İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümü | İstiklal Marşı ne zaman nasıl ve kim tarafından yazıldı?

İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümü | İstiklal Marşı ne zaman nasıl ve kim tarafından yazıldı?

Kurtuluş Savaşı ve zaferin ardından yazılan İstiklal Marşı’nın yıl dönümü yurtta coşkuyla kutlanıyor. Peki duyunca her Türk evladının tüylerini diken diken eden İstiklal Marşı ne zaman, nasıl ve kim tarafından yazıldı? Tüm bilgiler karar.com’da…

Anadolu’da Millî Mücadele’nin sürdüğü esnada Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan İstiklal Marşı, 12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmişti. Peki İstiklal Marşı’nın bestesini kim yazdı? Mehmet Akif Ersoy kimdir? İşte detaylar…

TÜRK MİLLETİ’NE ARMAĞAN ETTİ

Mehmet Akif Ersoy’un en önemli eseri olan “Safahat”, 7 kitaptan oluşmaktadır. 1911 yılında yazdığı birinci bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini; 1912 yılında yazdığı “Süleymaniye Kürsüsünde” adlı ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarını işlemiştir. 1913’de Safahat’ın üçüncü bölümü olan “Halkın Sesleri”ni ve 1914 yılında dördüncü bölüm “Fatih Kürsüsünde”yi yazdı. Ardından 1917 tarihli “Hatıralar” ve I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli “Asım”ı yazdı. Son ve 7. bölüm olan “Gölgeler”i 1933 yılında yazdı. Şiirlerinin toplu olarak yer aldığı 7 kitaplık eserine “İstiklal Marşı”nı koymayarak bu eserini Türk Milleti’ne armağan etmişti.

Başlangıcı 1911 olan “Safahat”, 1933 yılında tamamlandı. Özmer Ziya Doğrul, Mehmet Akif Ersoy’un kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek eseri, 1943 yılında tekrar yayımladı. Ardından 1987 yılında M. Ertuğrul Düzdağ, eseri önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını yaptı. “Kur’an’dan Ayet ve Hadisler” ve “Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri” adlı çalışmaları da ölümünden sonra yayımlanmıştır.

KABULÜ SÜRECİ

Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlarında, İstiklâl Harbi’nin milli bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921’de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin ısrarı üzerine, Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda yazdığı ve İstiklal Harbi’ni verecek olan Türk Ordusu’na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Âkif’in yazdığı şiir coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı’nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur. Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı’nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat’a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı’nın Türk Milleti’nin eseri olduğunu beyan etmiştir.

MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?

Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Devleti’ne bağlı Arnavutluk’un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü’nden İstanbul’a geldi. Annesi Emine Cemile Hanım da Buharalı Mehmet Efendi’nin kızı olarak Samsun’da hayata gözlerini açtı. Mehmet Tahir Efendi, ona ebced hesabıyla doğduğu sene olan 1290’a tekabül eden Rağıf adını vermişse de yakın çevresi onu Akif olarak çağrıldı. Akif hâricinde bir de Nuriye isminde bir kızları vardı.

İstanbul’da Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi’nde doğan Mehmet Akif Ersoy’un çocukluğu Osmanlı Devleti’nin “hasta adam” olarak adlandırdığı döneme denk geldi. 1878’de, Akif henüz 4 yaşındayken Fatih’de Emir Buhari Mahalle Mektebi’ne başlamasının ardından burada iki yıl eğitim gördü ve ardından Fatih İbtidaisi’ne geçti. Aynı sene babası ona Arapça dersleri verdi.

Babasının yazları Emin Paşa’nın çocuklarına ders vermesinden ötürü Emin Paşa’nın çocukları ile arkadaş oldu. Akif, 1882’de ilköğretimini bitirerek Fatih Merkez Rüştiyesi’ne gitti. Bunun dışında Fatih Camii’nde Esad Dede’nin İran Edebiyatı derslerine girdi. Rüştiyedeki eğitimi boyunca Arapça, Türkçe, Fransızca ve Farsça dillerinde sürekli birinci oldu. Lise eğitiminde Mülkiye’nin İdadi bölümünde başlamasının ardından yüksek kısmına geçti. Kısa bir zamanın ardından evlerinin yanması ve babasının vefatının ardından okula devam edemedi ve sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi’ne geçiş yaptı. Mehmet Akif Ersoy’un şiirle ilgisi de bu dönemlerde başladı ve başladı yazmaya…

Okul dönemlerinde spora da gösterdi ve başta yüzücülük ve güreş olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı.

