İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Hatay’da yaptığı açıklamada, 2023 depreminin ardından geçen iki yılı aşkın sürede kentte yalnızca binaların değil, insanların nefes alma hakkının da yok sayıldığını belirtti. Hava kirliliğiyle ilgili izleme istasyonlarının ya çalıştırılmadığını ya da verilerinin kamuoyundan gizlendiğini vurgulayan Rızvanoğlu, yaşanan durumu “sessiz bir kriz” olarak nitelendirdi.
“Hatay nefes alamayan bir şehir haline geldi” diyen Rızvanoğlu, halk sağlığını tehdit eden bu krizin yeterince gündeme gelmediğini söyledi. Sahadan gelen bilgilerin, halkın her gün yoğun toz ve kirli hava soluduğunu ortaya koyduğunu belirten milletvekili, “Deprem kadar yıkıcı bir başka gerçek daha var: Bu halkın sağlıklı kalma ihtimali yok sayılıyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu
HAVA KALİTESİ VERİLERİ NEDEN GİZLENİYOR?
Deprem öncesi Hatay’da beş ayrı noktada hava kalitesi izleme istasyonu bulunduğunu hatırlatan Rızvanoğlu, bugün yalnızca ikisinden veri paylaşıldığına dikkat çekti. Samandağ, Antakya ve Vali Kavşağı gibi kritik bölgelerde veri akışının durduğunu belirten milletvekili, “Altyapı mevcutken bu istasyonlar neden onarılmıyor? Çalışıyorsa neden veriler paylaşılmıyor?” diye sordu.
BİLİMSEL ÖLÇÜMLER: DSÖ SINIRININ 4 KATI KİRLİLİK
Rızvanoğlu, resmi verilerin paylaşılmadığı bu süreçte Temiz Hava Hakkı Platformu, Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası’nın yaptığı 30 günlük bağımsız ölçüme dikkat çekti. Bu ölçüm sonuçlarına göre, Antakya’da Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırın dört katı kadar ince partikül madde solunduğunu aktardı.
“Bu maddeler doğrudan akciğere iniyor, vücutta yıllarca kalıyor ve kansere yol açıyor” diyen Rızvanoğlu, ölçüm sonuçlarına rağmen neden düzenli hava izleme yapılmadığını ve neden hâlâ önlem alınmadığını sordu.
“114 MADEN OCAĞI ÇED SÜRECİ OLMADAN AÇILDI”
Kirli havanın tek kaynağının molozlar olmadığını belirten milletvekili, Hatay genelinde 114 taş ve maden ocağının ÇED süreci işletilmeden faaliyete geçtiğini söyledi. Bu tesislerin yerleşim yerlerine çok yakın konumlandığını ve kontrolsüz toz salınımı yaptığını ifade eden Rızvanoğlu, “Bu hava, yalnızca gözü yakmıyor. Ciğerlere işliyor, çocukları hasta ediyor” dedi.
ASBEST RİSKİ HÂLÂ ÇÖZÜLEMEDİ
Rızvanoğlu’nun işaret ettiği bir diğer tehlike ise asbest. Depremde yıkılan binalardan kaynaklanan bu görünmeyen tehdide karşı kapsamlı bir temizlik yapılmadığını söyleyen Rızvanoğlu, Meclis’e sunduğu ilk soru önergesinin de bu konuda olduğunu belirtti. Ancak geçen zamana rağmen hâlâ riskli bölgelerin tespit edilmediğini ve kamuoyuna net bir bilgi verilmediğini dile getirdi.
