Davutoğlu: Omuz omuza vermeliyiz

Davutoğlu: Omuz omuza vermeliyiz

Darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 34 kişinin şehit olduğu olaylara ilişkin 135'i tutuklu, 143 asker hakkında açılan davanın 23. duruşması başladı. Davaya Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu da duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü'nün karşısında bulunan binada 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce  görülen duruşmaya 127 tutuklu sanık  katıldı.  Çok sayıda müştekinin de hazır katıldığı duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. Öte yandan eski Başbakan ve  Ak Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu da duruşma izleyici olarak katıldı. 

İDDİANAME

İstanbul'da şehit sayısının en fazla olduğu 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin bin 52 sayfalık iddianamede, darbeci askerlerin stratejik öneme sahip köprüyü tek yönlü kapatarak ele geçirmeye çalıştıkları anlatılıyor. Darbeci askerlerin olay sırasında köprüye gelen vatandaşların üzere tankla 4 kez atış yaptığı vurgulanıyor. İddianamede, 32'si vatandaş, 2'si polis olmak üzere toplam 34 kişinin şehit olduğu olayla ilgili 318 müşteki yer alıyor. Şehitler arasında AK Parti'nin kuruluşundan bu yana reklamcısı olan Erol Olçok ve 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok da bulunuyor.

37'ŞER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENİYOR 

İddianamede aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 şüpheli yer alıyor. Şüphelilerin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs","Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve 34 kişinin öldürülmesine ilişkin "Nitelikli kasten öldürme" suçlarından toplam 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca şüphelilerin bu suçlar dışında "Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olma", "Kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs", "Silahlı kasten yaralama", "Kamu malına zarar verme", "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlarını da işledikleri ve bu suçlardan ayrıca cezalandırılmaları isteniyor.

7 DARBECİ ASKER ÖLMÜŞTÜ

Olay sırasında darbeci askerlerden 2'si er, 5'i rütbeli olmak üzere 7 kişi de ölmüştü. Olay günü köprüye giden ancak olayın vahametini anladıktan sonra geri dönen er ve astsubay olmak üzere toplam 8 asker de tutuksuz şüpheli olarak iddianamede yer alıyor. 

Eski Başbakanlardan AK Parti Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Silivri'de devam eden FETÖ davalarına ilişkin, "Hiç kimse bu davaları karalayamaz, uluslararası basında veya diğer yerlerde bu davalarla ilgili yürütülen kampanyalara karşı da Türkiye hukuk devleti olmanın gereğini harfiyen ve kamilen yapmaktadır, bunu görmekten de büyük bir memnuniyet duydum" dedi.

AA'nın aktardığına göre Davutoğlu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada devam eden FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsündeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı duruşmayı izledi.

"15 TEMMUZ'DA YAŞANANLAR UNUTULMAYACAK"

Duruşma çıkışında açıklama yapan Davutoğlu, 15 Temmuz'da milletin tarih boyu gördüğü en büyük ihanetlerden birinin yaşandığını vurguladı.

Davutoğlu, 15 Temmuz gecesinin milletin şanlı direnişiyle yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, "Böyle bir direnişle bütün varlıklarını bu milletin istiklali, istikbali için ortaya koyan şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. O meşhum gecede bütün varlığıyla Boğaziçi Köprüsü önünde hain çetelere, hain darbecilere karşı göğüslerini siper eden kardeşlerimizi de rahmetle anıyoruz. 251 şehidimizi ve o gece Boğaziçi Köprüsü'nde daha sonra Şehitler Köprüsü olarak anılan o unutulmaz mekanda şehit düşen 35 kardeşimizi de rahmetle anıyoruz. Bugün onların davasına katılarak, bu gecede yaşananların hiçbir zaman unutulmayacağını bir kez daha tarihe bir kayıt olarak düşürmek istiyoruz." diye konuştu.

"BU SUÇUN CEZASI MUTLAKA VERİLECEK"

Davutoğlu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade ederek, halkın milli iradesiyle seçilmiş hükümetine, cumhurbaşkanına, devlet yönetimine karşı harekete geçen kim olursa olsun büyük bir suç işlediğini ve bu suçun cezasının mutlaka verileceğini söyledi.

Sadece devlete, seçilmiş meşru hükümete, cumhurbaşkanına, devlet kurumlarına değil, tek tek vatandaşa karşı da büyük bir suç işlendiğini bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Çünkü orada birçok kardeşimiz hayatlarını kaybetti, gazilerimiz ciddi bir yaralama ile karşı karşıya kaldılar, hayatlarını ortaya koydular. Bunların hesabı mutlaka sorulacaktır. O gece orada başta Erol Olçok kardeşimiz ki Abdullah Tayyip oğluyla birlikte bizim de mesai arkadaşımızdı. Uzun yıllar beraber çalışmıştık. Onun şahsında bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ve inşallah bu direniş gecesinden sonra bir daha böyle acı bir tecrübenin bu millet tarafından yaşanmayacağına inancımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Onlara çok şey borçluyuz. Bu borcun bir gereği de onların katillerinin hak ettiği cezayı, müstehak oldukları cezayı bulmalarıdır. Türk adaleti mutlaka gereğini yapacak ve o geceyi kanlı bir gece haline dönüştüren, milletimizin bütün geleceğini karartmak isteyen bu hain çete, FETÖ örgütüne karşılık da gereken cezalar verilecektir. Bugün özellikle mahkemede gördüğüm düzen, duruşmadaki genel ahenk ve hukuk devleti kuralları içinde işleyiş dolayısıyla da Adalet Bakanlığımıza, burada görevi yürüten mahkeme heyetine, savcılarımıza bir kez daha teşekkürlerimi, takdirlerimi ifade etmek istiyorum. Hiç kimse bu davaları karalayamaz, uluslararası basında veya diğer yerlerde bu davalarla ilgili yürütülen kampanyalara karşı da Türkiye hukuk devleti olmanın gereğini harfiyen ve kamilen yapmaktadır, bunu görmekten de büyük bir memnuniyet duydum."

"CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNDE YENİ DÖNEM BAŞLADI"

Davutoğlu, böyle tecrübelerin bir milleti olgunlaştırdığını anlatarak, milletleri tarih sahnesine çıkaran gücün sadece başarılar olmadığını, böyle zorlu günlerde omuz omuza vererek sağlanan önemli direnişler olduğunu kaydetti.

Milletin, 15 Temmuz gecesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik bir hukuk devleti olarak yaşayacağını gösterdiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde o gece sergilenen tutumla yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemin temel ilkeleri olmalı. Tabi siyasi görüş ayrılıkları olur. Demokrasi içinde farklı kanaatler beyan edilebilir. Siyasi partiler bunun için örgütlenir ama siyasi partiler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımızın ve bütün bir toplumun üzerinde ittifak edeceği ilkeler var. Bunlardan birisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğü içinde kıyamete kadar payidar olması, ikincisi milli irade ile işbaşına gelmiş meşru hükümete karşı kim harekete geçerse geçsin mutlaka cezalandırılacağı. Türkiye 27 Mayıs'tan bu yana birçok darbe teşebbüsü gördü ama bu son hain teşebbüs millet tarafından gördüğü direnç dolayısıyla inşallah darbelerin son halkası olacaktır. Üçüncüsü demokrasiye olan bağlılıktır. Demokrasiye olan bağlılığımız, demokratik hak ve özgürlüklere, insan haklarına olan bağlılığımız bizim 15 Temmuz gecesi bir kez daha ne kadar kıymetli olduğunu anladığımız değerlerdir. 15 Temmuz sonrasında Yenikapı Mitinginde Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle gerçekleşen ve daha sonra süre giden süreçte de farklı görüşler ifade edilse farklı kanaatler sergilense dahi bu temel ilkeler etrafında devletimizin birliği, beraberliği, milletimizin refahı, demokrasinin yaşayabilmesi ve demokratik hak ve özgürlüklerin korunabilmesi noktasında bütün milletin omuz omuza vermesi lazım. Bu anlamda da bu davalara ayrıca da bütün siyesi partilerin, bütün sivil toplum kuruluşlarının sahip çıkması lazım."

"15 TEMMUZ'DAKİ GİBİ AFRİN'DE DE OMUZ OMUZA VERMELİYİZ"

Gazetecilerin Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, "Bu, uluslararası alanda da çok doğru yürütülen bir diplomatik çabalarla birleştirilen bir askeri müdahaledir. Türkiye bu konuda uluslararası hukuktan gelen hakkını kullanıyor. Hiçbir ülke, ister Amerika Birleşik Devletleri gibi küresel bir güç olsun ister Suriye rejimi gibi eli kanlı bir rejim olsun, ister YPG/PYD gibi terör örgütleri olsun Türkiye'nin sınırında, Türkiye'nin geleceğini tehdit edecek bir faaliyeti gerçekleştiremezler. Gerçekleştirirlerse ne olur? İşte Afrin'de olan olur. Bu yürütülen diplomasi ve askeri harekat konusunda Sayın cumhurbaşkanımızın, hükümetin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü haklı mücadelede bütün tarafların ve bütün siyasilerin bir araya gelmesi lazım. 15 Temmuz'da olduğu gibi Afrin konusunda da omuz omuza vermek durumundayız. Bugün bunu görmekten çok büyük mutluluk duyuyorum. Afrin Harekatı konusunda bir milli birlik havası var. Bunun korunması lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da bunun gösterilmesi lazım. Bütün siyasi partilerimizin 'ama' demeden, 'fakat' demeden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Mehmetçiğimizin arkasında omuz omuza vermesi lazım."

"2019'DA İSTİKRAR, DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLER TEYİT EDİLECEK"

Davutoğlu, 2019'daki cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soru üzerine "Türkiye geçmişte de birçok dönem kritik seçimler yaşamıştır. 2019 yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin hayata geçeceği ilk seçim olacak, bir anlamda yeni bir dönem başlayacak. Türkiye'nin demokratik hukuk kuralları içinde ve milli birlik havasıyla bu süreci geçireceğine ve inşallah 2019'da istikrarın, demokratik hak ve özgürlüklerin teyit edileceği bir seçim yaşanacağına inanıyorum" yanıtını verdi.

"CUMHURBAŞKANIMIZLA KAPSAMLI BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK"

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir hafta önce bir görüşme gerçekleştirdiği haberlerinin hatırlatılması üzerine de kritik dönemlerde bu tür görüşmelerin normal olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşme gerçekleştirdik. Bu son derece doğaldır. Hem bir dava arkadaşı olarak yıllarca omuz omuza vermiş ve hem de değişik dönemlerde başbakan-dışişleri bakanı, cumhurbaşkanı- başbakan ilişkilerinde ortak devlet sorumlulukları yüklenmiş devlet adamları olarak böyle kritik dönemler konuşmamızdan, istişare etmemizden daha doğal bir şey olmaz. Sayın cumhurbaşkanımızla da bu anlamda gündemdeki tüm konularla ilgili kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN