iki saniyede bir ya belirledikleri bir küfürlü kelimeyi ya da anlam içermeyen nötr bir kelimeyi seslendirmeleri istendi.
Sonuçlar, küfür eden gönüllülerin egzersizi nötr kelime kullananlara kıyasla anlamlı ölçüde daha uzun süre sürdürebildiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu farkın psikolojik akış, özgüven ve odaklanma düzeyleriyle yakından ilişkili olabileceğini değerlendiriyor.
Stephens, elde edilen bulguların küfür etmenin neden kültürler arası bu kadar yaygın bir davranış olduğunu anlamaya yardımcı olduğunu ifade etti. Araştırmacılara göre küfür, bireyin kendini sınırlandırmamasına ve zorlayıcı anlarda daha ileri gitmesine katkı sağlayabiliyor.
Çalışma, spor performansından fiziksel rehabilitasyona, hatta cesaret ve dayanıklılık gerektiren günlük durumlara kadar geniş bir alanda potansiyel etkiler barındırıyor. Araştırmacılar, küfür etmenin doğru koşullarda “düşük maliyetli, kolay erişilebilir ve etkili bir psikolojik destek aracı” olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor.
