Sürekli yorgunluk ve kronik halsizlik şikayetleri, günümüzde yaygın olarak karşılaşılan ve çoğu zaman basit nedenlere bağlanan sağlık sorunlarının başında geliyor.
Ancak bu durum, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Özgür Kılıç'ın 2025 Ekim ayındaki güncel değerlendirmelerine göre, basit bir durumdan öte vücudun önemli bir alarm sinyali, yani 'sessiz çığlığı' olabilir.
Dr. Özgür Kılıç, bu belirtilerin vitamin eksikliği gibi yaygın nedenlerden, hayati tehlike taşıyan ciddi hastalıklara kadar geniş bir yelpazede hastalıkların habercisi olabileceğine dikkat çekiyor.
GENÇ VE KRONİK HASTALIĞI OLMAYAN BİREYLERDE HALSİZLİK NEDEN OLUR?
T24'te yer alan habere göre, uzun yıllardır iç hastalıkları alanında görev yapan Dr. Özgür Kılıç, tedavi için başvuran hastaların büyük bir bölümünün halsizlik ve yorgunluktan şikayetçi olduğunu belirtiyor.
Bu şikayetler bazen tek başına ortaya çıkarken, bazen de başka semptomlarla birlikte görülebiliyor.
Özellikle genç ve ek kronik rahatsızlığı bulunmayan bireylerde en sık rastlanan nedenlerin başında vitamin ve mineral eksiklikleri geliyor.
Laboratuvar testlerinde yaygın bir şekilde B12, D vitamini ve folat eksikliği tespit ediliyor.
Ayrıca, et tüketimi az olan bireylerde ve genç kadın popülasyonunda demir eksikliği kaynaklı kansızlık (anemi) sıkça gözlemleniyor.
Düzensiz beslenme alışkanlıkları, yoğun iş ve sosyal yaşam temposu ile stres faktörleri de bu temel eksikliklerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynuyor.
Okullarla patlayan koronavirüsün yeni belirtileri, eskisinden daha sancılı!
YAŞLI VE KRONİK HASTALARDA ÇOKLU İLAÇ KULLANIMININ ETKİSİ
Yaşı ilerlemiş veya diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olan bireylerde ise halsizlik ve yorgunluğun kaynağı farklılaşabiliyor.
Dr. Özgür Kılıç, bu hasta grubunda 'polifarmasi' olarak adlandırılan çoklu ilaç kullanımının, ilaç etkileşimleri ve yan etkiler yoluyla halsizlik tablosunu ağırlaştırabildiğini ifade ediyor.
Örneğin, hipertansiyon hastalarında tansiyonun aşırı düşmesi, baş dönmesi, halsizlik ve denge bozukluklarına yol açabiliyor.
Bu tür durumlarda ilacın dozunun geçici olarak azaltılması veya kesilmesi semptomlarda iyileşme sağlayabilirken; kontrolsüz seyreden kan şekeri yüksekliği, tansiyon düzensizliği veya kalp yetmezliği bulgularının artması gibi durumlarda ise tedavinin yeniden düzenlenmesi zorunlu hale geliyor.
STRES VE MÜKEMMELİYETÇİ YAPI: FİBROMİYALJİ VE KAS ROMATİZMASI
Halsizlik ve yorgunluğa ek olarak, bazı kişilerde sabahları belirginleşen kas ağrılarıyla uyanma vakaları dikkat çekiyor.
Dr. Özgür Kılıç, tahlillerinde herhangi bir romatizmal belirti saptanmayan, özellikle mükemmeliyetçi ve stresli yapıya sahip bireylerde fibromiyalji (halk arasında bilinen adıyla kas romatizması veya sinirsel romatizma) tanısının ön plana çıktığını belirtiyor.
Bu durum, fiziksel bir hastalık olmaktan çok, stresin ve duygusal yükün bedensel bir yansıması olarak kendini gösterebiliyor.
Antidepresan reçetelerinin yüzde 70'i kadınlara yazılıyor!
HALSİZLİĞE EŞLİK EDEN BELİRTİLER CİDDİ HASTALIKLARI İŞARET EDEBİLİR
Dr. Özgür Kılıç, halsizlik ve yorgunluk şikayetine unutkanlık, çabuk üşüme, kalp çarpıntısı ve kas zayıflığı gibi semptomların eşlik etmesi halinde, altta yatan farklı ve daha ciddi nedenlerin titizlikle araştırılması gerektiğini vurguluyor.
Bu ayırıcı tanıda öncelikli olarak anksiyete bozuklukları, tiroid ve böbrek üstü bezinin işlev bozuklukları ile birlikte vitamin ve mineral eksiklikleri ve kansızlık akılda tutulmalıdır.
Ayrıca, elektrolit dengesizliklerinin de bu şikayetlere yol açabileceği ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiği bildiriliyor.
KİLO KAYBI, GECE TERLEMESİ VE KARINDA ŞİŞLİK İLE GELEN YORGUNLUK
Daha alarm verici bir tablo ise halsizlik ve yorgunluğun yanında açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemesi, karın ağrısı ve karında şişlik gibi bulguların eşlik ettiği durum.
Dr. Özgür Kılıç, bu semptomların birlikte görülmesi halinde kanser, enfeksiyon, iltihabi hastalıklar ve siroz gibi potansiyel olarak hayatı tehdit eden ciddi hastalıkların araştırılmasının zorunlu olduğunu belirtiyor.
Terleme normal bir biyolojik süreç, ancak koku için çözüm var!
HEKİM KONTROLÜ OLMADAN TAKVİYE KULLANIMI TANIYI GECİKTİRİYOR
Dr. Özgür Kılıç, halk arasında yaygın bir eğilim olan, hekim önerisi olmadan vitamin, omega 3 veya kolajen gibi takviyelerin kullanımının genellikle asıl nedeni maskelediği ve doğru tanıyı geciktirdiği konusunda kesin bir uyarıda bulunuyor.
Takviye kullanımı, mutlaka bir doktor kontrolünde ve detaylı laboratuvar sonuçlarına göre yapılmalı.
Basit gibi algılanan halsizlik ve yorgunluk şikayetlerinin, aslında vücudun erken dönemde gönderdiği hayati bir alarm olduğunu tekrar vurguluyor.
