Sauna gözeneklerinizi açar ve derinizin temizlenmesini sağlar.
Sıcaklığın 70 derecede, nem oranının yüzde 40 olduğu bir ortamda 15 dakikalık bir seans vücut yüzeyinin ısısını 10, iç ısısını ise 3 derece arttırır.
Deriye kan akışı artar, akciğerler daha çok çalışır ve oksijen alımı yüzde 20 yükselir. Bu yüzden saunaya girmek atletlerin antrenman metotlarının bir parçasıdır.
Soğuk bir duşun ardından saunaya girmek endorfin salgılayarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar ve hafif depresyonların tedavisinde kullanılabilir.
Londra Tromboz Enstitüsü’ndeki bir araştırma, sauna-soğuk su kombinasyonunun hastalıklarla savaşan beyaz kan hücrelerini arttırarak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermiştir.
Sauna ayrıca artrit ağrılarına da iyi gelir. Finler soğuk algınlığını tedavi edici etkisi olduğu için geleneksel tıpta saunayı kullanır.
Sauna Fince bir kelime olmasına rağmen sauna uygulaması çok eski çağlara kadar dayanır. Milattan Önce 5. yüzyılda Yunan tarihçi Heredot, İran’dan gelen göçmen topluluk İskitler’in küçük çadırları bu amaçla kullandığını yazmıştır. Sıcak taşlar üzerinde kenevir yakarak temizleniyorlarmış.
Kuzey Amerikalı Apaçiler ise söğüt ağacından yapılan, derilerle örtülmüş terleme locaları kullanırmış. En fazla 12 kişi ısıtılmış kayaların etrafında oturur; kayalar düzenli olarak suyla ıslatılır, çıkan buhar hem vücudu hem de ruhu arındırırmış.
Saunanın Finler için de benzer bir ruhani önemi vardır. Geleneksel olarak ailelerin toplandığı, kadınların doğum yaptığı ve gömülmeden önce ölülerin yıkandığı bir yerdir.
Eski bir Fin atasözü “Saunada kilisedeki gibi davran” der. İnanışa göre bu kurala karşı gelen Finler, sauna elfi tarafından cezalandırılır.
Saunanın pek çok işlevi vardır ama vücudu terleme yoluyla toksinlerden temizlemek bunlardan biri değildir.
Ter yüzde 99 oranında su, az miktarda tuz ve diğer mineralleri içerir. İşlevi ise, buharlaştıkça vücudu serinletmektir, atık maddeleri dışarı atmak değil. Vücuttaki toksinlerle sadece karaciğer ve böbrekler ilgilenir.
15 dakika saunada kalan biri aşağı yukarı 1,5 litre kadar terler. Bu kaybı karşılayacak kadar su tüketmediğinizde, terleme yoluyla su kaybınız daha da artar. Bu kayıp böbreklere fazla yük bindirir ve toksinlerin atılmasını yavaşlatır.