Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Müberra Hraloğlu, sepsisin erken tanı konulmadığında ölümcül olabileceğine dikkat çekerek, hastalıkla mücadelede hijyen, aşı ve farkındalığın önemini vurguladı.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 11 milyon kişinin ölümüne neden olan sepsis, en hızlı ilerleyen ve en tehlikeli enfeksiyonlardan biri olarak kabul ediliyor. 15 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Dr. Hraloğlu, “Sağlıklı görünen bir kişi dahi kısa sürede hayati tehlike altına girebilir. Sepsisin en büyük riski çok hızlı ağırlaşabilmesidir” ifadelerini kullandı.
Hastalığın bakteri, virüs, mantar veya parazitlerin neden olduğu enfeksiyonlara karşı bağışıklık sisteminin aşırı ve kontrolsüz tepkisiyle geliştiğini belirten Hraloğlu, bu sürecin organ yetmezliğine yol açabileceğini ve tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabileceğini bildirdi.
BELİRTİLER KARIŞTIRILABİLİR
Sepsisin özellikle yaşlılar, bebekler, bağışıklık sistemi zayıf bireyler ve kronik hastalığı olanlarda daha büyük risk oluşturduğunu belirten Hraloğlu, yoğun bakım hastalarının da sepsis açısından savunmasız olduğunu ifade etti.
Hraloğlu, sepsis belirtilerinin diğer enfeksiyonlarla karıştırılabileceğini, ancak yüksek ateş, hızlı nabız, nefes darlığı, bilinç bulanıklığı ve şiddetli halsizlik gibi durumların ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
ANTİBİYOTİK VE YOĞUN BAKIM DESTEĞİ ÖNEMLİ
Tedavide antibiyotiklerin ve yoğun bakım desteğinin kritik rol oynadığını vurgulayan Hraloğlu, en etkili yaklaşımın korunma olduğunu ifade etti. “Hijyen kurallarına uymak, aşı olmak ve enfeksiyon belirtilerini hafife almamak, sepsisle mücadelede en güçlü silahlardır” dedi.
Dünya genelinde sepsisin yılda yaklaşık 50 milyon kişide görüldüğünü ve 11 milyon kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Hraloğlu, bu rakamların hastalığın ciddiyetini ortaya koyduğunu belirtti.
HEDEF: TOPLUMSAL FARKINDALIK
Dünya Sepsis Günü’nün temel amacının toplumda farkındalık oluşturmak olduğunu kaydeden Hraloğlu, sağlık çalışanlarının bu konuda eğitimli olmasının da hayati önemde olduğunu sözlerine ekledi.
