Adana'da kendisini darbeden uyuşturucu bağımlısı eşi Aydın Güler'i öldüren oğlu Çağatay Güler'in cezaevine girmesinin ardından gözyaşı döken 3 çocuk annesi Zarife Güler, 15 yıldır aile boyu şiddete maruz kaldıklarını söyledi.
Oğlunun kendini ve kardeşlerini korumak için böyle bir şey yaptığını söyleyen anne, "Ben ve 3 çocuğum çığlıklar atıyorduk da sanki kimse durmuyordu. Geçen yıl içki şişesiyle, 6 saat dövdü beni" diye konuştu.

'HER ŞEY SANİYELİK GELİŞTİ'
Ailesinin dağılmasıyla 2 çocuğuyla yalnız kalan Zarife Güler, yıllardır eşinden şiddet gördüğünü ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden huzurlarının kalmadığını söyledi.
Olay günü yaşananları anlatan Güler, “Madde almak için para istedi. Para olmadığını söyledim. Kaçmak istedim ama beni bırakmadı. Sonrasında dışarı çıkıp madde satın alıp geldi. Madde kullandı. Bitince odadan sinirli şekilde çıkıp beni darbetmeye başladı. Sonra oğlum geldi. Eşim beni darbederken, oğlum gelip ayırmaya çalışınca, ona da bıçakla saldırdı. O sırada her şey saniyelik gelişti.

Ne olduğunu anlamadım bile. 'Baba yapma, üzerimize gelme, bizi bırak, biz buradan ayrılıp başka yere taşınacağız' demesine rağmen eşim üzerine gitti. Daha sonra oğlum bir anda yatağın altından silahı alıp ateşledi. Bizi korumak için yaptı. Silah sesini duyduktan sonra 2 çocuğumu alıp çıktım. Keşke bunlar yaşanmasaydı” şeklinde konuştu.
'SANKİ KİMSEM YOKTU'
Eşinin durumu yüzünden oğlunun 12 yaşından beri çalıştığını belirten anne, "Geçen yıl kuzum, üniversite sınavında acil tıp teknisyenliğini kazandı ama gidemedi. Evimizi o geçindiriyordu, yaşadığımız tüm zorluklarda ona sarılıyordum. Parasızlıktan mı gidemedi yoksa beni mi babasıyla bırakıp gidemedi bilmiyorum" dedi.

Çok zor dönemlerden geçtiklerini belirten Zarife Güler daha sonra şunları söyledi:
"Ben ve 3 çocuğum çığlıklar atıyorduk da sanki kimse durmuyordu. Geçen yıl içki şişesiyle, 6 saat dövdü beni. Gittim, darp raporu alıp şikayetçi oldum ama ondan kurtulmaya gücüm yetmedi. Sanki kimsem yoktu, kimsenin beni oradan kurtarmaya, çocuklarımla başka düzen kurmama yardımcı olmaya gücü yetmedi. Sanki tek çarem onunla yaşamaktı. Keşke çocuğum okusaydı, güzel yerlere gelseydi ama olmadı. Keşke bunlar yaşanmasaydı. Oğlum keşke serbest olsa, yine yanımda olsa. Sarılsa, zor günlerimde, ‘Ben varım anne’ dese. Nefesimdi şu an nefesim yok. O benim ilk göz ağrımdı, sanki nefesim kesildi”
