Uzun yıllardır görülmemiş, pek benzeri olmayan ve oldukça farklı bir süper lig performansı yaşıyoruz. Tabi performansın ve farkın sahibi ve sebebi Trabzonspor. Öyle ki ligin 18. Haftası yani son maç haricinde tamamlanan koca ilk yarı boyunca, Trabzonspor’u net olarak sürekli kovalayan ve şampiyonluk yarışında ben de varım diyen ezeli bir rakibi henüz yok.
Ezeli rakiplerinden Galatasaray, 18 maç sonunda Trabzonspor’dan tam 21 puan geride kalırken diğer iki rakibi Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın görevden ayrılan teknik direktörlerinin yeri halen daha boş. Trabzonspor’u 12 puan geriden (an itibari ile) 2. Konyaspor ve 13 puan geriden 3. Başakşehir FK takip ediyor.
Trabzonspor hafta arası mesaisinde İzmir’de Altay deplasmanındaydı. Bu sezon birçok maçta zorlanan ve birçok defa “bu kez kaybediyor galiba” diye düşündüren lider, İzmir’de yine zorlandı ve yine benzer bir senaryoya imza attı. Ve yine kazanmayı başardı.
Bazı yorumcular bu duruma eleştirel yaklaşmaktalar. Ancak geçen yılın 2. yarısından önce başlayan ve neredeyse bir yıldır devam eden bu kazanma alışkanlığı, eğer ligler ağustos- mayıs yerine ocak ayından ocak ayına oynansa Trabzonspor’u açık puan farkı ile şampiyon yapacağından, bu eleştiriler en azından istatiksel olarak havada kalıyor.
Trabzonspor bir şekilde kazanıyor. Üstelik bir takımın en büyük kabuslarından olan sakatlık probleminden nasibini fazlası ile alarak kazanıyor. Hemen her maçtan önce ve sonra en önemli oyuncularından birini kaybediyor bordo-mavili takım. Sezonu kapatan yıldız futbolcu Gervinho, uzunca bir süre oynayamayacak olan Wakayeme’ ye ilave olarak Bakasetas, Peres, Abdülkadir Ömür, Trondsen, Dorukhan ve daha birçok oyuncusunun eksikliğini bir ya da birden çok maçta yaşadı ama kazanmayı başardı bordo-mavililer. Ve bu akşam da maçtan önce Vitor Hugo, maçın sonlarına doğru da Edgar İe sakatlar kervanına eklendi. Ama sonuç değişmedi.
Çünkü Trabzonspor’ un başında bize göre iyi bir teknik direktör var. Ve yine bize göre, elinde ezeli rakiplerinden kadro kalitesi olarak fazlaca bir artısı olmayan bir kadro olmasına rağmen, her maça rakibe özel ayrıntılarla hazırlanan, fakat işler planlandığı gitmeyince de oyuna oldukça pozitif müdahaleler yapabilen bir hoca Abdullah Avcı. Bir başka açıdan değerlendirilirse, uzun yıllardır A Milli, Ümit Milli, Beşiktaş ve Başakşehir tecrübelerini biriktiren Avcı, artık bunların birikimini Trabzonspor’ da ortaya koyuyor ve bir yıldan uzun süredir oldukça başarılı sonuçlar alabiliyor. Nihai değerlendirme sezon sonunda yapılacak şüphesiz.
Gecenin, takımı adına kahramanlarına, artık alıştırdığı performans ile yine birçok kritik kurtarış yapan Uğurcan, iki güzel gol atan Cornelius ve çok klas bir asist yapan Bakasetas’ ı mutlaka eklemek gerek.
Hafta sonu oynanacak Başak şehir maçı birçok açıdan ilginç olacak. Sezonun özelliği olan “Trabzonspor ve takipçileri “başlığına psikolojik kırılma adına müthiş bir çentik atabilir Trabzonspor. Zira ilk yarıyı, en yakın rakibine 16 puan fark atarak tamamlamış bir takımın rakiplerinin teknik direktörleri, ligin ikinci yarısında oyuncularını bu farkın kapanacağına kolay kolay ikna edemeyecektir.
