Av. Toraman: Kamikaze hakimlerin intihar dalışı

Av. Toraman: Kamikaze hakimlerin intihar dalışı

Fethullah Gülen için ilk kez darbe suçlamasıyla suç duyurusunda bulunan Avukat Cüneyt Toraman, paralel yapı soruşturmasında tutuklanan 75 kişi hakkında verilen ancak 'Yok' hükmünde sayılan tahliye kararını değerlendirdi.

HSYK 3 gün önce müdahale etmeliydi

Dün yetkisiz mahkemedeki Paralelci hakimlerin 75 tutuklu hakkında tahliye kararı verdiği söylendi. Ardından yetkili mahkeme "bu karar yok hükmündedir" dedi. Neler oluyor?

Paralel yapı kapsamında tutuklanan şüphelilerin tahliyesi için ilginç bir yol denendi. Yetkisi olmayan bir mahkeme, "şüphelilerin tümünü" tahliye etmeye kalktı. Bu tahliyeler "son anda" yeniden tutuklama kararı verilerek engellendi ama kriz hala devam ediyor. Esasen bu kriz göstere göstere "geliyorum" dedi. Yetkisiz mahkeme, savcılıklardan soruşturma dosyalarını istediğinde, niyet belli olmuştu. Bir haftadır bu konu gündemdeydi. Savcıların oyunu farkettiği, dosyaları bu mahkemeye göndermeyeceği haberlerini okuduk. Dosyayı bu mahkemeye göndermemek çare değil. Bir mahkeme kararından söz ediyoruz. Karar verildiğinde UYAP'a işlenecek, cezaevi tahliye etmek zorunda kalacak! HSYK gereğini yapmak yerine, bu tiyatroyu seyretmekle yetindi. 



Peki bu yapı hala 17-25 Aralık operasyonlarında olduğu gibi yargı darbesi yapacak güce sahip mi?

Bu olay, yargıdaki yapılanmanın ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Tahliye kararının hukukla hiç bir ilgisi yok. Göstere göstere, saraydan kız kaçırma girişimi! Yetkisiz bir mahkemenin yetki gaspına elbette HSYK dur diyecek, bu kararı veren hakim hakkında gerekli soruşturmayı başlatacak. Ancak HSYK'nın soruşturma başlatması, bu krizi ortadan kaldırmaya yetmiyor. Tahliye kararlarının, şüphelilerin tahliye edileceği beklentisiyle verildiğini de sanmıyorum. Zaten, tahliye kararını takiben gece yarısı "tutukluluğun devamı" kararları verilerek bu atak başarıya ulaşmadı. 

Bu korsan tahliye kararının çok derin anlamı var

Paralel hakimler açık açık hukuka bir intihar saldırısı yaptı. Tüm kamuoyuna "biz paralel örgüt üyesiyiz" mesajını vererek aynı örgüt mensuplarına yasadışı olarak destek verdi. Bu kadar pervasız nasıl olunabiliyor?

Tahliye kararlarının, tahliye kararlarının gerekçelerinden çok daha derin anlamları olduğunu düşünüyorum. Tahliye kararını veren hakimin, bu kararları hangi saikle verdiğini, yargı içindeki yapıyla bir bağının olup olmadığını zamanla öğreneceğiz. Ama mahkemenin niyeti, tahliye kararlarının sonuçlarını değiştirmeyecek. Kanunda açık hükme ragmen yetkisiz bir mahkemenin yetki gaspı ile karar vermesi, dünyanın heryerinde büyük bir kaos yaratır. Türkiye'de de büyük bir kaos yaratmıştır. Bu karar, hiç kuşkusuz, yargı içindeki paralel yapılanmaya destek mesajı olarak algılanacaktır. Kamuoyuna yansıyan ilk tepkiler de bunu teyid etmektedir. 



Peki amaç sadece hukukta kaos yaratmak mı?

Tahliye kararlarının bir sonucu da, uluslararası mekanizmaları harekete geçirmek olacaktır. Yakın bir zamanda bunun sonuçları da kamuoyuna yansımaya başlayacaktır. Bu olay, yargıda "çok ciddi bir sorun olduğunu" ortaya koymuştur. HSYK, "yargıya olan güveni" yukarılara taşımak istiyorsa, daha cesur adımlar atmalıdır. HSYK, özel yetkili mahkemelerin nasıl bir yapılanma olduğunu ve bu mahkemelerin niçin kaldırıldığını bilmiyor mu? Yargı içindeki yapılanma, 2014 HSYK seçimlerinde ayan beyan ortaya çıkmadı mı?! Çalıntı sorularla, örgütsel bir faaliyet çerçevesinde hakim ve savcı olanlar belli değil mi?



Peki yargı içindeki bu Fetullahçı örgütten nasıl kurtulacağız?

Ben de bu soruyu soruyorum. Yargının tarafsız ve bağımsız hale gelmesi için, bu kişilerin "emekli olmasını" mı bekleyeceğiz?! Yargıdaki çift başlılığa, HSYK'nın önlem alması gerekmiyor mu? Bir çift söz de adalet bakanına ve yasama organına! Yargıda çok ciddi bir sorun vardır ve köklü bir reformu gerektirmektedir. Reform gerektiren hususlardan biri de hakimlere ve savcılara tanınan aşırı "dokunulmazlık" zırhıdır! 

HSYK seyretmekle yetindi

Paralel yapı kapsamında tutuklanan şüphelilerin tahliyesi için ilginç bir yol denendi. Yetkisi olmayan bir mahkeme, "şüphelilerin tümünü" tahliye etmeye kalktı. Bu tahliyeler "son anda" yeniden tutuklama kararı verilerek engellendi ama kriz hala devam ediyor. Esasen bu kriz göstere göstere "geliyorum" dedi. Yetkisiz mahkeme, savcılıklardan soruşturma dosyalarını istediğinde, niyet belli olmuştu. Bir haftadır bu konu gündemdeydi. Savcıların oyunu farkettiği, dosyaları bu mahkemeye göndermeyeceği haberlerini okuduk. Dosyayı bu mahkemeye göndermemek çare değil. Bir mahkeme kararından söz ediyoruz. Karar verildiğinde UYAP'a işlenecek, cezaevi tahliye etmek zorunda kalacak! HSYK gereğini yapmak yerine, bu tiyatroyu seyretmekle yetindi. 

SABAH.COM.TR

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN