Özellikle 60 yaşını geçenleri etkileyen Parkinson hastalığıyla ilgili yeni bilgiler keşfedildi. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre hastalığın bağırsak mikroplarıyla ilişkili olduğu belirlendi.
ABD’deki California Institute of Technology’den bilim insanlarının yaptığı araştırmayla Parkinson hastalığıyla bağırsaktaki mikroplar arasında bir ilişki olduğu ilk kez tespit edildi. Genetiğiyle oynana fareler üzerinde yapılan üç farklı deneyde, farelerdeki Parkinson benzeri hareket bozuklukları gelişimiyle bağırsaktaki bakterilerin ilişkileri tespit edildi. Bilim insanları Parkinson belirtilerini antibiyotikle tedavi edebildi. Ancak hiçbir probiyotik veya antibiyotiğin Parkinson hastalığının başlangıcını önleyecek kadar sofistike olmadığını bildiren bilim insanları yine de bu keşfin hastalığın tedavisinde önemli rol oynayacağını savundu.
Daha güvenli ve etkili bir tedavi için bağırsaktaki mikroplara yöneldiklerini kaydeden California Institute of Technology’den Timothy Sampson, Parkinson hastalarının değişmiş bir bağırsak mikroplarına sahip olduğunu bunun da sık sık kabızlık başka olmak üzere mide-bağırsak sorunlarına yol açtığını söylüyor. Bağırsak mikroplarının nöronal gelişim, bilişsel yetenekler, kaygı, depresyon ve otizmi etkilediği gerçeğinden yola çıkan bilim insanları, fareler üzerinde yaptıkları yeni deneylerle Parkinson’da da bağırsak mikroplarının etkili olabileceği bilgisine ulaştı. Sampson “Bu çalışmayla bağırsak mikroplarının Parkinson hastalığının gelişme riskini etkilemek için belirli bir genetik faktörle işbirliği yaptığını tespit etmek önemliydi” dedi.
Antibiyotik tedavisiyle semptomları hafifletmeyi başaran bilim insanları, bunun ışığında geliştirilecek yöntemlerin Parkinson hastalarının tedavilerinin onarılabileceğini söyledi. Şu an mevcut terapiler beyindeki dopamin seviyesini yükseltmeye yönelik. Zira hastalığın sebebi, hareketleri kontrol eden beynin bölgelerinde dopamin salınım hücrelerinde özellikle toksik etkilere neden olan proteinlerin birikmesi... Hastalarda titreme, kas sertliği, hareket yavaşlığı ve yürüyüş bozukluğuna yol açan bu hastalığın mevcut tedavisi yan etkiler açısından geçerliliğini kaybedebiliyor.
Araştırmacılar şimdi hangi patojenik mikropların Parkinson olma riskine yol açtığını belirlemek için çalışacak.
