Aşiretler ittifakı olarak kurulan Suudi Arabistan Krallığı tarihinin en ilginç dönemlerini yaşıyor. Aralarında dünyanın en zengin ve güçlü isimlerinin olduğu 4’ü bakan 11’i prens 38 Suudi Kraliyet ailesi üyesi ve çalışanı ‘yolsuzluk’ suçlaması ile gözaltına alındı. Operasyonun ardında ise 4 ay önce babası tarafından sürpriz bir şekilde 1. Veliaht Prensliğe atanan 32 yaşındaki Prens Muhammed bin Selman var.
MEHMET ALİ İZMİR / İSTANBUL
4 Ekim Cuma gecesi Riyad’taki Ritz Carlton Oteli’ne gelen Suudi Arabistan’ın en seçkin birlikleri olan Ulusal Muhafız subayları otelin bir an önce boşatılmasını istediğinde ülkenin yakın dönemin en hareketli süreçlerinin başlayacağını sadece bir avuç insan biliyordu. Otel boşaltılmış, özel jetlerin uçuşu geçici bir süre için yasaklanmıştı. Riyad’ın kalın perdeleri ardında olağanüstü bir hareketlilik vardı. Sabahın ilk ışıkları aydınlanmadan, dünyada etkisi dalga dalga yayılacak büyük operasyonun düğmesine basılmıştı. Aralarında 4 bakan ve 11 prensin olduğu onlarca üst düzey Suudi yetkili seri operasyonlarla gözaltına alınmıştı. Gözaltındakiler dünyanın en lüks ‘cezaevinde’ - Riyad’taki Ritz Carlton oteline götürülmüştü. Gözaltına alınanların tamamının Batılı ülkelerde yatırımları olan isimler olması da yine dikkat çeken noktalardan biri oldu. Kraliyet ailesi içindeki uzlaşının da sonu olarak değerlendirilen operasyonun gerekçesi ise yolsuzlukla mücadele. Twitter, Apple, Time Warner gibi şirketlerde hisseleri olan dünyanın en zengin 45. ismi Prens El Velid bin Talal de yakalananlar arasında. Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Suudi Ulusal Muhafızları Bakanı Prens Mutab bin Abdullah’ın gözaltına alınanlar arasında olduğunu ve yerine Prens Muhammed’in güvenlik kontrolünü pekiştirecek isim olan Prens Halid bin Ayyaf’ın getirildiği bildirdi. Tasfiye haberleri, Kral Selman’ın 32 yaşındaki oğlunun üç yıldır üzerinde çalıştığı Yolsuzlukla Mücadele Komitesi’nin kuruluşunun ardından gerçekleşti. Ülkeyi yakından takip eden analistler gözaltıları, ülkede yeni bir reform zemini hazırlanırken güçlü bir muhalefetin temizlenmesi olarak yorumluyor. İngiliz medyasına operasyonu değerlendiren kimliği açıklanmayan büyük bir Körfez bankasının ekonomisti ‘‘Tasfiyeler ve gözaltılar, Prensin aile içinde, orduda ve Ulusal Muhafızlar arasında ittifak kurmaktan çok iktidar kurmaya meyilli olduğunu gösteriyor’’ değerlendirmesini yaptı. ABD’deki Teksas Rice Üniversitesi’nde Kamu Politikası Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Kristian Coates Ulrichsen ise ‘‘Yıllardır kral olmak için hazırlanan Muhammed bin Selman, gücünü kullanarak krallığı yeniden kuruyor ve rakiplerin sesini keseceğinin sinyalini veriyor’’ yorumunda bulundu.
Operasyonun ardındaki isim ise bir süre önce Kral Selman tarafından 1. Veliaht Prensliğe getirilen 32 yaşındaki Muhammed bin Selman. Petrol zengini ve sünni Arap dünyasının abisi olan Suudi Arabistan’daki son yaşananlar, aslında ülkede bir süredir sancısı hissedilen büyük değişimlerin bir sonucu. 21 Haziran 2017 sabahında Suudi Arabistan’da çok sık rastlanmayan bir değişim haberi geldi. Kral Selman ülkesinde bir geleneğe son vererek, Veliaht Prens Muhammed bin Nayif’in yerine 3’üncü eşinden olma 32 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman’ı getirdi. Devrim niteliğindeki kararname ile Prens Muhammed bin Nayif başbakan ve içişleri bakanlığı görevinden de alındı. Kral Selman’ın en sevdiği oğlu olan 32 yaşındaki Savunma Bakanı Selman Birinci Veliaht ve Başbakan oldu. Salman’ın Savunma Bakanlığı görevi de devam etti. Kararnameyle, Suudi Arabistan Kralı’nın seçimini öngören Anayasa’nın 50’nci maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre, “Kral, kurucu lider Abdulaziz bin Abdurrahman bin Suud’un oğulları arasından seçilir’’ hükmü, “Ülkeyi yönetecek olan kişi, kurucu lider Abdulaziz bin Abdurrahman bin Suud’un oğulları ve torunları arasından seçilir’’ şeklinde değiştirildi. Böylece Veliaht prensin gelecekteki tahtı da garanti altına alınmış oldu.
Dünyadaki projektörler bir anda Suudi Arabistan’ın müstakbel Kralı’na çevrildi. 32 yaşındaki genç prens, ülkesinin son dönemdeki bütün politikalarının arkasındaki gizemli el olarak gösteriliyordu. Muhammed bin Selman Veliaht Prens olarak atanmadan önce ülkesinin milli petrol şirketi Aramco’nun uluslararası borsalara açılması, teknoloji alanında yenilenme, sanayide reform gibi projelerinin yanı sıra Kraliyet İstihbaratın başkan yardımcısı olan Bender bin Faysal bin Bender bin Abdulaziz ile yakın çalışma arkadaşlığı da dikkat çekiyor. Yemen’de İran destekli Husilere açılan savaşın bu iki ismin planlaması olduğu iddiaları ise ne doğrulandı ne de yalanlandı. İran’a karşı Suriye ve Irak’ta atılan adımlar için de gözler yine bu ikiliye çevrildi. Irak’taki Şiilerin önemli isimlerinden Mukteda es Sadr, Suudi Arabistan’da ağırlanıyor, iki ülke arasında 1990’da Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal ettiği 1990’da kapatılan Arar sınır kapısı yeniden açılıyordu. Katar’a karşı BAE, Mısır, Bahreyn ile birlikte başlatılan ekonomik ve siyasi kuşatmanın ardında da yine aynı imzanın izleri görünüyordu.
ABD yönetimi ile yeni bir ilişki geliştiren Veliaht Prens, ülkesini siyasi ve askeri olarak giderek ısınan Ortadoğu’da bambaşka bir yola doğru girmesi için adeta yeniden formatlıyordu. Yeni seçilen ABD Başkanı Trump, beraberinde damadı Kuschner ile Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette, perde arkasında ipleri elinde tutan isim yine aynıydı. Tarihi ziyarette kılıç dansları eşliğinde yeni bir dönemin işaret fişeği de atılıyordu. Selefi-Vahhabi İslam’ın temsilcisi ve hamisi ülkede büyük değişimlerin sancıları her geçen gün kendini daha da hissetiriyordu.
Genç Prens 24 Ekim’de 2 bin 500 davetlinin katıldığı ‘Yatırımın Geleceği Girişim Forumu’nda ülkesinin “radikal düşünceleri derhal yok edip ılımlı İslam’a” döneceğini söyleyerek dünyayı bir kere daha şaşırttı. Kadınları stadlara girme araç kullanma izinleri veriliyor, Mısır ile sınırdaki Kızıldeniz’de şeriat kurallarının geçerli olmayacağı turizm merkezleri projesi açıklanıyordu.
Suudi Arabistan’daki şok operasyon olmadan 24 saat önce Lübnan’da Riyad destekli Başbakan Hariri, İran’ı kendisine suikast planı yapmak ve Lübnan’ı karıştırmakla suçlayarak “İran’ın bu bölgeye uzanan elleri kesilecek” sözleri ile istifasını açıkladı. Hariri’nin istifa açıklamasından önceki son durağı da yine Riyad’tı. Gözaltılar için düğmeye basıldığı saatlerde ise İran destekli Husi’lerin Riyad’a orta menzilli füze ile saldırması yine dikkat çekici bir başka kayıt olarak kaldı. Füze Suudi’lerin ABD menşeli hava savunma sistemleri tarafından havada imha edildi ama Ortadoğu’nun sıcak ve zengin bölgesinin ateşini de harladı...
4 BAKAN 11 PRENS GÖZALTINDA
Suudi Arabistan’da ‘yolsuzluk davaları’ kapsamında gözaltına alınan 11 prensin yanı sıra eski ve yeni dönemde bakan ile bakanlık yardımcılığı görevinde bulunan 38 isim arasında şunlar yer alıyor:
* Prens Mutab bin Abdulaziz - Kraliyet Muhafızları Bakanı
* Prens El-Velid bin Talal - Dünyanın en zengin 45. işadamı Google ve Twitter’ın hissedarı
* Prens Turki bin Abdullah - Riyad bölgesinin eski Emiri
* Adil bin Muhammed Fakih Ekonomi ve Planlama Bakanı
* Amiral Abdullah bin Sultan bin Muhammed - Deniz Kuvvetleri Komutanı
* Muhammed et-Tubeyşi - Kraliyet Merasimleri eski Başkanı
* Amr Dabbağ - Yatırım Fonu eski Başkanı
* Suud ed-Deviş - İletişim Şirketleri eski Başkanı
* İbrahim el-Assaf - Eski maliye bakanı, Aramco petrol şirketi yönetim kurulu üyesi
* Halid el-Tuveyciri - Kraliyet Mahkemesi eski başkanı
* Turki bin Nasır - Meteoroloji eski Genel Başkanı
* Prens Fahd bin Abdullah bin Muhammed - Eski Savunma Bakanı Yardımcısı
* Velid el-İbrahim - MBC Medya Grubunun sahibi iş adamı
* Salih Kamil - ART Medya Grubunun sahibi iş adamı
* Bekr bin Ladin - Bin Ladin Grubu Başkanı
* Muhammed el-Amudi - İşadamı
* Sulaiman Bin Abdul Al Rajhi - Dünyanın en zengin 37. kişisi