İstanbul’da kurak geçen sonbahar ve yetersiz yağışlar barajlardaki doluluk oranlarını kritik seviyelere çekti. İSKİ verilerine göre, kent genelinde baraj doluluk oranı %18’in altına indi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) yetkilileri, kısa vadede bir su kesintisi riski bulunmadığını açıklasa da, vatandaşlara bireysel su tüketiminde en az %10 tasarruf çağrısı yapılıyor.
ŞAFAK BAŞA: “BİREYSEL SU TÜKETİMİMİZİ EN AZ %10 AZALTALIM”
İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ocak-Kasım döneminde günlük su tüketiminin geçen yıla kıyasla %1,55 oranında arttığını belirtti. Başa, “Sürdürülebilir bir su yönetimi için suyumuzu tasarruflu kullanmak durumundayız. Kuraklık Aralık ayı gelmesine rağmen geçmiş değil. Geleceğimiz için lütfen bireysel su tüketimimizi en az %10 azaltalım” uyarısında bulundu.
SOLMAZ: “KISA VADEDE ACİL RİSK YOK AMA BU BİR UYARI”
İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz ise ANKA’ya yaptığı değerlendirmede, baraj doluluk oranlarının %18’in altına gerilemesinin kritik ancak mevsim itibarıyla tolere edilebilir bir seviye olduğunu söyledi. “Bu oran yaz aylarında görülseydi ciddi tehlikeydi” diyen Solmaz, İstanbul’un su rejiminin sadece oranlara bakılarak yorumlanamayacağını belirtti. Solmaz, “Kısa vadede bir su kesintisi öngörülmüyor. Ancak bu durum hepimiz için önemli bir uyarıdır” ifadelerini kullandı.
“MELEN DEVREDE OLSAYDI, BU SEVİYELERE İNMEZDİK”
İstanbul’un su güvenliği açısından Melen Barajı’nın önemine dikkat çeken Solmaz, barajın tadilat ihalesinin 2026 başında yapılacağını ve iki yıl içinde tamamlanmasının planlandığını söyledi. “Melen şu anda devrede olsaydı, 300-400 milyon metreküp su rezervimiz olurdu” diyen Solmaz, barajın devre dışı olması nedeniyle doluluk oranının %17’lere düştüğünü belirtti.
“AVRUPA YAKASINA HER GÜN 1 MİLYON METREKÜPTEN FAZLA SU AKTARIYORUZ"
Solmaz, baraj doluluk oranlarının tek başına kentteki su güvenliğini yansıtmadığını ifade ederek İstanbul’un su dengesinin Asya’dan Avrupa’ya yapılan günlük 1 milyon metreküpü aşan su transferiyle sağlandığını vurguladı. Avrupa yakasında nüfus yoğunluğu, Asya yakasında ise su kaynaklarının bulunduğunu hatırlattı.
“SU TASARRUFU ZORUNLULUK DEĞİL, İNSANLIK GÖREVİ”
İSKİ’nin yıllardır yaptığı tasarruf çağrılarını yineleyen Solmaz, “Suyumuz bitiyor diye değil, çok uzaklardan büyük enerji harcayarak getiriyoruz. Konfordan ödün vermeden alınabilecek önlemler alışkanlığa dönüşmeli. Duş süresinin kısaltılması, musluk tamiri gibi basit önlemlerle tasarruf sağlanabilir” dedi.
Solmaz, İSKİ şebekesinden verilen suyun tüm standartlara uygun olduğunu vurguladı. Zaman zaman yaşanan bulanıklık şikâyetlerinin anında müdahaleyle çözüldüğünü söyledi. Ayrıca barajların dip suyunun kullanılmaz olduğu yönündeki iddiaları yalanlayarak, bu tür söylemlerin bilimsel dayanağının bulunmadığını ifade etti.
“SAZLIDERE DEVREDE OLMASAYDI KESİNTİLER YAŞANABİLİRDİ”
İstanbul’da baraj havzalarının korunmasına yönelik önlemlere değinen Solmaz, özellikle Sazlıdere Barajı’nın bu yıl devrede olmasının, son aylarda olası bölgesel kesintilerin önüne geçtiğini söyledi. Havzalarda inşaat ve faaliyet kısıtlamaları ile barajlar koruma altında tutuluyor.
İstanbul’un su sorununu uzun vadeli planlarla yönettiklerini belirten Solmaz, 2023’te yürürlüğe giren içme suyu ve kanalizasyon master planına işaret etti. Bu plana göre 2053 nüfus öngörüsü 21 milyon olarak kabul edilirken, Melen ve Rezve projelerinin devreye alınmasıyla su arzının 2080’lere kadar yeterli olacağı ifade edildi.
“DENİZ SUYU ARITIMI İSTANBUL İÇİN ÇÖZÜM DEĞİL”
Solmaz, kamuoyunda sıkça sorulan “Neden deniz suyu arıtılmıyor?” sorusuna da yanıt verdi. Deniz suyu arıtımı için büyük alanlar gerektiğini, İstanbul’da böyle bir fiziki imkân bulunmadığını belirten Solmaz, “Silivri’de günlük 100 bin metreküplük bir tesis planlanıyor ancak İstanbul’un su ihtiyacı deniz suyu arıtımıyla çözülemez” dedi.
