Mülteci trajedilerinin katlandığı dönemde anlamlı proje... Dünyanın dört bir yanından mülteci müzisyenler bugün çevrimiçi düzenlenecek ‘Under The Same Sky’ festivalinde bir araya gelecek. İnsanlık utancına karşı ortak tepki müzikle yükselecek. Programa Türkiye’den katılan Kongolu müzisyen Enzo İkah “10 yıldır buradayım. Türkiye benim ülkem. Kim bana mülteci diyor?” sözleriyle duygularını dile getiriyor. Suriyeli Omar Alkilani ise “Burası benim vatanım” diyor.
SALİHA SULTAN | KARAR
Dünyanın birçok yerinden mülteci müzisyenler Londra’dan yayınlanacak Under The Same Sky festivalinde buluşacak. Festivale Türkiye’den katılan Kongolu müzisyen Enzo İkah “10 yıldır burada yaşıyorum. Türkiye benim ülkem. Kim bana mülteci diyor?”, Afganistanlı sanatçı Mohammed Nadar Hamta “İyi insanlarla karşılaşıyorum. Yasal bir şekilde mesleğimi yapamıyor olmak dışında bir sıkıntım yok”, Suriyeli sanatçı Omar Alkilani “Gözümü açtığımda savaş gördüm. Türkiye’de daha güzel hatıralarım var, benim vatanım burası” diyor.
Salgınla birlikte online ortamlara taşınan festival dünyası dikkat çekici bir etkinliğe sahne olacak. Göçmen ve mülteci müzisyenlerin yer alacağı ‘Under The Same Sky’ (Aynı Gökyüzü Altında) 27 Mart’ta yani bugün çevrimiçi olarak müzikseverlerle buluşuyor.
‘refugeenewsturkey.org’, Mülteci ve Göçmenlerin Yerel Entegrasyonu Derneği (MÜGYED), Mavi Production ve Jan Consultancy ortaklığıyla hayata geçen festivalin sanat yönetmenliğini ise Ars Longa’dan Ali Sinan Çulhaoğlu üstleniyor. Festival, aynı temada düzenlenen birçok etkinliğe nazaran sahnesinde gerçekten mülteci ve göçmen sanatçılara yer vererek öne çıkıyor.
ENZO: BENİM ÜLKEM TÜRKİYE
Bu akşam festivalde yer alacak sanatçılardan Enzo İkah, Kongolu bir müzisyen. Oldukça sevilen bir sanatçıyken şarkıları nedeniyle ülkesinde tutuklanan, hapisten kaçarak havaalanından ilk kalkan uçağı binerek İstanbul’a gelmiş.
O tarihten beri Türkiye’de müzik yapıyor. Festivale dair konuştuğumuz Enzo, ‘mülteci’ kavramından oldukça rahatsız olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: “Ben bir insanım, mülteci diye anılmak hoşuma gitmiyor. Bana böyle hitap ederken ne hissettiğimi sormuyorlar. İnsan olarak doğdum annemden. Çiçekler, yapraklar, böcekler, kuşlar hep birlikte bir ağacın gövdesini paylaşıyor. Bize mülteci diyorlar. Ben 10 yıldır memleketime dönmüyorum, burada yaşıyorum. Türkiye benim ülkem oldu. Kim bana mülteci diyor? Doğduğumda sadece insandım, insan olarak görülmek istiyorum.”
Salgın sürecinde birçok zorluk yaşayan bir sanatçı olarak festivalde yer almaktan mutluluk duyduğunu aktaran Enzo, mülteciler hakkında düzenlenen benzeri etkinliklerde genellikle mülteci denilen kişilerin yer almamasını eleştiriyor ve “Mültecilere yardım etmekse amaç bu ancak birlikte el ele yapılmalı, sınırları kaldırmak istiyorsak buradan başlayabiliriz. Herkes hakkımızda konuşuyor ve kararlar alıyor hiç kimse bize ne düşündüğümüzü nasıl hissettiğimizi sormuyor. Ve işte öylece görünmez kılınıp, kaybolup, ölüp gidiyoruz” diyor.
ANIT BABA: KENDİLERİNİ BURAYA AİT HİSSEDİYORLAR
Festivalin organizatörlerinden Mülteci ve Göçmenlerin Yerel Entegrasyonu Derneği üyelerinden, refugeenewsturkey.org sitesinin editörü Anıt Baba, etkinliğin önemini KARAR’a şu sözlerle değerlendiriyor: “Türkiye’ye sadece Suriye’den 4,5 milyona yakın göçmen geldi.
