Maç öncesi futbolcuların baş başa verme geleneğinin takım ruhu yaratmakla aslında hiçbir ilgisi yok.
Maç öncesi futbolcuların baş başa verme geleneğinin takım ruhu yaratmakla aslında hiçbir ilgisi yok.
Baş başa vermek, Washington DC’deki bir sağırlar okulu olan Gallaudet Üniversitesi’nde, el kol hareketlerini sağırlardan oluşan diğer takımlardan gizleme yolu olarak icat edildi.
Amerikan futbolunda hücum hattı, iki takımın oyuncularının oyunun bir sonraki aşamasına geçmeden önce yüzleri birbirine dönük olarak durduğu hayali bir hattır.
1890’lara kadar her iki takımın sinyal vericileri oyun stratejilerini yüksek sesle bağırarak açıklar, karşı takımın savunmasından bir şey saklanmazdı.
Gallaudet Üniversitesi sağır oyunculardan oluşan bir Amerikan futbolu takımı kurunca, oyun kurucu Paul Hubbard, hücum hattında bir sonraki oyunu Amerikan İşaret Dili olan ASL ile anlattı.
Bu durum sağır olmayan oyunculara karşı büyük avantaj sağlıyordu.
Ama karşılarında sağır oyuncular varken de niyetleri hemen belli oluyordu.
Hubbard 1894’te oyunlardan önce hücum oyuncularını küme halinde bir araya toplamayı denedi.
Bu yöntem çok iyi işledi ve alışkanlık haline geldi. 1896’da baş başa vererek konuşma yöntemi diğer okul kampüslerinde de görülmeye başlandı.
Bugün futbolun esas özelliklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Gallaudet sağırlar için açılan ilk üniversiteydi. İşaret dilini ABD’ye getiren Thomas Hopkins Gallaudet’ın (1787-1851) oğlu Edward Milner Gallaudet tarafından kuruldu.
Thomas Hopkins Gallaudet, Amerikan İşaret Dili’ni, Paris’teyken öğrendiği Fransız İşaret Dili’nden uyarladığı için, Amerikan ve Fransız işaret dilleri yüzde 60 oranında ortak jestlerden oluşur. Bunun doğurduğu garip bir sonuç olarak, sağır bir Amerikalı kendini Paris’te, Londra’dakinden daha kolay ifade eder.