Böbreklerimiz nefron adı verilen yaklaşık bir milyon filtreden oluşur. Bazı günlük alışkanlıklar ise böbreklere zarar vererek bu filtreleme sisteminde böbrek yetmezliğine veya kronik böbrek hastalığına neden olabilir. Peki, böbreklere zarar veren alışkanlıklar nelerdir? Böbreklere en çok ne zarar verir? Böbreğin düşmanı nedir? İşte, böbreklerin zarar görmesine neden alışkanlıklar...
Böbrekler, kemiklerin sağlıklı kalmasından, vücuttaki atık ve fazla sıvının uzaklaştırılmasından; kandaki su, sodyum, kalsiyum, fosfor, potasyum gibi minerallerin dengede tutulmasından sorumludur. Birçok işlevi olan bu önemli organ, günümüzün hızlı yaşam tarzı ve alışkanlıkları yüzünden olumsuz yönde etkilenebilir.
BÖBREĞE EN ÇOK NE ZARAR VERİR? BÖBREĞİN DÜŞMANI NEDİR?
1) FAZLA AĞRI KESİCİ İÇMEK
Analjezikler gibi reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçlar, ağrılarınızı hafifletebilir ancak çok fazla tüketmek böbreklere zarar verebilir. Özellikle NSAID (steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar) kullanımınızı azaltmanız ve asla önerilen dozu aşmamanız gerekiyor.
2) ÇOK TUZLU YEMEK
Yüksek tuz içeren beslenme tarzı yüksek sodyum içerir, bu da kan basıncını artırabilir ve böbreklerinize zarar verebilir. Ayrıca mide bulantısına, şiddetli ağrıya ve işeme sorunlarına neden olabilecek böbrek taşlarına da yol açabilir. Bu sebeple yiyeceklerinize tuz yerine baharat koymayı tercih edebilirsiniz.
3) İŞLENMİŞ GIDA TÜKETMEK
İşlenmiş gıdalar önemli sodyum ve fosfor kaynaklarıdır. Böbrek hastalığı olan birçok kişinin diyetlerinde fosforu sınırlaması gerekir bu yüzden sağlıklı beslenme alışkanlıklarınıza edinmek için işlenmiş yiyecekler, gazlı içecekler gibi gıdaları kısıtlamanız böbreğiniz açısından daha iyi olabilir.
4) YETERLİ SU İÇMEMEK
Habertürk'te yer alan habere göre, yeterli sıvı alımı, böbreklerinizin vücuttaki sodyum ve toksinleri temizlemesine yardımcı olur. Bol su içmek de ağrılı böbrek taşlarını önlemenin en iyi yollarından biridir. Yani, herhangi bir sorununuz yoksa günde 1,5 ila 2 litre su içmek iyi bir hedef olabilir.
5) AŞIRI ALKOL ALMAK
Alkol vücut için bir toksin olarak kabul edilir. Düzenli olarak çok fazla alkol tükettiğinizde (günde dörtten fazla içki), böbreklerinize aşırı yük bindirebilir ve kronik böbrek hastalığı riskini ikiye katlayabilir. Aşırı alkol alıyorsanız iyileşmek için doktorunuzdan ve diğer sağlık uzmanlarından yardım isteyebilirsiniz.
6) YETERLİ UYUMAMAK
Böbrek fonksiyonu, böbreklerin 24 saat boyunca iş yükünü koordine etmeye yardımcı olan uyku-uyanıklık döngüsü tarafından düzenlenir. Bu yüzden iyi bir gece uykusu, genel sağlığınız ve böbrekleriniz için son derece önemlidir.
7) SİGARA İÇMEK
Sigara içmek kalp ve ciğerleriniz için kötü olduğu kadar böbrekler için de kötüdür! Sigara içen kişilerin idrarında böbrek hasarının bir işareti olan protein bulunma olasılığı daha yüksektir. Bu sebeple sigaranın yarattığı olumsuz etkilerden kaçınmak için sigarayı bırakmanız gerekebilir.
8) AŞIRI ANTRENMAN YAPMAK
Fiziksel aktivitede aşırıya kaçmamak önemlidir. Çok uzun süre çok fazla egzersiz yapmak aslında rabdomiyoliz adı verilen, hasar görmüş kas dokusunun çok hızlı parçalandığı bir duruma neden olabilir. Bu, böbreklerinizin kaldıramayacağı kadar hızlı bir şekilde maddeleri kanınıza boşaltır ve böbreklerinizin bozulmasına neden olur.
Daha aktif olmak istiyorsanız, antrenmanlarınızı kademeli olarak yükseltebilirsiniz. Ayrıca yüksek ısı ve nemde çalışmaktan kaçınmanız sizin için daha iyi olabilir. Kas ağrınız ve koyu renkli idrarınız varsa mutlaka doktorunuza görünmeniz gerekir.
9) ÇOK FAZLA ET TÜKETMEK
Hayvansal protein, kanda böbreklere zararlı olabilecek ve asidoza (böbreklerin asidi yeterince hızlı bir şekilde ortadan kaldıramadığı bir durum) neden olabilecek yüksek miktarda asit üretir. Protein vücudun tüm bölümlerinin büyümesi, bakımı ve onarımı için gereklidir ancak diyetiniz meyve ve sebzelerle iyi dengelenmelidir.
10) ÇOK ŞEKERLİ BESLENMEK
Çok fazla şeker obeziteye yol açabilir ve bu da böbrek hastalığının önde gelen nedenlerinden ikisi olan yüksek tansiyon ve diyabet geliştirme riskinizi artırabilir. Tatlıların yanı sıra 'tatlı' olarak nitelendiremeyeceğiniz yiyecek ve içeceklere de sıklıkla şeker eklenir.
Örneğin, işlenmiş şekerin sinsi kaynaklarından olan kahvaltılık gevreklerden ve beyaz ekmekten kaçınabilirsiniz.