İLK MATBU ESERİ

Şiire olan ilgisi, okulun son iki senesinde arttı, çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri yayımlandı, bilinen ilk matbu eseri de ‘Hazine-i Fünun’ mecmuasında 1893 yılında yayımlanan bir gazel oldu.

‘Tophane-i Amire’ veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım'la 1898 yılında hayatını birleştiren Ersoy’un bu evliliğinden 3 kızı ve 3 erkek çocuğu oldu. Oğullarından biri ise henüz 1,5 yaşındayken yaşama veda etti.

Hem şiir yazdı hem öğretmenlik yaptı, edebiyat alanındaki çalışmalarını da sürdürdü. Ersoy'un neşriyat alemine girişi ise 1908 yılında "İkinci Meşrutiyet"in ilanıyla başlamıştı.

Ersoy, arkadaşları Eşref Edip ve Ebül'ula Mardin tarafından çıkarılan ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908'de yayımlanan "Sırat-ı Müstakim" dergisinin başyazarı oldu.

BÜTÜN ŞİİRLERİNİ SAFAHAT'TA TOPLADI

Şiirlerini 7 kitaptan oluşan ‘Safahat’ ismindeki eserinde bir araya getiren Mehmet Akif Ersoy, 1911 yılında yazdığı ilk bölümde Osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini, 1912 yılında yazdığı ‘Süleymaniye Kürsüsünde’ adındaki ikinci kitapta da Osmanlı aydınlarını paylaştı. ‘Halkın Sesleri’ ismindeki üçüncü bölümü 1913 yılında kaleme alan Ersoy, ‘Fatih Kürsüsünde’yi de 1914 yılında yazdı.

Ersoy, 1917 tarihli ‘Hatıralar’ ile I. Dünya Savaşı ile ilgili görüşlerini paylaştığı 1924 tarihli ‘Asım’ın ardından 7. bölüm olan ‘Gölgeler’i 1933 yılında bitirdi.

Yoğun ısrarların ardından Kur'an-ı Kerim'i Türkçe'ye tercüme eden Ersoy, 6-7 yıl çalışmasına karşın neticeden memnun kalmayarak imzaladığı anlaşmayı feshetti.

Mehmet Akif Ersoy, "İstiklal Marşı"nı Türk milletine armağan ettiği için Safahat eserine koymadı.

Vefatının arkasından "Safahat" eseri Ömer Ziya Doğrul ve M. Ertuğrul Düzdağ tarafından tekrardan basılan Mehmet Akif Ersoy'un, "Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri" ile "Kur'an'dan Ayet ve Hadisler" isimli çalışmaları da vefat ettikten sonra okuyucuyla buluştu.

BİRİNCİ MECLİS'TE MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ

Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne giren Mehmet Akif Ersoy, 1921 yılında Ankara Taceddin Dergahı'na yerleşti.

İstiklal Marşı yarışmasına 500 TL ödül verileceği için katılmayan şair, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in teşvikiyle ikna olarak yazmaya başladı.

Ersoy'un İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis'te okunup ayakta dinlenen İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 yılında "Milli Marş" olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 TL’yi de hayır kurumuna bağışladı.

Kurtuluş Savaşı ve zaferin ardından uzunca bir zaman Mısır'da yaşamını sürdüren ve orada Türkçe dersleri veren Mehmet Akif Ersoy, 17 Haziran 1936 yılında tedavi için İstanbul'a geldi.

Mısır'dan hasta ve yorgun olarak dönen Mehmet Akif Ersoy, vefat ettiği 27 Aralık 1936 yılında dek Abbas Halim Paşa'ya ait Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı'nın dördüncü katındaki dairede yaşamını sürdürdü.

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un her sene binlerce kişi tarafından ziyaret edilen kabri Edirnekapı Şehitliği'nde bulunuyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN