Akdeniz'deki mülteci kriziyle mücadelede askeri operasyon seçeneği Avrupa Birliği'nin gündeminde. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de mülteci krizi konusunda harekete geçti.
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, cuma günü çıkacağı gezisinde Lübnan ve Ürdün'de temaslarda bulunacak.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Steinmeier'in Lübnan Başbakanı Temmam Selam ve Ürdün Kralı II. Abdullah'la Suriyeli mültecilere yardım projeleri konusunda görüşeceği belirtildi.
Mülteci felaketiye karşı karşıyayız
Steinmeier'in ayrıca Ürdün'deki Zaatari mülteci kampını da ziyaret edeceği kaydedildi. Ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada Suriye'deki iç savaşın beş yıldır devam ettiğini dikkat çeken Steinmeier, "Şimdiye kadar yaşamadığımız boyutta bir mülteci felaketiye karşı karşıyayız.
12 milyon kişi kaçtı ve bunlardan 4 milyonu Suriye'nin komşularında" diye konuştu. Savaştan kaçan yaklaşık 2,5 milyon mülteciyi kabul eden Lübnan ve Ürdün'ün en büyük yükü taşıdığını kaydeden Steinmeier, bu ülkelerin mülteci kabul etme kapasitelerini çoktan aştıklarını vurguladı.
Uluslararası toplumun Lübnan ve Ürdün'ü bu yükün altında tek başına bırakamayacağını sözlerine ekleyen Steinmeier, "Eğer Akdeniz'de yaşanan trajediyi durdurmak istiyorsak, o zaman bu insanlara insan tacirlerinin eline düşmeden yardım etmeliyiz" diye sözlerini sürdürdü.
AB'nin dört aşamalı planı
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, Antalya'da NATO dışişleri bakanları toplantısında da Avrupa Birliği'nin Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında insan tacirlerine karşı bir askeri misyon oluşturmak istediğini açıklamıştı.
Avrupa Birliği'nin de bu konuda dört aşamalı bir plan hazırladığı belirtiliyor. Alman haber ajansı dpa'nın haberine göre, planın ilk aşaması gizli servislerden gelen bilgi ve askeri keşif kapasitesiyle durumun belirlenmesini öngörüyor.
İkinci aşamada gemilerin durduralması ve gemilere el konulması, üçüncü aşamada geminin açık denizlerde imha edilmesi, dördüncü aşamada da Libya'da istikrarın sağlanmasının ardından oradaki güvenlik güçlerine sınırların korunmasında yardım edilmesi planlanıyor.