Yüzbinlerce çocuk burada dünyaya geldi ve büyüdü. Şimdi ciddi bir entegrasyon sorunu var. Kamuoyunda oluşturulan havanın aksine bu insanların artık ülkemize kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Geldikleri ülkelerde hala istikrarsızlar var. Bu fiili durumun süratla planlanması, toplumun gücünü alan değil güç katan bir seviyeye taşınması gerekiyor.”
Göçmenler arasında çok yetenekli sanatçılar, akademisyenler ve aydınlar bulunduğunu vurgulayan Baba “Kendilerini bu topluluğun parçası hisseden bir nesil geliyor. Bu insanlar dışlanırlarsa çok yanlış olur, kazanılmaları gerekir” düşüncesini savunuyor.
HAMTA: MESLEĞİMİ YASAL BİR ŞEKİLDE YAPMAK İSTERDİM
Festivalde yer alan bir diğer isim de 7 yıl ülkesi Afganistan’da polis olarak görev yaptıktan sonra Taliban’dan tehdit alınca Türkiye’ye sığının sanatçı Mohammed Nadar Hamta, 4 yıldır burada yaşıyor. İlk kez Türkiye’de bir festivale katılmaktan mutluluk duyduğunu belirten Hamta “Aynı zamanda başka ülkelerden bir sürü müzisyen var, farklı müzikleri duyacak, öğrenecek, kendi müziğimizi de tanıtacağız” diyor. Yaşamının bir belirsizlik içinde sürdüğünü vurgulayan Hamta, “Türkiye’de olmaktan mutluyum. Burada güvendeyim.
Çoğunlukla iyi insanlarla karşılaşıyorum. Yasal bir şekilde mesleğimi yapamıyor olmak dışında bir sıkıntım yok” ifadeleriyle mesleki üzüntüsünü dile getiriyor.
OMAR: EN GÜZEL HATIRALARIM BURADA
İstiklal Caddesi gezgin müzikseverlerin başının üzerine koyup çaldığı gitarıyla tanıdığı Omar Alkilani de festivalde. 11 yaşında Suriye’de savaşla tanışan, 14 yaşında ülkeden ayrılan ve yaklaşık 6 yıldır Türkiye’de yaşayan Ömer’in YouTube videoları artık 3 milyonun üzerinde izleniyor. Ömer, salgın nedeniyle yapılamayan festivalleri çok özlediğini söyleyerek “Bu festival çok güzel bir atmosfer oluşturdu. Müzik projelerini çok seviyorum.
Değişik fikirlerde insanlar bir araya geliyor, tecrübe kazanıyoruz. Bu festival online ama keşke yakında sahada bir festivalde bir araya gelsek” diyor. İstanbul’da yaşayan ve burada müzik yapmanın ‘özgürlük’ olduğunu dile getiren 22 yaşındaki Ömer’in Türkiye’de bir göçmen olarak yaşamakla ilgili düşünceleri ise şöyle: “İstiklal Caddesinde müzik yaparken gelip bizimle şarkı söyleyen Türkler de oluyordu, çantasıyla vurup ‘gidin ülkenizde savaşın’ diyenler de.
Bu dünyanın her yerinde böyle bana göre. Anlıyorum onları da… Suriye’de savaş başladığında 11 yaşımdaydım. Çocuktum. Gözümü açtığımda savaş gördüm. Suriye’yi seviyorum ama hiç güzel hatıralarım yok orada. Türkiye’de daha güzel hatıralarım var. Ben çocukluğumu burada yaşadım, bence benim vatanım burası, Türkiye. Çünkü burada büyüdüm.”
İNGİLTERE’YE GÖÇ EDEN SİBEL TÜZÜN DE SAHNEDE
Dünyanın değişik bölgelerinden festivale katılacak göçmen ve mülteci müzisyenler arasında Enzo İkah, Omar Alkilani, Wassim Mataoui, Tambi Cimuk, Aala Alkhatib, Mohammed Nadar Hamta, Qiam Ashoori, Hakan Kılman, Onur Uz, Suna Alan, Penny Waterhouse bulunuyor. Katılımcılar arasında, Ankara Anlaşması çerçevesinde İngiltere’ye göç eden ünlü sanatçı Sibel Tüzün de var. Festivalin Türkiye’den konukları arasında ise Bilge Su, Ahmet Kenan Bilgiç, Evrim Demirel, Tuğrul Tülek, Güvenç Dağüstün, Peyk ve Gülinler gibi isimler alıyor.
Londra’dan Türkçe ve İngilizce canlı sunumla yayınlanacak festivali Under The Same Sky Festival YouTube adresinden Türkiye saati ile bu akşam 20.00’da (İngiltere saati ile 17.00) takip edebilir, mülteci ve göçmenlerin sesine siz de kulak verebilirsiniz.
Festivali aşağıdaki Youtube kanalından takip edebilirsiniz:
